Pedersen, BM Güvenlik Konseyine brifinginde, yoğun çabalara rağmen bu ay siyasi süreçte çok fazla ilerleme kaydedilemediğini belirtti.
Pedersen, Suriye'de bugün yapılan başkanlık seçimlerinin ise BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararında belirlenen siyasi sürecin bir parçası olmadığı belirterek, müzakere edilmiş siyasi çözüm çağrısı yaptı.
ABD'nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Richard Mills de konseyde yaptığı konuşmada, Suriye'deki seçimleri "özgür ve adil" olmamakla eleştirdi.
"Bugünkü seçimler demokrasiye ve Suriye halkına bir hakaret." değerlendirmesinde bulunan Mills, seçimlerin BM Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararına göre yeni bir anayasanın ardından BM denetiminde yapılması gerektiğini ifade etti.
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock da Fırat Nehri'ndeki su seviyesindeki düşüşün kritik seviyelere ulaştığını dile getirerek Suriye'nin su kriziyle karşı karşıya kalabileceği uyarısı yaptı.
Suriye'de yaklaşık 5,5 milyon kişinin içme suyunun Fırat Nehri'nden geldiğine dikkati çeken Lowcock, "Tişrin ve Tabka barajlarının kapanmaması için Türkiye'deki barajların saniyede 500 metreküp su bırakması gerek ancak Türkiye'nin kendi su sıkıntısı var bu yüzden tüm ilgili taraflara Fırat'tan gelen suya bel bağlayanların sorununa sürdürülebilir bir çözüm bulması çağrısı yapıyoruz" dedi.
Lowcok, Suriye'ye sınır ötesi yardımların yapılmasına olanak sağlayan mekanizmanın süresinin 6 hafta içinde dolacağına da dikkati çekerek BM Güvenlik Konseyi'ne bu mekanizmayı yenilemesi çağrısı yaptı.
Rusya, söz konusu mekanizmasının yenilenmesine karşı çıkıyor, yardımların Şam üzerinden gitmesi gerektiğini savunuyor.