PAK Parti Meclisi Diyarbakır’da toplandı

PAK (Partîya Azadîya Kurdistanê-Kürdistan Özgürlük Partisi) Parti Meclisi, 9. Olağan Toplantısını, PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik’in başkanlığında gerçekleştirildi.

Kürdistan şehitleri için 1 dakikalık saygı duruşunun ardından Mustafa Özçelik, Parti Meclisi üyeleri tarafından onaylanan gündem ile toplantıyı açtı. PAK Parti Meclisi, belirlenen gündem çerçevesinde iki gün boyunca çok yönlü tartışma ve değerlendirmelerde bulundu.

PAK Parti Meclisi, sürece ilişkin şu tespitlerde bulundu:

--18 Meddelik Anayasa değişikliği için referanduma gidilmesi Türkiye parlamentosu tarafından oy çokluğuyla kabul edildi.

Başkanlık sistemine geçişi amaçlayan Anayasanın kısmen değiştirilmesi çalışmaları, OHAL şartlarında ve mevcut Anayasa’nın bile yok sayıldığı bir ortamda gerçekleştirilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana yürürlükte olan tüm Anayasalar Kürt milletinin varlığını ve buna bağlı olarak bütün ulusal demokratik haklarını yok sayan Anayasalar olmuştur. 12 Eylül rejiminden arda kalan mevcut Anayasa ise daha ırkçı, faşist bir nitelikte olmuştur. Referanduma götürülecek olan değişiklik önerileri, tek kişinin egemenliğini tesis etmeyi ve mevcut anayasaya daha otoriter bir nitelik kazandırmayı amaçlamaktadır. Amaçlanan Anayasa değişikliği, ne Kürdistan ne de Türkiye halklarının, herhangi bir talebine olumlu yanıt oluşturmamaktadır. Bugün ihtiyaç duyulan, şey yapılmakta olan Anayasa değişikliği değildir. Kürtlerin millet olarak varlığını esas alan, iki ulus, iki ülke gerçekliğine dayalı bir federal sistemi esas alan ve tüm etnik, sosyal, dinsel ve mezhepsel kesimlerin irade ve onaylarıyla hazırlanan, onların hak ve özgürlüklerini garantiye alan demokratik, adil, çoğulcu, eşitliğe dayalı yeni bir Anayasa hazırlanmalıdır.

Parti Meclisimiz, tüm PAK üye ve taraftarlarının Anayasa referandumu konusunda görüş ve eğilimlerini aldıktan sonra, Kürdistani partilerle de istişare ve diyalog içinde olmak suretiyle, Kürdistani taraf olarak ortak bir tutum belirlemeyi uygun görmüştür.

--Parti Meclisimiz, Kuzey Kürdistan’da Türk Devleti ile PKK arasında 2015 Yılı Temmuz ayından itibaren tekrar başlayan ve devam etmekte olan çatışmaların, herhangi bir sorunun çözümünü sağlayamayacağını bir kez daha tespit eder. Silahlı çatışmaların, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin başarısızlığa uğraması ve ardından ilan edilen OHAL ile yeni ve daha tehlikeli bir boyut kazandığı herkesin malumudur. OHAL giderek tüm siyasal ve sivil kanalların ortadan kaldırılmasına dönüşmektedir. Şiddet tek yol olarak Kürtlere dayatılmaktadır. Siyasal ve sivil mücadele alanında kararlı bir duruş sergilemenin vazgeçilmez olduğuna inanan partimiz, Türk Devleti’nin bu uygulamalarının, 94 yıldır süregelen beyhude bir anlayışın devamı olduğunu ve çözümsüzlüğü derinleştirmekten öte bir anlam taşımadığını bir kez daha teyit etmektedir.

Parti meclisimiz savaşın sonlandırılmasını, bugünün en temel sorunu olarak olarak belirlemiştir. Kürdisan halkının tüm kesimleri olarak, savaşın sonlandırılması ve tüm Kürt partilerinin katılacakları gerçek bir siyasal çözüm sürecinin başlatılmasında yoğunlaşmalıyız.

