Tim Lister imzalı analizde, örgütün gücünün zirvesindeyken Macaristan büyüklüğünde bir toprağa sahip olduğu hatırlatıldı; ancak gerek ideoloji, gerekse savaşan bir güç olarak bozguna uğratılmaktan uzakta olduğuna vurgu yapıldı.
IŞİD'in Suriye'nin ötesinde, Irak'ta da yeniden canlandığı belirtilen analizde, ağustosta yayınlanan bir Birleşmiş Milletler (BM) raporuna göre örgütün iki ülkede toplam 20 bin ila 30 bin arasında militanının bulunduğunun tahmin edildiği hatırlatıldı.
Analizde "Batı Afrika'dan Endonezya'ya kadar IŞİD bağlantılı örgütlerin de 'çadırlarını toplamaya' niyetleri görünmüyor" ifadelerine yer verildi.
Hacin Cebi'
Birkaç yüz IŞİD'linin Suriye - Irak sınırında bir bölgeyi kontrol ettiği belirtilen analizde, geçen hafta sonu örgüt militanların mağaralarda ve tünellerde saklandığı Hacin kasabasındaki roketli saldırıda iki İngiltereli askerin yaralandığı hatırlatıldı.
Analizde 20 kilometrekarelik bu alana 'Hacin Cebi' adı verildiği bilgisi de yer aldı.
Batılı özel kuvvetler ve Koalisyon'un hava bombardımanlarıyla desteklenen sahadaki Kürt savaşçıların Hacin'deki IŞİD varlığını kırmak için aylardır mücadele ettiği belirtilen analizde savaş uçaklarının 9 - 15 Aralık tarihleri arasında çoğu bu bölgede olmak üzere 208 hava saldırısı düzenlediği vurgulandı.
Analizde zaman zaman IŞİD'in de karşı saldırıya geçtiği belirtilerek kasım ayında hava muhalefetinden yararlanan örgütün Kürt güçlerine saldırarak onlarca kişiyi öldürdüğü bilgisine yer verildi.
Örgütün başkenti ilan ettiği Rakka'daki uyuyan hücrelerin varlığına dikkat çeken CNN, kentte pazartesi günü düzenlenen canlı bomba saldırısını IŞİD'in üstlendiği vurgulandı.
Irak'ta Yaralarını Sarıyor'
"IŞİD'in Irak'ta da, küçük sayılarda da olsa, yeniden toplandığının belirtileri var" tespitine yer verilen analizde "Iraklı yetkililer ve anti terör analistleri, örgüt hücrelerinin Musul'un güneyindeki düşük nüfuslu Hamrin Dağları'na sızdığını söylüyor" dendi.
Örgütün Bağdat yönetimiyle Kürt yönetimi arasındaki çatlaktan faydalandığı belirtilen analizde, yaşadıkları yerleri terk eden birçok sivilin güvenlik ve altyapı eksikliği nedeniyle geri dönmemesinin de örgütün varlık göstermesinde etkili olduğuna vurgu yapıldı.
CNN, Bağdat'ın çok daha güvenli olduğunu ve başkentteki yüksek güvenlikli Yeşil Bölge'nin 15 yıl sonra yeniden açıldığını hatırlattı, ancak Şiileri "mürtet" olarak gören IŞİD'in ekim ve kasım aylarında kentin Şii mahallelerine çeşitli bombalı saldırılar gerçekleştirdiğine dikkat çekti.
Ülkenin Diyala, Ninova ve Musul'da da çeşitli suikastlar ve saldırılar yaptığını vurgulayan CNN, Koalisyon uçaklarının yaptığı gözlemlerde IŞİD militanlarının Irak'ın batısındaki çöllerde de varlık gösterdiğinin altını çizdi.
Örgütün Avrupa'daki varlığıyla ilgiliyse şu ifadeler yer aldı:
"IŞİD artık Avrupa'da doğrudan saldırılar düzenleyemiyor olabilir ama radikal bireyler IŞİD adına saldırı düzenlemeye can atıyor. Aralık ayında 5 kişiyi öldürdükten sonra vurularak öldürülen Cherif Chekatt, IŞİD için destek videosu çekmişti. Cezaevinde radikalleşmişti ve Fransa'nın izleme listesindeydi. Ancak o kişilerden 29 bini daha var.
Güvenlik analizi şirketi Globsec'e göre Fransa'da 2012'den bu yana düzenlenen saldırıların yüzde 97'sinden radikalleştiği bilinen ya da polis tarafından takip edilen cihatçılar sorumlu.
Ancak Fransa'da ya da başka bir yerde, sözden eyleme geçen militanları adım adım izleme görevi güvenlik güçlerini aşıyor."
'IŞİD'in Ayaklanması İçin İdeal Bir Yer'
Analizde bölgedeki otorite eksikliğine de dikkat çekilerek "Suriye ve Irak'taki güncel durum örgütte iyileşmenin başladığını gösteriyor. Her iki tarafta da sınır belirsizliğinin olduğu, idari yapı ve güvenlik açısından eksikliğin hissedildiği geniş bir alan uzanıyor. Kırsal ve ücra kesimde, özellikle de IŞİD gibi köklü ve iyi organize olan bir örgütün ayaklanması için ideal bir alan var" ifadelerine yer verildi.
'Sünni Müslümanlar IŞİD'in Kollarına İtilebilir'
Örgütü yakından tanıyan isimlerin görüşlerine de yer veren CNN'in analizinde şu ifadeler yer aldı:
"Örgütün evrimini takip eden ve 'IŞİD: Terör ordusunun içinde' adlı kitabın yazarlarından Hasan Hasan, grubun mevcut stratejisini Arapça üç kelimeyle tanımlıyor: 'Sahraa', 'sahwat', 'sawlat'. Yani, 'çöl', 'Sünnilerin düşmanları' ve 'vur kaç."
Analizde ayrıca Gothenburg Üniversitesi'nden Kristen Kao ve Mara Revkin'in "Irak'ın zalimce uyguladığı 'galiplerin adaleti', Sünni nüfusun bir kısmını tekrar IŞİD'in kolarına itebilir" yorumuna da yer verildi.
'Dikiş Sökülebilir'
Türkiye'nin IŞİD'e karşı mücadelede zorluklar yaşayacağını savunan CNN'in analizi şu ifadelerle sona erdi:
"ABD'nin Suriye'den çekilme süreci, Kürtlerle Suriye yönetimi arasında bir anlaşma yapılmadan ve YPG'yi terör örgütü olarak gören Türkiye'den Kürtlere saldırmama güvencesi almadan devam ederse, koalisyonun IŞİD'i yenmek için attığı dikiş hızla sökülecek.
IŞİD'e karşı Türkiye'nin görevi devralması fikri gerçekçi değil: Kapasite ve IŞİD'in hala aktif olduğu yerlere ulaşım açısından yeterli değil. Ve hangi garantileri verirse versin, Ankara'nın Suriye'deki ana hedefi IŞİD değil Kürtler olacak.
Hasan Hasan'ın söylediği gibi, 'Eğer ABD olduğu gibi çekilirse, Türkiye'yle YPG, Araplarla Kürtler ve muhaliflerle YPG arasındaki savaşlar yeniden canlanacak.'
Ve bu da IŞİD'in kalıntıları için tam da uygun olan şey."
