Başbakan Davutoğlu, çözüm süreci konusunda, “Sık sık açıklama yapmak, tarih vermek, sürecin doğasına zarar veriyor. Süreç kendi doğası içinde olumlu yönde seyrediyor” dedi. Davutoğlu müzakere taslağının kamuoyu ile paylaşılıp paylaşılmayacağıyla ilgili is
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, çözüm sürecine dair “müzakerelerin 1 hafta, 10 güne kadar başlayabileceğine” dair açıklamaları için Davutoğlu, yaşananların bir süreç olduğunu belirten Davutoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
‘Süreç olumlu yönde seyrediyor’
“Süreç doğası gereği kendi seyrinde devam ediyor. Bu anlamda sanki yeni bir şey başlıyormuş, yarın yeni bir gelişme olacakmış gibi kamuoyunda beklenti oluşturmanın faydası yok. Biz, bu sürecin en başından itibaren neyi talep ettiğimizi ve sürecin sonunda neye ulaşmak istediğimizi son derece berrak şekilde biliyorduk.
“Çözüm sürecini, 2005’ten itibaren bilinçli şekilde toplumun taleplerini, her kesimin taleplerini karşılayan bir perspektifle sürdürdük. 2013’ten itibaren daha çok ivme kazanan süreç içinde de silahlı unsurların Türkiye’yi terk etmesi, silahın ve şiddetin tümüyle bırakılması esası çerçevesinde atılacak adımlar da konuşuldu. Bu o zamandan beri süre giden bir süreç.
“Yani ‘yeni başlamış, müzakere yarın başlıyormuş, 5 gün sonra, 10 gün sonra başlıyormuş’ gibi bir yaklaşım doğru değil. Oslo müzakereleri esnasında da bu süreç doğası içinde seyrediyordu ama maalesef çözüm süreci ve Türkiye’de bu tür yaraların sarılması çalışmalarında çok önemli bir aşamaya gelindiğinde birtakım sabotajlarla karşılaşılıyor. Biz bu konudaki ciddiyetimizi ve kararlılığımızı haziran ayında, Sayın Başbakanımız’ın o zaman talimatıyla çıkan yasada ortaya koyduk.
‘Hiçbir zaman müzakereler kesilmedi’
“Bir taraftan iç güvenlik ve kamu düzeniyle ilgili tedbirler aldık bir taraftan da çözüm sürecini kendi doğasına tekrar döndürüp, o doğa içinde netice almaya yöneldik. Son 2 haftadır, son günlerde de olumlu yönde artan sinyaller var. Bu çerçevede zaten hiçbir zaman müzakereler kesilmedi, Başbakan Yardımcımızı görevlendirdik, HDP heyetiyle görüşüyor. İlgili Kamu Güvenliği Müsteşarlığımız, MİT Müsteşarlığımız gerekli görüşmeleri yapıyor. İmralı’da yapılan görüşmeler var. Bunlar bir trafik içinde kendi doğası içinde seyrediyor.
HDP ile ortak açıklama
“Ortak açıklama konusu şart değil ama olabilir de. Esas olan şu; kimsenin çok spontane, her ayaküstü açıklamayla yürüyen süreci etkilememeye özen göstermesi lazım. Şu ana kadar olan çalışmalarda belki de en olumsuz etki yapan şeylerden biri, bir açıklama enflasyonu olması, sürekli zaman verilmesi”
“O bakımdan Pervin Hanım’ın söylemiş olduğu husus doğru bir husus. Ayda bir açıklama yapılsın, ne yapılacaksa yine konuşulsun ama bir disiplin, kararlılık içinde bunların yürümesinde fayda var” değerlendirmesinde bulundu.
‘PKK kongresinde Öcalan olacak’ açıklaması
“Zaten kastettiğim bu. Sanki hiç üzerinde konuşulmamış konular, konuşulmuş gibi gündeme getirilip, sonra o varsayım üzerinden imalı dil kullanmak.
“Çünkü çözüm süreci işliyor, taraflar konuşuyor, görüşüyor ve kamu düzeni anlamında da ciddi tedbirler alındı. Bölgeden gelen bütün mesajlar son derece olumlu. Böyle bir olumlu atmosfer içinde tekrar şiddet dilini ima edecek şekilde bir şey kullanmak, silahların terk edilmesi vesaire, bunları sanki bazı şartlar yerine getirilirse olacakmış gibi bir ifade kullanmak kabul edilebilir bir husus değil.
“Zaten silah taşımak başlı başına olmaması gereken bir durum. Türkiye, Suriye gibi, Irak gibi kamu düzeninin sarsıldığı bir ülke değil. Bu tarz açıklamalar sürece fayda vermiyor. Sık sık açıklama yapmak, açıklamada tarih vermek, yine açıklamada şu veya bu şartı koşuyormuş gibi bir görüntü vermek sürecin doğasına zarar veriyor. Süreç kendi doğası içinde son günlerde, 2 haftadır özellikle olumlu bir yönde seyrediyor. Herkesin buna özen göstermesi, bunun üzerinde titremesi lazım.”
Müzakere taslağının kamuoyu ile paylaşılması
“Müzakere taslağı konusunda tek bir taslak yok. Yani o taraftan gündeme getirilen konular var, bizim benimsediğimiz temel bazı ilkeler var. Bunlar konuşularak, adım adım, yavaş yavaş, ama sakin, kararlı şekilde yürüyecek süreç.
