Soçi Mutabakatı kapsamında silahlı muhalif gruplara verilen sürenin sona ermesine sayılı günler kaldı.
Yedi yılı geride bırakan Suriye iç savaşında gözler silahlı muhaliflerin kontrolündeki son büyük kent olan İdlib’de. Türkiye ve Rusya geçtiğimiz ay Soçi Mutabakatı’nı imzalamış, İdlib'in sınır bölgelerinde silahtan arındırılmış bir bölge oluşturulması ile cihatçı grupların ağır silahlarının teslim edilmesi konusunda uzlaşıya varmıştı.
Türkiye’nin kentteki silahlı grupları bölgeden çıkarma konusunda 'garantör' olduğu ifade edilen mutabakata göre bölgede bulunan silahlı grupların en geç 15 Ekim’e kadar silahtan arındırılmış bölgeler olarak belirlenen alanlardan ayrılması gerekiyor. Mutabakatta silahlı gruplara bölgeyi terk etmeleri için verilen sürenin olmasına sayılı günler kala İdlib'deki etkin silahlı grupların sessizliği dikkat çekiyor. Mutabakat sonrası olası senaryolara ilişkin farklı görüşler olsada çoğunluk ateşkesin devamını umarak Soçi Mutabakatı'nın uygulanabilir olduğu görüşünde.
Suriye savaşında dikkatlerin çevrildiği İdlib dünya basının da takibinde. The Guardian gazetesinin Ortadoğu muhabiri Bethan Mckernan‚ 'Mutabakatta sona yaklaşılırken halk ateşkes istiyor‘ başlığı ile İdlib meselesini mercek altına aldı.
Haberde, silahsızlandırılmış çatışmasızlık bölgesi olarak belirlenen alanlardan silahlı grupların mutabakata uygun olarak çekilip çekilmedikleri, ağır silah ve mühimmatın ne olduğuna ilişkin belirsizliğin giderilmediğine dikkat çekilirken, Türkiye’nin silahlı örgütler üzerindeki etkisinin belirleyici olacağı kaydedildi. 17 Eylül'de imzalanan mutabakat sonrası silahlı gruplara verilen sürenin dolmasına sayılı günler kala yerel halk ve bazı silahlı gruplar ateşkesin devamını umarken, bazı kesimler Suriye hükümetine bağlı güçlerin daha önceki ateşkesleri ihlal ettiği gerekçesiyle duruma şüphe ile yaklaşıyor.
Birleşmiş Milletler yaptığı açıklamalarda olası bir çatışma durumunda bölgede bulunan 3,5 milyon Suriyeli sivilin ciddi anlamda zarar görebileceğine ilişkin kaygılarını dile getirmiş, UNİCEF’in Ortadoğu ve Kuzey Afrika Temsilcisi Geert Cappelaere ise “Her türlü en kötü senaryoya karşı hazırlıklı" olduklarını belirtmişti.
Haberde Ulusal Ordu Komutanı Haitham Afisi, Türkiyeli müzakerecilerin silahlı grupların liderleriyle sorunun çözümüne ilişkin uygulama sürecini görüştüklerini dile getirirken, bazı fraksiyonların anlaşma kapsamında çok fazla toprak kaybettikleri kaygısı taşıdıklarına dikkat çekiyor. Muhaliflerin Rus askeri gözlem birliklerinin varlığına ilişkin de ayrı görüşlere sahip oldukları belirtilen haberde, Afisi’nin bölgeden gelen gözlem raporlarına dayandırılarak ileri sürülen ağır silahların silahsızlandırılmış bölgeden çıkarılmaya başlandığına ilişkin bilgileri yalanladığı belirtildi.
Afisi'nin "Bölgedeki pek çok silahlı grup anlaşmanın uygulanmasını istiyor ve bu mutabakatın yürüyebileceğine inanıyor" ifadelerinde yer verilen haberde, Ulusal Ordu Komutanı'nın Suriye hükümetine bağlı güçlerin İdlib'e yönelik olası bir kara harekatını olası görmediği görüşünü taxıdığına da dikkat çekiliyor. The Guardian'ın haberinde Afisi, "Rusya’nın desteği ile rejim güçleri hava saldırısı gerçekleştirecek bile olsa Esad’ın kara ordusunun aslında bir saldırı gerçekleştirecek kadar güçlü olmadığı" sözlerine de yer veriliyor.
Suriye hükümetine bağlı güçlerin daha önce ateşkesleri ihal ettiği gerekçesiyle bazı endişelerin olduğu bilgisine yer verilen haberde, "Türkiye’nin silahlı grupları ikna edebileceği" belirtilirken, Suriye ordusunun İran’ın desteği olmadan İdlib’e saldıracak kadar güçlü olmadığına da dikkat çekiliyor.