AFAD verilerine göre, Van'da 23 Ekim 2011'de meydana gelen 7.2 büyüklüğünde ve 9 Kasım 2011'de meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremlerde 644 kişi öldü, yaklaşık 2 bin kişi yaralandı. Kentin ağır hasar aldığı depremlerin izleri hâlâ silinemedi.
Kalıcı konutların taksitlerini ödeyemediler
Depremin ardından Erciş, Edremit ve İpekyolu ilçelerinde TOKİ tarafından 15 binden fazla konut yapıldı. 70 ila 80 metrekare arasındaki konutlar depremzedelere 65 bin TL ila 80 bin TL arasında değişen fiyatlara satıldı. Konutlara yerleşen depremzedeler 2017'de ödemelere başladı ancak aylık taksitleri ödeyemeyen birçok depremzede evlerini satmak zorunda kaldı.
Yaklaşık 70 aile prefabrik evlerde yaşıyor
Depremde evleri yıkılan yaklaşık 70 aile ise halen Tuşba ilçesi Seyrantepe Mahallesi’nde Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi tarafından kurulan prefabrik evlerde yaşıyor. Bazı aileler kendilerine konut çıkmadığını, bazıları da taksitlerini ödemeyedikleri için konutlardan çıkmak zorunda kaldıkları için burada yaşadıklarını anlattı.
Depreme İstasyon Mahallesi’nde yakalandıklarını ve 12 yıldır iki çocuğuyla burada yaşadığını dile getiren bir kadın, "Bana ev çıkmıştı ama taksitleri ödeyemediğim için çıkmak zorunda kaldım. Burada her yer damlıyor. Halıları her gün kurutmaya çıkarıyoruz. Lavabolar birbirine yapışık. Tuvalet ve yemek kokusu evlerden geçiyor. Soba kurmak yasak. Elektrik gitti mi perişan oluyoruz. Yazın da su kesiliyor. Bugün de kesildi. Herkes gibi bir evimiz olsun istiyoruz" dedi.
Ailelerin büyük çoğunluğu dar gelirli. Yardım alamadıklarını belirten aileler geçinemediklerini dile getirdi. Dokuz yıldır eşi ve üç çocuğuyla birlikte prefabrik evlerde yaşayan Nurettin Ürkmez, "Mevlana Evleri diye bir konteyner kent vardı, biraz kaldıktan sonra oradan çıkardılar. Sonra kiraya gittik, ödeyemedik. Şimdi işsizim. Kaç defa yazdırdık, bize çıkmadı. Hep zenginlere çıkıyor zaten. Bizim üzerimizde bir mülkiyet de yok ama çıkmadı bir türlü" diye konuştu.
Nesibe Aslan ise karanlık, susuzluk ve tozdan şikayetçi. Aslan, “Lamba yok. Toz toprak her yer. Perişanız. Su da gelmiyor şu sıralar. Gece göz gözü görmüyor. Yazın bir araba geçtiğinde evlerin içi toz doluyor. Bronşit olacağız bu gidişle" dedi.
Soba kurmak yasak
Bu evlerde soba kurmak hem tehlikeli hem yasak. Bu yüzen kışın klima ile ısınmaya çalışıyorlar. Kış aylarında yaşanan elektrik kesintileri depremzedelerin yaşamlarını derinden etkiliyor.
Su sorunu yaşanıyor
Kentin genelinde olduğu gibi burada da su sorunu sık sık kendini gösteriyor. Kadınlar ve çocuklar bidonlarla çeşmeden su taşıyor.
Boşalan yerlere Suriyeli mülteciler yerleşti
Buraya yerleştirilen depremzedelerin bir kısmı zamanla başka mahalleye veya kente göç etmiş. Boşalan yerlere dar gelirli aileler ve Suriye'den gelen mülteciler yerleşmeye başlamış. Afrin'den 2014 yılından gelen İbiş ailesi de burada depremzedelerle beraber yaşıyor. Fatma İbiş de depremzedeler gibi şartlardan şikayetçi:
“Kışın soğuktan, yazın sıcaktan duramıyoruz. Yedi kişi yaşıyoruz bu kutu gibi yerde. Mutfak ve tuvalet de içerde. Mecburi geldik buraya. Kiraları ödeyemiyoruz."