PKK’nin sınır bölgelerinde alıkoyduğu Kürdistan Bölgesi vatandaşlarına ajanlık suçlaması yöneltmesi ardından kendisine bağlı medyada “söz konusu kişilerin itirafları” şeklinde bir video yayınlaması hukuksal ve siyasi tartışmaları beraberinde getirdi. K24'e konuşan uzmanlar PKK'nin bu hamlelerine karşı tepkilerini dile getirdi.
Avukat ve siyasi gözlemci Zana Tofiq, “PKK’nin yasal olarak Kürdistan Bölgesi vatandaşlarını alıkoyma ve sorgulama hakkı ve yetkisi yok” dedi.
“PKK terör listesinde ve Kürdistan Bölgesi’nde siyasi çalışma ve eylem yapamaz” diyen Zana Tofiq, “PKK’nin bu yaptığı siyasi terördür. Kürdistan Bölgesi Hükümeti ve federal Irak hükümeti bunlara yönelik önlemler almalı” ifadelerini kullandı.
Kürt Gözü Merkezi Başkanı Meşxel Kewlosi ise “PKK’nin bu hakkı nereden aldığını anlamakta güçlük çekiyorum” dedi.
PKK’nin Kürdistan Bölgesi vatandaşlarını alıkoyma ve sorgulama yetkisi olmadığını vurgulayan Meşxel Kewlosi, “Hiçbir yasa ve siyaset PKK’ye bu hakkı vermiyor” dedi.
PKK’nin Kürdistan Bölgesi’nde ajanlık kurumları kurma girişimlerine tepki gösteren Meşxel Kewlosi, “Bu, PKK’nin kendisi için de kötü bir şey. Bu tür girişimler halkın onlara yaklaşmasını engeller. Çünkü halk PKK’nin kimi ajanlaştıracağını bilmez” ifadelerini kullandı.
Akademisyen Dılşad Namiq Ferec de PKK’nin Kürdistan Bölgesi’ndeki varlığına tepki göstererek “Hiçbir ulusal ya da uluslararası yasa PKK’nin başka bir ülkede bu tür eylemlerine izin vermez” dedi.
“PKK’nin herhangi bir hukuk düzenini ciddiye alıyorsa Kürdistan Bölgesi’nin egemenliğine ve yasalarına saygı göstermek zorunda” diyen Dılşad Namiq Ferec, Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin bu tür girişimlere karşı yasal süreç başlatma hakkı olduğunu vurguladı.
PKK’nin Kürdistan Bölgesi’ndeki varlığının özellikle sınır bölgelerindeki vatandaşları mağdur ettiğine dikkat çeken Ferec, “Köylerini, mallarını, mülklerini kaybettikleri yetmedi şimdi de ajanlık suçlamasıyla eziyet görüyorlar. Bu kabul edilemez bir durum” şeklinde konuştu.
