HDP ise yüzde 11,7 oy alarak barajı aşıp 67 vekil çıkarmıştı.
Seçim öncesi ittifak oluşturan ve HDP ile de sonuca bağlanamayan görüşmeler yapan Kürdistani ittifak partileri Kürdistan Demokratlar Platformu (KDP), Azadi Hareketi, Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) ve Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi’nin (PDK-T) seçim sonuçlarını hakkında K24'e değerlendirmelerde bulundu.
KDP Başkanı Sertaç Bucak, seçimlerden böyle bir sonuç beklemediğini söyleyerek,
“Sayın Cumhurbaşkanı’nın birinci turda böylesine açık bir ara ile seçileceğini tahmin etmiyordum. Sayın Erdoğan’ı kutluyorum. Parlamentoda da MHP desteğiyle çoğunluğa sahip olunacağını da beklemiyordum. HDP’nin yeniden parlamentoda temsil edilmesi önemli, seçilenler içinde Kürt kökenliler az olmasına rağmen HDP’yi de kutlamak isterim. Muhalefetin parlamentoda bile çoğunluğu sağlayamamasını her kesim mutlaka değerlendirmelidir.
Taraflar ve özellikle de sayın Cumhurbaşkanı gündemine alırsa çözüm olabilir. Ancak kısa dönemde var olan olumsuz tablonun olumlu yönde değişeceğini şimdilik tahmin etmiyorum” açıklamasında bulundu.
Azadi Hareketi’nden Sıdkı Zilan, bu durumun Kürt sorununun çözümüne olumlu da olumsuz da yansıyabileceğini belirterek,
“Bu devlet ve de hükümetin kararına bağlıdır. Kürdistan meselesinin çözümünü engelleyebilecek iki cenah var; biri İslami, diğeri Türk milliyetçiliği yapan cenah; ikisi şu anda iktidar ortağı ve bu durum kolaylaştırıcı da, zorlaştırıcı da olabilir.
Biz söylem olarak cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalacağını iddia ederek propaganda yapıp, iyimser bir ortam için çalıştık. Saadet Partisi herkes gibi, bizi de şaşırttı. OHAL, devletin tüm imkanlarına sahip iktidar partisi ve ortağı MHP’nin hem havuç, hem de sopa politikasıyla tüm medya ve STK’ları ya kendine bağladığı, ya da sindirdiği bir ortamda bu sonuçlar sürpriz sayılmaz” dedi.
PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, seçim sürecinde Kürtler’in ulusal demokratik taleplerini gündeme gelmediğini vurgulayarak,
“Kürtler bir taraf olarak sahada yoktu. Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığının tek kişi yönetimine yol açacağı kaygısı ve buna bağlı olarak HDP’nin barajı aşması gerektiği görüşü seçimlerde Kürt oylarının önemli bir kesiminin yönünü belirlemede büyük bir rol oynadı. Belki de seçimin en belirleyici faktörlerinden biri de bu oldu
Kürt sorununda yakın dönemde bir çözüm takvimi beklemediğini belirten Özçelik, “Özellikle AKP, MHP, İyi Parti ve CHP’nin aldıkları oylar ve bu partilerin program, siyaset ve söylemleri, Kürt sorununun çözümü konusunda kısa ve orta vadede herhangi bir adım atılmayacağını gösteriyor. Ama ekonomideki gizli çöküş de dikkate alındığında bu savaş, çözümsüzlük ve Kürt karşıtı siyasetin devam ettirilmesi hiç de kolay olmayacaktır” ifadelerini kullandı" açıklamasında bulundu.
PSK Genel Başkanı Mesut Tek, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalacağını düşündüğünü söyledi ve,
"Bir diğer nokta ise MHP aldığı oy oranı ile bu partinin Kürdistan’da oylarını arttırmasıydı. Yeni sistem AK Parti hükümetini MHP’ye mahkûm hale getirdi. Bu Kürt sorununda çözümsüzlüğün devam edeceği ve şiddetin artabileceği anlamına da geliyor” ifadelerini kullandı" değerlendirmesinde bulundu
KDP-T Genel Başkanı Mehmet Emin Kardaş ise, “Erdoğan’ın ilk turda kazanması da beklenen bir şeydi çünkü karşısında ciddi anlamda rakip bulunmamaktaydı” dedi,
“AKP’nin kayyumlara ve yerelde yapmış olduğu hizmetlere rağmen beklediği sonucu alamadığı görülmüştür. Erdoğan ise Kürdistan’da partisinden yüksek oy alarak cumhurbaşkanlığını kazanmış ve bu da Kürtler’in desteği olmadan seçilemeyeceğini göstermiştir. Bunlardan dolayı sizin tabirinizle Kürt sorunu ile ilgili olarak ciddi çalışmaların içine gireceğini ve sonuca ulaştırma yönünde gayret göstereceğinin düşünmekteyiz” açıklamasında bulundu.