28 Kasım 2015 tarihinde katledilen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin ölümüne dair açılan davanın 8’inci duruşması başladı. Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, tutuksuz yargılanan polisler Sinan Tabur, Mesut Sevgi ve Fuat Tan’a 'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçlaması yöneltiliyor. Ayrıca hakkında yakalama kararı bulunan PKK’li Uğur Yakışır hakkında 'olası kastla ölüme sebebiyet verme' iddiasıyla ceza isteniyor.
Duruşmaya Elçi’nin eşi Türkan Elçi, Elçi ailesinin avukatları, HEDEP Milletvekilleri Cengiz Çandar, Sevilay Çelenk, Beritan Güneş, Nevroz Usal, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 18 baro başkanı ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Duruşma salonunun küçük olması gerekçesiyle sınırlı sayıda kişi salona alındı.
Duruşmada söz alan Elçi ailesinin Avukatı Gamze Yalçın İlboğa, Tahir Elçi cinayetinde etkili bir soruşturma yürütülmediğini, delillerin toplanmadığını ve muhafaza edilmediğini söyledi.
Olay yerinden toplanmayan mermi çekirdekleri ve boş kovanlara değinen İlboğa, “Deliller olay yerindeki sokak ortasında bırakılmıştır. Faili belirleyecek değil sokakta bırakılmıştır. Bugün deliller muhafaza altına alınmadığı için dava ilerleyememektedir. Garabet durumlara tanık olduk. Taleplerimiz sizin tarafınızdan reddedildi. Mardin Kebap evine ait bir kamera kayıtları yok. 13 saniyelik kesinti var. Polisin çektiği kamera görüntülerinde 12 saniyelik kesinti var. Mardin Kebap evinin 4 nolu kamerası ile ilgili inceleme yapılmadı” dedi.
İlboğa, üç kamerada da tam da cinayetin olduğu zamanda sorun oluşmasının anlaşılır bir tarafı olmadığını söyledi.
'Görüntü kayıtlarındaki tarihte manipülasyon var'
Dava yoğun katılımla başladı. Tahir Elçi cinayeti ile ilgili en önemli delil cinayetin işlendiği alanı gören Mardin Kebap Evine ait kamera görüntüleriydi. Boş olduğu iddia edilen görüntülerle ilgili harddisk için TÜBİTAK’tan rapor bekleniyordu. Beklenen raporu dosyaya geldi. TUBİTAK’a göre söz konusu görüntüler 2010’a ait. Elçi ailesi TUBİTAK’ın bu tespitine tepki gösterdi.
Rapora tepki gösteren Avukat Mahsuni Karaman, "Mardin Kebapevi TUBİTAK Alicengiz oyunuyla eski olduğunu gösteriyor. Daha önce aldığımız raporlarda 5 yıl 2 ay geride olduğu açık ve net. Siz mevcut Tarih Elçi cinayetinin işlendiği tarihe geliyorsunuz. Görüntü kayıtlarındaki tarihte manipülasyon var. Bütün bu görsel kaynakların kaybolması mümkün müdür? Bunun siyasi bir cinayet olduğunu biliyoruz. Görüntü kayıtlarının yeniden birlikte değerlendirilmesi gerekiyor” dedi.
'Polisin çektiği görüntüler montajlanmış'
Doğrudan müdahale edilmiş, karartılmış görüntü kayıtlarına cinayetin işlendiği tarihten bu yana ulaşmaya çalıştıklarını hatırlatan Karaman, “Polis memuru tarafından çekilen görüntüleri izlerseniz o görüntü kaydının montaj olduğu kolayca anlaşılabilir. Görüntüdeki 12 saniyelik görüntü kaydı montaj. Polis, silah sesi duyunca kayıttan çıktım diyor. Kayıttan çıkma hareketi olmuş olsaydı titrek olurdu. Foto film şube görüntülerinde montaj vardır” dedi. Karaman, görüntülerle ilgili yeniden rapor alınmasını istedi.
Ne olmuştu?
Kürt illerinde 1990’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetler, JİTEM sanıklarının yargılandığı bir çok davanın avukatı olan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Kürt meselesine ilişkin bir çok televizyon kanalına konuk olan bir isimdi. Elçi’nin hedef gösterilme süreci de yine böyle bir programa konuk olması ile başladı. 15 Ekim 2015 tarihinde CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu “Tarafsız Bölge” programına katılan Tahir Elçi, “PKK terör örgütü değildir” sözleri nedeniyle hedef gösterildi.
Bu sözlerinden sonra sürekli tehditler alan Tahir Elçi hakkında savcılık soruşturma başlattı. Elçi’nin katıldığı programdan dolayı kanala 700 bin lira para cezası kesildi. Basında hedef gösterilen Tahir Elçi Diyarbakır’daydı. Başkanı olduğu Diyarbakır Barosunda bekleyen Elçi’ye meslektaşları destek vermiş, baroyu terk etmiyordu. 20 Kasım 2015’te Diyarbakır Barosuna gelen polisler tarafından gözaltına alınan Elçi, İstanbul’a götürüldü. Savcılık Elçi hakkında tutuklama kararı verilmesini istedi. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı ve hakkında, 'terör örgütü propagandası' suçundan 7.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
Serbest bırakılmasını takip eden günlerde Diyarbakır’ın Sur ilçesinde çatışmalar baş göstermiş ve ölüm haberleri gelmeye başlamıştı. Tahir Elçi ve arkadaşları ise 28 Kasım 2015 tarihinde çatışmaların son bulması için tarihi Sur ilçesinde bulunan dört ayaklı minareye giderek basın açıklaması yaptı. Elçi, açıklamanın ardından Dört Ayaklı Minare önünde silahlı saldırı sonucu öldürüldü.