Kürt Dil Hareketi, İstanbul, Ankara, İzmir, Van, Diyarbakır, Urfa, Batman, Bitlis, Iğdır ve Şırnak’ta Kürtçeye 200 ek öğretmen atama talebi için basın açıklaması düzenledi. İstanbul’un Fatih ilçesinde düzenlenen açıklamaya AK Parti Batman Milletvekili Abdurrahman Kurt ve SES Genel Başkanı Ayhan Bilgen’in de bulunduğu aktivist ve siyasetçiler katıldı.
Kürt Dil Hareketi (HezKurd), Kürtçe’ye ek 200 öğretmen atama yapılması yönündeki taleplerini Fatih’te düzenledikleri basın açıklamasıyla yineledi. Açıklama Kürtçe ve Türkçe yapıldı. Kürtçe açıklamayı Barij Celal’i, Türkçe açıklamayı ise Fevzi Bulgan yaptı.
“Kürtçe Bildiğiniz gibi Devletin genel politikası ve geçmiş hükümetlerin uygulamaları Kürtçe önünde ciddi bir bariyer oluşturmuştu” diyen Celali, sözlerine şöyle devam etti: “Toplum da bu yasaklara ve baskılara kısmen ayak uydurmuş ve Kürtçe adeta ölüme terk edilmişti. Nihayet geldiğimiz noktada 2012 yılı itibariyle Kürtçe Derslerinin seçmeli de olsa Millî Eğitim Bakanlığı yani Devlet eliyle verilmesine karar verilmişti. Bu, bize göre tarihsel bir öneme sahiptir çünkü Devletin Kürtçeye bakışı kısmen yumuşamış, bu durumun topluma da olumlu yansımaları olmuştur. Seçmeli Kürtçe derslerinin veriliyor olması yetkililere bazı sorumlulukları da beraberinde getirmiştir. Bu derslerin sağlıklı bir şekilde verilebilmesi, hiç şüphesiz tercih sürecinin şeffaf olmasına, bu konuda görevli olanların işlerini samimiyetle yapabilmesine ve bilahare yeterli öğretmen atamasına bağlıdır.”
‘Bakanla konuştum, umut var ‘
Abdurrahman Kurt, Milli Eğitim Bakanlığı’yla görüştüğünü, umut olduğunu ve bakanlığın bir açıklaması olacağını açıkladı: “Toplumsal hakların kriminalize edilmeden, terörize edilmeden müspet bir dille bağcığı dövmek değil üzümü yemek maksadıyla ülkemizin bu konuda bu tür meseleleri demokratik anlamda çok olgun bir şekilde karşılayıp gereken cevabın müspet bir şekilde vereceğine inanıyorum. Bakanlığımız bu konuda müspet düşünüyor. Ben bu konuda dün sayın bakanımızla da görüştüm. Kendisi gereken açıklamayı yapacak ama şu kadarını ifade edebilirim sadece. Olaya gerçekten müspet yaklaşılıyor. Bu dersi seçenlerin bir mağduriyet yaşanmaması için ciddi bir kararlılık var. Bu konuda bir eksiklik olmayacağını ifade ediyor ve bununla ilgili bir açıklama da yapacak ilerleyen günlerde. Bu dili kullanan, bu hakkı meşruiyet sınırlarını koruyarak müspet hareket içerisinde bağcığı dövmek değil üzüm yemekle ilgili bir dili tutturarak yapabilen arkadaşlarımızın ülkemize, insanımıza ve insan hakları açısından da evrensel değerler açısından da çok büyük kazanımlar sağlayacağına inanıyorum. Bu konuda bir umut var.” Dedi
Yazının tamamı için tıklayınız