Diyarbakır Barosu, Türkiye’deki son dönemde yaşananlara ilişkin olarak değerlendirmelerde bulunarak bur açıklama yaptı. “Demokratik yaşam için hukuk vazgeçilmezdir” vurgusu yapan baro hükümete çağrıda bulunuldu.
Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, Baro Yönetim Kurulu üyeleri ve çok sayıda avukatın katıldığı basın toplantısında, “Demokrasiye ve hukuka geri dönüş için çağrımızdır” başlıklı açıklamayı kamuoyuna duyurdu.
Diyarbakır Barosu’nun 8 maddelik talepleri şöyle:
1- İlan edilen OHAL rejimi kapsamında çıkarılan KHK’lerin Anayasaya aykırı, TBMM’nin işlevini ortadan kaldırıcı şekilde yasal değişikliklere sebebiyet veren uygulamalardan vazgeçilmesini,
2- Avrupa Birliğine uyum süreci kapsamında çıkarılan yasal düzenlemelerin KHK’ler ile değiştirilerek 1990’lı yılları aratmayacak şekilde; müvekkil – avukat görüşmesinin kısıtlanması, görüşmenin kayda alınması, 30 güne kadar gözaltı uygulaması, 5 gün avukat ile görüş yasağı ve duruşmalarda avukat sınırlaması gibi adil yargılanma ve savunma hakkını kısıtlayıcı ve ortadan kaldırıcı uygulamalardan vazgeçilmesini,
3- İfade ve basın özgürlüğünü ortadan kaldırıcı gazete ve haber ajanslarının kapatılması, yetkililerinin tutuklanması şeklindeki uygulamalardan vazgeçilmesini ve bu kapsamda tutuklama ve gözaltı işlemlerine son verilmesini,
4- Demokrasinin olmazsa olmazı olan seçimle işbaşına gelmiş yerel yöneticilerin yerlerine kayyım atanma tasarruflarından vazgeçilmesini,
5- KHK’ler ile toplu ihraç uygulamalarının durdurulması, darbe girişimi ile bir bağlantısı olmayan ve açığa alınan yâda ihraç edilen kamu personellerinin görevlerine dönmelerinin sağlanmasını,
6- Başlatılan soruşturmalar kapsamında seçilmiş yerel yöneticilerin kaçma ya da delilleri yok etme koşulları olmadığı halde tutuklanma gibi ağır koruma tedbirine başvurulması yönündeki uygulamadan vazgeçilmesini,
7- İletişim, haberleşme ve ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı uygulamalardan özelikle hayatın her alanında büyük aksaklık ve hak ihlallerine sebebiyet veren internet kesintisi şeklindeki uygulamalardan vazgeçilmesini,
8- Toplumun bu denli hassas olduğu bir süreçte idam cezasının tartışmalara açılmasını doğru bulmamakla, ülke imajına zarar verici suni gündemlerin toplumsal sorunların çözümüne katkı sağlamayacağından bu tartışmalara son verilmesini talep ediyoruz.