Suriye hükümetine karşı mücadele eden silahlı grupların elindeki tek büyük yer olan İdlib Eyaleti’nde Türk Ordusu ile Suriye Ordusu arasında çatışma yaşandı.
Türkiye Milli Savunma Bakanlığı, Suriye ordusunun saldırısı sonucunda dört Türk askerinin hayatını kaybettiğini, dokuz askerin de yaralandığını açıkladı.
Suriye resmi haber ajansı SANA’da yer alan bir haberde, ordunun İdlib’in güneydoğu kırsalında “terörle mücadele” operasyonlarının devam ettiği ve bu kapsamda dört Türk askerinin öldüğü, dokuz askerin de yaralandığı belirtildi.
Haberde, Türkiye’nin karşılık verdiğini ancak Suriye ordusunda herhangi bir can kaybı yaşanmadığı ve yaralanan asker de olmadığı ifade edildi.
Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açılan karşı ateşte 30 ila 35 Suriye ordusu askerinin ‘etkisiz hale getirildiğini’ açıkladı.
Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi de Türkiye’nin top atışı nedeniyle Hama, Lazkiye ve İdlib’de ölen Suriyeli asker sayısının 13 olduğunu bildirdi.
Bölgede yaşanan sıcak çatışma hakkında bilinenleri derledik:
İdlib’deki çatışma nasıl ve ne zaman başladı?
İdlib, Suriye’de hükümete karşı mücadele eden silahlı grupların elindeki son eyalet. İdlib’i kontrol altında tutan gruplar arasında cihatçı örgütler de bulunuyor.
Türkiye ile Rusya’nın son iki yıl içerisinde Suriye konusunda vardığı anlaşmalar kapsamında kontrolü hükümete geri verilen Halep, Hama ve Duma gibi yerlerden tahliye edilen savaşçılar İdlib’e getirildi.
Yine Türkiye ile Rusya arasında varılan anlaşma kapsamında burada oluşturulan çatışmasızlık bölgesini izlemek için Türkiye askeri gözlem noktaları oluşturdu. Bölgede Rusya’nın da askeri gözlem noktaları bulunuyor.
Varılan uzlaşma uyarınca, bölgede faaliyet gösteren düzenli ordular arasında çatışma yaşanmaması için askerlerin bulunduğu noktaları iletmeleri öngörülüyor. Bu sistem, Rusya’nın koordinasyonunda yürütülüyor.
Bir süredir İdlib’e operasyon hazırlığında bulunan Suriye ordusu, geçen hafta içerisinde operasyonlarını hızlandırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cuma günü yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yeni bir mülteci dalgasıyla karşı karşıya olduğunu ve buna artık tahammülünün olmadığını söyledi.
Erdoğan, “Ülkemizin, yeni bir göç dalgasına tahammülü yoktur. Aynı zamanda yeni tehditlerin sınırlarımıza dayanmasına da seyirci kalamayız. Hiçbir ülkenin siyasi ve ekonomik çıkarı, Türkiye’nin güvenlik ve istikbal önceliklerinden daha önemli olamaz. Bu bakımdan Suriye’nin ne diğer bölgelerindeki ne de İdlib’deki duruma seyirci kalmayacağız . 2016’dan beri gerçekleştirdiğimizoperasyonlara riayet edilmemesi halinde sahadaki durumu fiilen kontrol altına alma iradesinin en somut örnekleridir. Topraklarımıza tehdit oluşturan kim varsa, gereğini yapacağız” dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), hafta sonu sınıra ve İdlib’deki gözlem noktalarına takviye birlikler ve yığınak yapmaya başladı.
TSK, sabaha karşı yaptığı açıklamada, takviye birliklerin bir konvoy halinde ilerlerken, Suriye ordusu tarafından açılan topçu ateşi tarafından vurulduğunu söyledi.
Savunma Bakanlığı da, bulunacakları yerler önceden koordine edilmesine karşın Suriye hükümetinin yoğun topçu atışı sonucunda dört askerin hayatını kaybettiği, biri ağır dokuz askerin de yaralandığını duyurdu.
Pazar gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı takviye birliklerin bir konvoy halinde ilerlerken, Suriye ordusu tarafından açılan topçu ateşi tarafından vurulduğu açıklandı.
Türkiye’nin yanıtı ne oldu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna ziyareti öncesinde düzenlediği basın toplantısında, Suriye ordusunun ateşine “misliyle karşılık verildiğini” ve 45 hedefin vurulduğunu açıkladı.
Erdoğan, Fırtına obüsleri, havan atışları ve F-16 savaş uçaklarıyla Suriye ordusu mevzilerinin vurulduğunu ve 30 ila 35 Suriye ordusu askerinin öldürüldüğünü ifade etti.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi de İdlib’e bağlı Serakib bölgesinde Suriye ordusu hedeflerinin Türk topçu ateşi ile vurulduğunu duyurdu.
Şam yönetiminden henüz resmi bir açıklama gelmedi ancak SANA’da yer alan bir haberde, Türk ordusunun misillemesinde can kaybı yaşanmadığı belirtildi.
Rusya’nın tepkisi ne oldu?
Rusya’dan yapılan ilk açıklamada, Türkiye’nin askeri operasyonlarla ilgili bilgi vermediği ifade edildi.
Rus devletine bağlı Tass haber ajansı, Rusya Savunma Bakanlığı’nın “Suriye hükümeti, Türk ordusuna ateş açtı çünkü Türkiye Rusya’yı İdlib’deki operasyonlar konusunda bilgilendirmemişti” açıklamasını aktardı.
Rusya, Suriye ordusunun İdlib’de düzenlediği operasyonlara askeri destek sağlıyordu ve son haftalarda bölgedeki hava operasyonlarını da artırmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ordusuna yönelik misillemede hedefin sadece Suriye ordusu olduğunun altını çizdi ve Rus makamlarına da ‘Bizim burada muhatabımız siz değilsiniz, rejimdir. Burada bir önümüzü kesme gibi bir durum olmasın’ mesajının verildiğini ifade etti.
Erdoğan bu konuda istenen sonucun alınamaması durumunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşebileceğini ifade etti.
Soçi mutabakatına ne olacak?
Adalet ve Kalkınma Partisi Sözcüsü Ömer Çelik, Suriye ordusunun saldırısını Rusya’nın Soçi kentinde geçen yıl imzalanan ‘İdlib Mutabakatı’nın ihlâli’ olarak niteledi ve “Rejim bir terör örgütü gibi hareket ediyor” dedi.
Soçi mutabakatı kapsamında Türkiye’nin İdlib’de 12 gözlem noktası bulunuyor.
Bu gözlem noktalarının, İdlib’de gerilimin düşürülmesi sürecinin bir parçası olarak görev yapması öngörülmüştü.
Soçi Mutabakatı ile bölgede çatışmaların sonlandırılması, Türkiye’nin de İdlib’de bulunan ve ılımlı olarak nitelendirilen silahlı gruplar ile Moskova, Ankara ve Şam tarafından ‘terör örgütü’ olarak sınıflandırılan örgütleri ayrıştırması öngörülüyordu.
Ancak Kasım 2019’dan bu yana Suriye ordusunun İdlib’deki askeri operasyonları hız kazandı.
Suriye ordusunun ilerleyişiyle birlikte, Türkiye’nin üç gözlem noktası Suriye ordusu tarafından kontrol edilen bölgenin içerisinde kaldı.
Suriye Ordusu büyük oranda Ocak ayı sonlarında, Halep ve Şam’ı birbirine bağlayan stratejik önemdeki M5 karayolunun kontrolünü büyük ölçüde ele geçirdi.