Sokaklarda ve ara yollarda çömelmiş Deralı çocuklar, ellerine ne geçirirse satıyor, benzinden sebzeye, şekerden pastaya...Dera’da bakkallarda, ağır makineler ve zehirli maddelere maruz kalacakları tehlikeli bir işyeri olan araba ve bisiklet tamircilerinde çalışan çocukların sayısı giderek artıyor.
Dera’da bakkallarda, ağır makineler ve zehirli maddelere maruz kalacakları tehlikeli bir işyeri olan araba ve bisiklet tamircilerinde çalışan çocukların sayısı giderek artıyor.
Güney Suriye’deki Dera’da çocuk emeği yeni bir mesele değil, ama aileler geçimlerini sağlayanları bombalama ya da çatışmada kaybettiğinden yakın zamanda çarpıcı şekilde sayı arttı. Artık yakalarını bir araya getirmek için çocukların eline bakıyorlar. Birçoğunun okulu yıkılmış ya da gitmesi çok tehlikeli, yani çocuklar boşta kalmış. Okulların açık olduğu yerlerde de aşırı kalabalık sınıflarda yer kalmamış. Bölgenin ekonomik durumu kötüleştikçe ve kıtlık hakim oldukça, hayatın pahalılaşması sorunun şiddetini artırmış oluyor.
SAVAŞ OKULLARI YIKTI
“Okulu bırakan çocukların çoğu Suriye’nin bugün içinde olduğu zor koşullardan dolayı bıraktı. Çoğunlukla okullar bombardıman ve çatışmalarda yıkıldığından. Ama bir çocukla tanışmıştım, ailesinin geçimini sağlayan kişi öldüğünden çalışmak zorundaydı. Kendisi ve ailesinin kalacak bir evi olması için çalışması gerekiyordu”. Dera’nın doğusundaki kırsal bölgede bir ilkokulda öğretmen olan Fatima, böyle söylüyor.
Çalışan çocuklar devasa sorumlulukların altına giriyor, uzun saatler, bazen günde 12 saatten fazla çalışıyor ve sıklıkla yetişkinlerin yapamayacağı ya da yapmayacağı işleri yapıyor. Bu kadar gözle görülür konumlarda çalışmak, çocuk emeğini bu arttığı noktaya kadar da normalleştiriyor.
Neler yaşadıklarını çocuklara sorduk. Her biri için ortak bir amaç vardı: Geçimi sağlamak, neye mal olursa olsun...
13 yaşındaki Ömer babası öldürünce çalışmaya mecbur kalmıştı. Ailesinden hayatta kalan yedi kişi birdenbire müthiş zor koşullarla karşılaşmış ve Ömer’in çalışmasından başka seçenekleri kalmamıştı. En büyük çocuk olarak, evin geçimini sağlayan kişi olmuştu. Ömer okulu bıraktı ve sokak kenarında bir tezgahta tatlı satmaya başladı. “Babam hava bombardımanında öldü ve ailemi destekleyecek kimse yok, o yüzden çalışmam gerekiyor” diyor.
15 yaşındaki Kasım da bir tezgah, ya da basta işletiyor ve benzinle mazot satıyor. Çocukluğu ile çalışma hayatı arasında durmadan koşturduğunu kabul ediyor ama çalışması, ailesini desteklemek için.
Dera şehrinden bildiren aktivistlere göre, şu anda, çoğu 16 yaşından küçük 3 bin çalışan çocuk var. Büyük kısmı çok ağır koşullarda, onları yazın sıcağından ya da kışın soğuğundan koruyan bir şey olmaksızın çalışıyor. Uzun çalışma saatlerine ek olarak da, en ciddi tehdit günlük bombardımanlar. Hepsi her dakika ölüm tehdidi altında.
30 BİN ÇOCUK ÜRDÜN’DE ÇALIŞIYOR
Suriye’nin çocuk emeği sorunu ülkenin hududuyla da sınırlı değil artık. Suriyeli mülteciler dalga dalga Ürdün’e aktıkça, her gün daha fazla çocuk okula gitmek yerine çalışır oluyor. Hükümete göre şu an yaklaşık 30 bin Suriyeli çocuk Ürdün’de çalışıyor. Dahası, yakın zamanda yaptıkları araştırmalara göre Ürdün’de çalışan çocukların yüzde 60-70’i Suriyeli.
Yardım kuruluşları Ürdün’de çocuk emeğinin eksik beyan edildiğini düşünüyor. İçeriden bilgisi olanlar, gerçek sayıların çalışma bakanlığının açıkladıklarından yüksek olduğunu tahmin ediyor, sebebi de hem Ürdünlü patronların hem Suriyeli mültecilerin, hizmetlerin kaybı ve hukuki sorumluluk gibi, çocukların çalışmasıyla ilişkilendirilmelerinden doğacak risklerden korkması.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin (BMMYK) yayımladığı raporlara göre, Ürdün’deki Suriyeli çalışan çocukların arkasındaki başlıca sebep, mali zorunluluk. Çoğu durumda, çocuğun çalışması yetişkinin çalışmasından kolay oluyor, çünkü 18 yaşın üstündeki Suriyelilerin Ürdün’de çalışmak için izne ihtiyacı var. Çocukların böyle düzenlemelerin etrafından dolaşması daha kolay oluyor.
Ürdün’ün Mafrak kenti yakınlarındaki Zaatari kampında, çocuklar en göze görünen çalışanlar arasında. Ufak çocuklar ve ergenler çeşitli ürünler satarken, kamp temizliğinde çalışırken, mal kaçırırken, sıralarda beklerken (İnsanlar sıradaki yerini tutsun diye çoğunlukla bir çocuğa para verir) ve inşaat işi yaparken görülebilir.
AİLE GELİRİNİN YÜZDE 47’Sİ ÇOCUK EMEĞİ
Kasım 2013 tarihli aynı BMMYK raporu, çocuğu çalışan ailelerin gelirlerinin yüzde 47’sinin çocuk emeğinden geldiğini ortaya çıkardı. Ailelerin yüzde 15’inin başlıca gelir kaynağının çocuk emeği olduğunu da bildirdi. Ürdün’deki Suriye mülteci toplumunda çalışan çocuklar dört bir yandalar ve kasabalar, köyler ve şehirlerde çocuk emeği söylenene göre, daha yakından izlenen bir çevre olan Zaatari kampından daha yaygın ve daha yüksek risk taşıyor. Konu dışından; İrbid ve Ürdün Vadisi’ne dair raporlar, okul çağı çocukların 1700 ile 3 bin 500’ünün (yüzde 49) çalıştığını, çoğunun da tarım işleri yaptığını gösteriyor.
Yüksek riskli, çoğunlukla denetlenmeyen mesleklere rağmen, Ürdün’de çocuklar en azından savaşın ayrım gözetmeyen tehlikelerine karşı güvende. Hâlâ Suriye’de olan, sokakta ve tarlalarda, süpermarketlerde ve garajlarda çalışan çocuklar için günlük hayatın riskleri ve sorumlulukları devasa boyutta. Kimse de nasıl ya da ne zaman biteceğini bilmiyor.