“Yine biz bunları paylaşmaya hazırız, bu anlamda muhalefette bir ciddiyet görürsek paylaşmamak için hiçbir sebep yok. Çözüm süreci, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık tarihinde en önemli konulardan birinin aşılması anlamına gelir. Bu anlamda da hepimizin meselesidir, muhalefette dahil bütün taraflarla bu konu görüşülür ama bizim görmek istediğimiz husus, iyi niyet ve ciddiyet. Bu anlamda bir tavır görülürse tabii bazı konular vakti geldiğinde herkesle paylaşılabilinir” dedi.
“Pozitif ivmeden kasıt, psikolojik bir eşiğin aşılıp, daha somut konuların görüşülebilir hale gelmiş olması. Bu 2 yıldır, 1,5 yıldır sürüyor. MİT Müsteşarımızın Ada’ya gidişlerinin sıralamasına bakın, heyetlerin gidiş-gelişlerine, bizim Başbakan Yardımcılarımızın görüşmelerine bakın. Bunlar 1,5 yıldır, yeni başlayan bir süreç değil çözüm süreci. Osla görüşmeleri var, daha sonra yürüyen çalışmalar var.
“Son aşaması, bunun 1,5 yıl, yaklaşık 2 yıl aslında, 2012 Aralık’ından itibaren ise doğrudan görüşmelerle bu meselenin bir an önce Türkiye içinde, milli ve özgün bir proje olarak neticelendirilmesi. Herhangi bir dış faktör olmadan, kendi vatandaşlarımızla görüşerek, parlamento içindeki siyasi partiyle görüşerek bunların süratle çözülmesi yönünde adım atmak. Bu yüzden pozitif bir momentum var.
“1,5 yılda 2 kez bu yavaşladı veya süreçte aksama oldu. Bir, söz verildiği halde silahlı unsurların Türkiye’yi terk etmesini durdurması, o terk olmuş olsaydı şu anda çok daha farklı bir yerde olabilirdik, belki de bütün süreç tamamlanabilirdi. Çözüm sürecinde ileri bir aşamaya geldi mi bir başka provokasyon çıkartılıyor.
‘Herkes dikkatli olmalı’
“Bu trenin hedefe ulaşması için herkesin çok dikkatli davranması lazım. O zamandan beri bu müzakereler sürüyor, müzakere yeni başlıyor, görüşmeler yeni başlıyor gibi bir şey doğru değil. Fakat daha somut, hedefe dönük olarak görüşmelerin ivme kazandığını söylemek doğru.
“Mayıs ayında harekete geçildi. Şimdi tekrar o zaman niye ‘silahlı unsurların Türkiye’yi terki en son aşamada konuşulur’ deniyor. Demek ki daha önce mutabık kalınan bir hususta, şimdi hücum etme çabası var. Bunu HDP’ye ilişkin söylemiyorum, onlardan böyle bir şey çıkmadı. Son dönemde atıfta bulunduğunuz Kandil’den gelen açıklamayla ilgili söylüyorum.
Heyetin genişletilmesi
Davutoğlu, İmralı’daki heyetin genişletilmesiyle ilgili olarak şu anda görüşmelerde Kamu Güvenliği Müsteşarlığının devrede olduğunu söyledi.
“Her birisi benim başkanlığımda yapılan çözüm süreci toplantılarında, 15 günde bir en geç bu konuları ele alıyoruz ve burada talimatlandırıyoruz. Yani Başbakan Yardımcımız Sayın Akdoğan’ın yapacağı görüşmelerde söyleyeceği şeyler de orada söyleniyor, Kamu Güvenliği Müsteşarımızın İmralı’ya yaptığı ziyarette ele alacağı konular da orada beyan ediliyor, bölgede sivil toplum kuruluşlarıyla yapılacak görüşmeler ya da diğer siyasi partilerle yapılacak görüşmeler de; Sayın Arınç son dönemde gerçekleştirdi, onları da orada belirliyoruz, belli bir görev dağılımı içinde. Ayrıca İçişleri Bakanlığımız da kamu düzenini sağlama yönünde atılacak adımları tespit ediyor. Bu anlamda son derece entegre, koordineli, herkesin ne yaptığının tespit edildiği bir süreç işliyor.
“Zaten MİT Müsteşarımız başından beri olayın içinde ve bize arzda bulunuyor. Her 15 günde bir, gerekiyorsa da daha erken toplanıp ‘süreçte şimdi buradayız, şu adım atılabilir, şunu yapabiliriz’ diye son derece dikkatli, kararlı, pozitif ve vizyoner bir yaklaşımla bunu yürütmeye çalışıyoruz.
“Bundan sonraki aşamalarda ne olacağı konusu da bu şekilde ele alındı. Adım adım yapılabilecek çalışmalar var. Heyetin genişlemesi ya da bazı unsurların tekrar aktif olarak sürece katılmaları konuları hep ele alınabilecek hususlardır. Ama öncelikle görmek istediğimiz bu konularda bir iyi niyet ve ciddiyetin ortaya konulması.”
Genel af
Başbakan Davutoğlu, “Genel af bu adımların neresinde” sorusuna “Şu ana kadar böyle bir konu görüşülmedi ve gündemimizde de yok. Çok net ifade ediyorum” yanıtını verdi.