İdlib'te kartlar yeniden karılıyor. Oyuna ABD ve Avrupalı güçler de dahil oldu. İran'ın oyun dışına itildiği belirtilirken, gözler İstanbul'da kurulacak masaya çevrildi.
Suriye iç savaşının düğümlendiği İdlib’te, Rusya ile Türkiye arasında varılan ve 15 Ekim'e kadar tamamlanması gereken "Silahsızlandırılmış bölge" antlaşması gerçekleşmedi. Belirlenen süre zarfında Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) öncülüğündeki güçler Halep Lazkiye yolu etrafından 15 kilometrelik mesafeye güçlerini çekecektiler. Ancak HTŞ geri çekilmediği gibi cihat çağrısını yineledi. Türkiye, Rusya ile süreyi revize etme görüşmeleri yaptı. Bu süreçte İran’ın devre dışı bırakılmaya çalışıldığı, Rusya'nın da Türkiye ve desteklediği selefi grupların elinde bulunan yerlerde hakimiyet sağlamaya çalışıyor. ABD ve NATO ise İdlib karmaşasına dahil olduğu ve sürenin uzayabileceği dile getiriliyor. Bu çerçevede Rusya, Türkiye, Fransa ve Almanya'nın 27 Ekim’de İstanbul’da masaya oturması bekleniyor.
Silahsızlandırılması planlanan bölge, Halep, Hama, Lazkiye, İdlib ve Şam’a kadar uzanan ana yolu kapsıyor. Bu hat Türkiye’nin desteklediği HTŞ’nin elinde bulunuyor. Varılan uzlaşışa göre, HTŞ ve diğer selefi grupların ağır silahlarını çekmesi gerekirken, tam aksine son haftalarda daha fazla silah sevkiyatı yapıldığı öğrenildi. Mevzilerini güçlendiren gruplara silah gönderenin ise bizzat Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) olduğu iddia edildi. Sevkiyatların Hatay-İdlib arasında bulunan Cilvegözü-Bab El Hewa ve Kilis-Ezaz bağlantısını sağlayan Öncüpınar- Bab El Selam sınır kapıları üzerinden olduğu kaydedildi.
Türkiye’nin de bölgede bulundurduğu 12 askeri gözlem noktalarına takviye ve silah sevkiyatı yapmayı sürdürürken, bölgenin son dönemlerde hareketlendiği aktarıldı. 15 Ekim’e kadar tanınan süreden bir gün önce HTŞ, çıkmayacağını ve cihat çağrısını yineledi. MİT’in "Güçlerinizi Efrîn’e kaydırın" teklifini HTŞ'nin reddettiği ve Rusya ile Türkiye’nin vardığı anlaşmanın tam tersine hareket ettiği ifade ediliyor. Bazı kaynaklar ise, bu durumun danışıklık dövüş olduğunu, HTŞ’nin nasıl hareket etmesi gerektiği direktiflerini tamamen MİT’ten aldığını savunuyor.
Bir başka iddiaya göre Rusya ve Türkiye'nin son hamleleriyle İran’ı devre dışı bırakmaya çalışıyor. 27 Ekim’de İstanbul’da kurulacak masada İran'ın çağrılmaması da bu iddiayı güçlendiriyor. Özelikle ABD öncülüğündeki batının İran'ı denklem dışı bırakma arayışına Rusya'nın şu aşamada sesiz kaldığı belirtiliyor. İran’ın ise, kendisine karşı bu gelişmeleri boşa çıkarmak için yeni hamlelerin hazırlığını yaptığı sahada konuşuluyor.
HTŞ’nin İdilblilere "her an savaşa hazır olun" çağrıları yaparken, Rusya ve ABD’nin bölge üzerinde anlaştığı ve detayları netleşmeyen anlaşmanın Türkiye’ye yaradığı belirtiliyor. Düğüme ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere’nin müdahil olması sonrası Türkiye’nin de masada olmasının kararlaştırıldığı aktarılıyor.
Bölgede bulunan kaynakların verdiği bilgilere göre, güçlerin pozisyonunda herhangi bir değişiklik yaşanmadığı, HTŞ ve diğer selefi grupların büyük bir savaş gücünü bölgeye kaydırdığı vurguladı. Çoklu gücün pazarlık masasında olan İdlib’in askeri operasyon ile mi yoksa diplomatik yollarla mı çözüleceği tartışmaları bir süre daha devam edecek. 27 Ekim görüşmesinde çıkacak sonucun yansıması ise Kasım ayına kaldı.