Diyarbakır Barosu, 31 Mart yerel seçiminde Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini kazanan DEM Parti Adayı Abdullah Zeydan’ın Adalet Bakanlığı’nın itirazı üzerine memnu haklarının geri alınmasına tepki gösterdi.
Baro Başkanı Başkanı Nahit Eren ve Abdullah Zeydan’ın avukatı Mahsuni Kahraman, konuyla ilgili basın toplantısı düzenledi.
“Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi 4 Nisan 2023 yılında vermiş”
Baro Başkanı Nahit Eren, Abdullah Zeydan’a yönelik alınan bu kararın yargı eliyle demokrasiye müdahale girişimi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Son 2 yıldır bölgede birçok belediyeye kayyum atamalarıyla seçmen iradesini gasp edildiğini çok iyi biliyoruz. Türkiye’de bu uygulamanın demokrasiye bir darbe olduğunu ve bu tür uygulamalarının terk edilmesi gerektiği yıllardır dile getiriyoruz. Ama maalesef aynı anlayış varlığını sürdürmek istiyor. Bunu da yargıyı aracı kılarak yapmaya çalışıyor. Dün itibarıyla Van’da aday olan ve seçimi başarılı bir şekilde neticelendiren Abdullah Zeydan’a ilişkin, sisteme cuma günü ki -alınan kararlardan da çok net bir şekilde görebiliyoruz- Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başvurusuyla Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi 4 Nisan 2023 yılında vermiş olduğu memnu haklarının iadesi kararını aynı gün mahkeme heyeti toplanıyor, aynı gün karar veriyor. Aynı gün daha önce verilen kararı kaldırıyor. Mesai bitimine 5 dakika kala adli sicil kaydına memnu haklarının iadesi kararının kaldırıldığını işliyor. Dün itibarıyla Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne Van İl Seçim Kurulu’nun dosyayı ve kararı istem yazısı geldi. Bu da bize neyi gösteriyor? Anlaşılan adaylardan birinin Van’da itirazda bulunduğunu gösteriyor. Bu talep, bizler açısından organize edilip, daha önce hazırlanmış seçim sonuçlarına müdahale çalışmasıdır. Bu açık bir yargı eliyle demokrasiye müdahale girişimidir.
“Usul kuralları çiğnenerek alınan bir karardır”
Van İl Seçim Kurulu’na çağrıda bulunuyoruz, alınan karar hukuksuz bir karardır. Yargıtay denetimine tabi olan bir kararı mahkemenin resen, talep üzerine ama kendi kararını yargı denetiminden geçirmeden kaldırması usul hukuku açısından kabul edilebilir bir karar değildir. Usul kuralları çiğnenerek alınan bir karardır. Abdullah Zeydan, adaylık başvurusu yaptığı dönemde geçerli mahkeme kararıyla adli sicil kaydı temiz olan ve adli sicil kaydında memnu haklarının iadesine ilişkin kararın işlenerek adaylığı kesinleşen bir adaydır.”
“Önceden alınmış bir karardır”
Zeydan’ın avukatı Mahsuni Kahraman ise kararın siyasi olduğunu belirterek, diğer seçilmiş belediye başkanlarına yönelik benzer bir kararın alınabileceği kaygısı taşıdıklarını ifade etti. Kahraman, şunları söyledi:
“Türkiye’de hukuk ortadan kalkmıştır. Türkiye’de hiç kimsenin, ne seçmenin ne de seçilmişin hukuki güvenliği yoktur. Türkiye’de hukuk belirsiz ve öngörülü olmaktan çıkmıştır. Ne kazanılmış haklara ne de kesinleşmiş hukuk kaidelerine uyulmaktadır. Bugün alınan karar sadece Sayın Zeydan’a ilişkin olduğunu düşünmüyorum. Önceden alınmış bir karardır. Bu tarz bir komplonun seçilen diğer belediye başkanı ve meclis üyeleri için de yapılabileceğini düşünüyorum. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde YSK nezdinde yapılacak itirazlarda bütün bunlar anlaşılır. Bu karar cumhuriyet tarihinde bir ilktir. İlk kez bir mahkeme, temyiz kanun yoluna tabi kararını bizzat bir savcılığın başvurusu üzerine kaldırıyor. Bütün hukuk kuralları çiğnenerek yapılan bu uygulama kabul edilemez. Bunun elbette siyasi bir sonucu olacaktır. Adalet Bakanlığı’nın Sayın Zeydan’a yönelik aldığı karara itirazımızı yapacağız.”