Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dimitri Medvedev, Ukrayna'nın 2034 yılına kadar varlığının sona erebileceğini iddia etti.
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dimitri Medvedev, Ukrayna'nın NATO'ya kabul edilmesinin planlandığı iddia edilen 2034 yılına kadar varlığının sona erebileceğini iddia etti.
Medvedev, “NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'in açıkça Ukrayna'nın 2034 yılında ittifaka katılmasının olumlu bir senaryo olacağını söylemesi tesadüf değil. Bu da asla katılmayacağı anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
Medvedev ayrıca, “O zamana kadar NATO'nun mevcut liderlerinden hiçbiri görevlerinde kalmayacak. Büyük olasılıkla Ukrayna da artık var olmayacak” dedi.
“NATO'nun Ukrayna'yı Rusya'yı yok etmenin bir aracı haline getirmekten başka bir çıkarı olmadığını” savunan Medvedev, “Sovyetler Birliği'nin çöküşünden hemen sonra iktidara gelen Ukraynalı aptallar, devletlerini bizi birleştiren her şeyin inkârı üzerine inşa etmeye çalıştılar. Burada bazı dönüm noktalarını belirtmek zor, çünkü bu kötü niyetli, alaycı ve iğrenç bir politikaydı. Ukrayna'nın neredeyse her cumhurbaşkanı bu politikaya bağlıydı” diye konuştu.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin, NATO Genel Sekreteri olarak atanmasını değerlendiren Medvedev, şunları kaydetti:
“NATO Genel Sekreteri'nin hangi ülkeden olduğu Rusya için hiçbir fark yaratmıyor. O (Rutte), olarak bağımsızlıktan yoksun bir memur, Washington'daki kümes tarafından kendisine söylenenleri itaatkar bir şekilde tekrarlayan renkli konuşan bir papağan. Bugün Rutte, Kiev'deki Banderaites (Zelenskyi) ile dostluğunu kasıtlı olarak vurgulayan sıradan bir Avrupalı bürokrattır. Ve tam da sistemik bir Atlantikçi ve Rus düşmanı olarak yeni Genel Sekreter olarak atanmıştır. Kendisinden nasıl davranması isteniyorsa öyle davranacaktır: ittifakın genel siyasi çizgisine uygun olarak aptalca saldırgan açıklamalara damga vuracaktır ki bu çizgi, en azından kısmen ulusal devletlerin korunmasına yönelik olan Macaristan ve Slovakya dışında NATO'da körü körüne bağlı değildir. Rusya açısından, kilit kararlar NATO üyesi devletler tarafından değil, bir ABD tarafından alındığı için hiçbir şey değişmeyecektir. Hiçbir yanılsama içinde değiliz ve ulusal çıkarlarımızı geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi aynı şekilde savunmaya devam edeceğiz.”