AYM’den yapılan açıklamada, ‘başvurucuların kamu makamları ile doğrudan iletişime geçme yönünde isteksiz davrandığı, kamu makamlarını üçüncü kişilere yönlendirdiği, bulundukları yere ilişkin farklı tarihlerde farklı adresler bildirdiği’ ifade edildi.
Açıklamada ‘bu kişilerin sürekli yer değiştirdiklerine ve sağlık hizmetlerine erişim için kamu makamları ile iletişim kurmaktan kaçındıklarına ilişkin ciddi şüpheler ortaya çıktığı kanaatine varıldığı’ belirtildi.
Mahkeme tedbir talebini reddetme gerekçesini ise şöyle açıkladı:“Anılan kişilerin yaralı olup olmadığına, yaralı iseler durumlarının ağır olup olmadığına, hangi koşullar altında yaralandıklarına, tamamının yaralı olup olmadığına, silahlı olup olmadıklarına ve hangi adreste bulunduklarına ilişkin belirsizliğin hâlen devam etmesi nedeniyle bu aşamada tedbir kararı verilemeyeceği sonucuna ulaşmıştır.”
Gerekli tedbirler alınsın
Bununla birlikte mahkeme, kamu makamlarının belirsizliğin ortadan kalkması durumunda sağlık görevlilerinin ve güvenlik güçlerinin yaşam haklarını da dikkate alarak gerekli tedbirleri almasının demokratik bir hukuk devletinde kim olduğuna bakılmaksızın bireylerin yaşam haklarının korunması yükümlülüğünün bir gereği olduğunu vurguladı.