Twitter’da #112Kurdî etiketiyle yapılan paylaşımlarda, Türkiye Sağlık Bakanlığı’nın sağlık alanında Kürtçe hizmet verilmesi istendi.
Bu amaçla bir araya gelen Diyarbakır Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Diş Hekimleri Odası, Mezopotamya Psikologlar İnisiyatifi ve Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUDER) Diyarbakır Şubesi, yaptıkları basın açıklamasıyla çağrıda bulundu.
Açıklamada, “Dil, sağlık hizmetlerinin erişilebilirliğini ve kalitesini etkileyen unsurların başında gelir. Hasta ve sağlıkçı ilişkisinin her iki taraf açısından da anlaşılabilir kılınması sağlık hizmetinin niteliğini ve sonuçlarını ciddi oranda etkiler. Anadilde sağlık hizmeti talebi; sağlık hakkı, tedavi hakkı, hasta hakkı ve yaşam hakkının ayrılmaz bir parçasıdır. Herkese eşit, etkin ve nitelikli sağlık hizmeti sunmanın yolu anadil hakkının bu alanda da kullanımına bağlıdır” denildi.
“Maalesef Türkiye’de diğer kamusal alanlarda olduğu gibi sağlık alanında da yurttaşların anadillerini kullanabilmeleri, anadilinde sağlık hizmetleri alabilme hakları göz ardı edilmektedir” denilen açıklamada, “Sivrice meydana gelen deprem sonrasında Sağlık çalışanın enkaz altında kalan yaralıyı kurtarmaya çalışırken anadilinde (Kurmanci) öyküsünü alması sonucu hasta ile sağlıklı bir iletişim kurmanın ne kadar önemli olduğu tekrardan ortaya çıktı” ifadeleri kullanıldı.
“TANIYI ZORLAŞTIRIYOR, TEDAVİYİ GECİKTİRİYOR”
Hastanın anadilinde kendini ifade edememesinin muayene sürecinde hastalık öyküsünü doğru verememesine neden olduğu vurgulanan açıklamada, bunun da tanıyı zorlaştırdığı ve tedavinin gecikmesine neden olduğu, acil vakalarda bu daha büyük sorunlara neden olduğu kaydedildi.
“Başta acil servisler olmak üzere sağlık hizmetlerinin sunulduğu her yerde anadilinde hizmet verilmesinin yurttaşlar açısından daha hızlı, etkin ve daha nitelikli sonuçlar ortaya çıkaracağı gerçekliği yadsınamaz” denilen açıklamada, hastanın bilgilerinin ve hasta hekim ilişkisinin mahremiyeti açısından da hasta ile hekim arasına üçüncü bir kişinin (tercümanın) girmesinin ciddi bir sorun olduğu ifade edildi.
Açıklama şu ifadelerle son buldu:
“Sağlık alanında da tıp eğitiminden sağlık hizmeti sunumuna kadar her düzeydeki kamusal hizmetlerde anadillerin kullanılmasına olanak sağlanmalıdır. Bizler herkese eşit, parasız, ulaşılabilir, nitelikli ve anadilde sağlık hakkını savunan sağlık örgütleri olarak; sağlığa ulaşım hakkını engelleyen anadillerin önündeki tüm engellerin kaldırılarak evrensel sağlık hizmetine ulaşımın önünün açılmasını talep ediyoruz.
Acı sonuçları ile birlikte anadilinde kamusal hizmetin öneminin bir kez daha ortaya çıktığı Elazığ Sivrice depreminde yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.”