Duvar’dan Vecdi Erbay , Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak’a son dönem siyasi gelişmeleri, Büyükşehir Belediyesi’nin yaptıkları çalışmaları ve projeleri sordu. Caddelere Kürtçe yazılan trafik uyarılarının valilik tarafından silinmesi ve sürecin detaylarına ilişkin soru ve yanıtlar şöyle:
Van'da, Diyarbakır'da, Batman'da, Mardin'de caddelere yazılan Kürtçe trafik uyarı yazıları silindi. Bu yazıları kim sildi? İçişleri Bakanı'nın bir talimatı mı var yoksa valiler kendi inisiyatiflerini kullanarak mı sildirdi?
‘’Van'la başladı, Diyarbakır'la sürdü ve devam etti. Bize yazı Vali Murat Zorluoğlu'nun imzasıyla cumartesi günü geldi. Biz yazının Kürtçe'ye yönelik olduğuna dair bir yorum yapmak istemedik. Dedik ki herhalde yazı puntosunda ya da o yazının yaya geçidindeki mesafesine göre belli bir standarta uymadığı düşünülmüş. Ulaşım dairemiz, hukuk danışmanımız değerlendirdi. Dedik ki bizim yazılar bütün standartlara uygun şekilde yapılmış. Anlamak için tekrar yazı yazdık, 'Tam olarak standarttan ne kastettiğinizi anlamıyoruz' dedik. Çünkü biz standartlara uygun görüyoruz bu 19 noktadaki yazılamalarımızı. Hani söz konusu başka bir şeyse duymak, bilmek istiyoruz dedik. Bir yanıt almadık. Bizim yazımızı ve cevabını beklemeden pazar akşamı başladı silmeler. Yani Cumartesi bize yazı geliyor, biz pazar sabahı valiliğe yazıyoruz. Bunların hepsi hafta sonu oluyor. Kamu kurumu olsun, valilik olsun, belediye olsun bazı işler konuşarak değerlendirilir. Vali yardımcıları, bizim hiç haberimiz yok, şeklinde bir yaklaşım sergilediler. Ancak yazı Vali Bey'in yazısıyla, imzasıyla geldi. Sonra baktık ki işte Kürtçeleri sildiler.’’
Aslında daha önce de yazılar yazılmıştı ve kayyımların silmediği bu yazılar, zamanla kendiliğinden silinmişti. Şimdi neden müdahale ediliyor?
‘’Bu şehirde Kürtçe ile ilgili tartışma yürütmek biraz zorluyor bizi. Çünkü 17-18 yıldır bu şehirde çok dilli belediyecilik hizmetimiz var. Ve bunu pratiğe de dökmüş bir anlayışımız var. Bu 17-18 yıllık pratik, çok dillilik yerel hizmetlere zarar vermedi. Aksine büyüttü, geliştirdi, insanların merakını uyandırdı. Burada bir anadili gerçeği ve bir asimilasyon gerçeği var. Bu anadili konuşan bir nesil var ama konuşamayan yeni bir nesil de var. Onların arasında köprü kurmak yerel yönetimlerin görevi değil mi? Meseleye daha geniş bir perspektifle bakıyoruz. Bizim belediyelerimizin geleneğinde Kürtçe kültür sanat etkinliklerinin yeri çok büyüktür, önemlidir. Bütün bir kent bilir.’’
Kürtçe trafik yazıları standarta uygun olmadığı için silindi. Ancak Kürtçe tabelalar hatta belediyenin duvarında Şaredariya Mezin ya Amedê (Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi) yazısı var. Bunlar da silinir mi?
‘’Eğer standarta uygun olmayan Kürtçe yazılmasıysa... Demek ki öyle. Yani onların değerlendirmesine, yorumuna göre öyle. Hani henüz levhalara, tabelalara bir şey gelmedi. Belki bununla başlayıp levhaların, tabelaların da indirileceği bir süreç hedefleniyor diye insan düşünüyor. Dileriz böyle olmaz. Böyle olmaması için çaba göstereceğiz.’’
Şehre atandığında siz Vali Bey'i aradınız ve tebrik ettiniz.
‘’Evet, doğru.’’
Sonra valiliğin düzenlediği bir toplantıya davet edildiniz ve katıldınız. Aslında yıllar sonra Vali ve belediye başkanı arasında bir diyalog kurulmuş oldu. İki tarafın diyalog kurmaya kapalı olmadığı hissedildi.
‘’Vali beyi tebrik ettik, çünkü buraya, bu kente atandı. Nihai hedefimiz tüm kurumlarla birlikte çalışabilmek. Toplumun faydası için birlikte çalışmayı önemsiyoruz. Yatırım İzleme Koordinasyon toplantısına pek çok kamu kurumunun, üniversitelerin, bu kentte yatırım yapan, yatırım planları olan tüm kamu kurumlarının katıldığı bir toplantıydı. İlçe belediyelerimiz de katıldı. Evet, orada yine küçük de olsa bir selamlaşmamız oldu. Kentimizin devasa, kronikleşmiş sorunları var. Bunlara tek başına bir belediye, tek başına DİSKİ ya da valilik cevap olamaz. O toplantı sonrası, DİSKİ birimimiz vali yardımcılarıyla bir araya geldi. Yine sportif faaliyetler konulu bir toplantıya buradaki genel sekreter yardımcımız katıldı. Hani bir normalleşme ümit ediyorsak, bir normalleşmeyi amaçlıyorsak yerelde bu görüşmelerin yapılması gerekiyor. Halkın ve kentin yararı için de bu önemli.’’
Ama yazının silinmesi kötü bir izlenim bırakıyor.
‘’Evet, yazının silinmesi bazı şeyleri sorgulatabiliyor. Ne oldu? Nereye, hangi yola evrilecek bu süreç? Açıkçası biz de tartışıyoruz bunları. Bir gerginlik siyasetine mi dönülmek isteniyor? Birtakım farklı sesler de var tabi. Hükümet tek başına değil, hükümetin de bir ortağı var. Ankara'da belki bir basınç var, belki bu yönlü bir tartışma, konuşma var. Ama bütün bunların ötesinde, burada kendi anadiliyle iletişim kuran, kendi anadilini benimseyen, geliştiren, kurumlarıyla birlikte büyütmeye çalışan bir sistem var.’’
Söyleşinin tamamı…