--Kuruluşundan beri Kuzey Kürdistan’da ulusal güçler arasında işbirliği ve ittifakların gerekliliğine inanan partimiz, bu alanda izlemiş olduğu yapıcı ve kapsayıcı yaklaşımını devam ettirmektedir. Bütün Kürt siyasi oluşumlarının, her şeye rağmen diyalog içinde olmaları, en küçük çalışmalarda bile birlikte hareket etme imkan ve gayretini göstermeleri önemlidir. Fakat kalıcı ittifaklar, prensipler üzerinde oluşturulmalıdır. Parti meclisimiz en temel ortak ulusal prensipleri şu şeklide tanımlar:

Kürt milleti ve Kürdistan’ın varlığını kabul etmek. Kürdistan’a siyasi bir statüyü ve milli bir değer olarak Kürdistan bayrağını benimsenmek.Siyasal, toplumsal güçlerin birbirlerinin varlığına ve haklarına saygıyı ve Kürdistan\'ın tüm parçalarındaki kazanımlara sahip çıkmayı esas almak.

Kürdistan’ın her dört parçasında da halkımızın çıkarlarını korumanın en etkin yolunun güçlerin birleştirilmesinden geçtiğini düşünen parti meclisimiz, siyasal partilerin özgürlük mücadelemizde amaca ulaşmada birer araç olduklarını, onları kutsamak veya amaç haline getirmenin özgürlük mücadelesine zarar verdiğini önemle belirlemektedir.

--PAK’ın kuruluşundan bu yana izlemiş olduğu özgürlükçü, demokrat, Kürdistani potansiyelin tek bir partinin çatısı altında birleştirilmesi siyasetinin, hem kuruluş felsefesi olarak, hem de halkımızın ihtiyaçlarını ifade etmesi anlamında doğruluğu, bir kez daha parti meclisimiz tarafından benimsenmiştir. Bugün PAK dışında bu siyasal birlik yaklaşımının diğer ilgili kesimlerce benimsenmemiş olması dikkat çekicidir. Parti Meclisimiz, bu konuda ilkeli tutumunu sürdürme çabalarının, daha güçlü, daha örgütlü, daha aktif bir PAK ile daha da hızlanabileceğini önemle belirtmektedir.

--Parti meclisimiz, Güney Kürdistan Bölge Başkanı Sayın Mesud Barzani’nin Güney Kürdistan’lı siyasal partilere yapmış olduğu ve varolan iç sorunların acilen çözümünü içeren çağrısına büyük değer vermektedir. Nu münasebetle, parti meclisimiz, başta hükümette yer alan 5 parti olmak üzere, Güney Kürdistan’daki tüm siyasal partileri, var olan siyasal sorunların çözümü ve bağımsızlık için geri dönülmez bir yol haritasının belirlenmesi için acilen adım atmaya çağırır.

--Güneybatı Kürdistan’da (Rojava Kürdistanı) Kürt partilerinin ulusal talepler ekseninde birlikte hareket etmemelerinin artık halkımızın bugününe ve geleceğine dönük plan ve tehditlere daha fazla zemin yarattığı yaşanmış olan süreç tarafından kanıtlanmıştır. Parti meclisimiz, bir kez daha TEVDEM, ENKS ve diğer tüm Kürt partilerinin, Rojava Kürdistanı’nda ortak bir askeri, ekonomik, siyasi yönetim oluşturmalarının, tarihsel görev ve ulusal sorumluluk olduğunu hatırlatır. TEVDEM ve PYD’nin Hewler ve Duhok Mutabakatları\'nı uygulamaya koyması, bu yönde atılacak en doğru ilk adımı oluşturacaktır. Bilinmelidir ki, uluslararası platformlarda Kürt tarafı olarak ortak irade ile yer alabilmenin yolu, Rojava Kürdistanı\'ndaki tüm Kürt partilerinin askeri, siyasi, ekonomik ortak yönetiminden geçer.

--Parti Meclisimiz, Doğu Kürdistan’da ancak ve ancak tüm ulusal demokratik güçlerin birliğinin sağlanmasıyla özgürlük mücadelesine yeni bir ivme kazandırılabileceğine inanmaktadır. Uluslararası alanda doğabilecek yeni fırsatlardan yararlanabilmenin ve diplomaside güçlü mevziler kazanmanın ilk adımını da bu birlikte hareket etme iradesi oluşturacaktır.

Parti meclisimiz, aldığı karar ve yapmış olduğu tesbitleri halkımızla paylaşmakta yarar görür. Saygılarımızla.