DSG Genel Komutanlık açıklamasında “Çatışmayı önlemek için yaptığımız tüm çabalara, güvenlik mekanizması anlaşmasına olan bağlı kalmamıza ve atmamız beklenen adımları atmamıza rağmen, ABD güçleri sorumluluklarını yerine getirmedi ve Türkiye ile sınır bölgelerinden çekildi. Türkiye'nin bölgelere yönelik kışkırtılmamış saldırısı, IŞİD'e karşı mücadelemiz ve bölgede son yıllarda yarattığımız istikrar ve barışı olumsuz yönde etkileyecektir. Suriye Demokratik Güçleri olarak, topraklarımızı ne pahasına olursa olsun savunmaya kararlıyız. Kürt, Arap, Süryani ve Süryani halkımızı birliklerini güçlendirmeye ve DSG'nin topraklarını savunmasında beklemeye çağırıyoruz” denildi.
DSG Twitter hesabından yapılan altı maddeli açıklamada ise; ABD’nin çabalarına güvenerek Gire Spi ve Serekaniye arasındaki askeri tahkimatların kaldırıldığı hatırlatıldı ve “Ağır silahlarla muharebe kuvvetlerini geri çektik” denildi.
Ancak Erdoğan’ın güvenli bölgeyi bir ölüm bölgesine dönüştürmek istediğini belirten DSG Genel Komutanlığı; “Halkımızı yerinden etmek ve istikrarlı ve güvenli bölgeyi çatışma ve kalıcı bir savaş bölgesine dönüştürmek” istiyor denildi.
DSG açıklamasında olası bir Türk saldırısının sonuçları hakkında da şu uyarılar yapıldı:
“DSG’nin 11 bin oğlunu ve kızını feda ettiği beş yıl süren savaşta, operasyon IŞİD’i yenme çabalarını tersine çevirir. Bölgedeki uzun vadeli bir savaş, Suriye'yi kalıcı bir çatışma alanı haline getirecek. Fırat Kalkanı bölgelerinde saklanan IŞİD liderleri, IŞİD hücreleri ve hapishanelerdeki 12 bin IŞİD mensubu ile 70 bini bulan aileleri kamplardan çıkacaktır. Suriye’de halen bulunan 50 bin fazla aşırılık yanlısı Nusra, IŞİD mensubu terörist tüm Suriye’ye ve Suriyelilere ulaşabilecektir.”
Öte yandan ABD'nin geri çekilmesinin ardından; Rusya tarafından desteklenen Suriye rejim güçleri askeri olarak Menbiç şehrine doğru hareket etmeye hazırlandığı da belirtildi.