Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani, Kürdistan’da yaşanan içsavaşı ‘kara bir leke’ olarak adlandırarak, ‘Kürdistan’ın bir mahkemesine gidip ifade vermeye ve bu savaştan yana olmadığımızı anlatmaya hazırım’ diye konuştu.
Başkan Barzani, BBC’ye verdiği demeçte Kürdistan’daki içsavaş, pêşmergelik dönemi ve babasıyla katıldığı direnişe ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
‘Pêşmerge savaşının bütün dönemlerini gördüm’
Röportajında pêşmerge olduğu ilk yıllardan bahseden Barzanî, şunları kaydetti: “20 Mayıs 1962’de pêşmerge saflarına katıldım ve babamın da bulunduğu o kampta ilk kez silah kuşandım. O zaman babam bana, ‘Diğer pêşmergelerden hiçbir farkın yok, onlar gibi pêşmergeliğin bütün evrelerinden geçmelisin’ diye tembihte bulunmuştu. Daha sonra sorumlu pêşmerge komutanıyla tanıştırdı ve bana ‘O senin komutanın, bütün emirlerini yerine getireceksin’ dedi.”
‘Ailemizden 37 kişi öldürüldü’
Savaş yıllarında 8 bini Barzani aşiretinden, toplam 180 bin Kürdün öldürüldüğünü hatırlatan Başkan Barzani, “Bunların arasında kardeş, amca, kuzen, pek çok yakın akrabam vardı. Sadece bizim ailemizden 37 kişi öldürüldü. Herhangi bir şekilde siyasetle ilgisi olmayan akrabalarımız da Baas rejimi tarafından yardım ve yataklık yaptıkları gerekçesiyle tutuklandı, idam edildi veya Xorxor bölgesindeki çöllerde toplu mezarlara gömüldü” diye konuştu.
“Cezayir Anlaşması’nda ABD’nin payı büyük”
1975’teki yenilgiden sonra imzalanan Cezayir Anlaşması’na da değinen Barzani, sözkonusu anlaşmanın kendilerini çok etkilediğini ve Kürt halkına karşı yapılmış büyük bir plan olduğunu söyledi. Barzani, 1975 ve öncesine ilişkin şu ifadeleri kullandı: “ABD olmasa böyle bir olay olmayacaktı. Çünkü ABD’nin bu anlaşmada payı çok büyüktü. Biz İran şahına güvenmediğimiz için ABD, 1972 yılından itibaren Kürt devrimi ile ilişki kurmaya başladı. Onlara biraz güvenimiz vardı. En azından Özgürlükçü Kürt Hareketi’ni desteklediklerine inanıyorduk. O zamanlar öyle düşünüyorduk. Yani bütün yumurtalarımızı aynı sepete koyduk ve bu da çok yanlış bir stratejiydi. Bu yüzden böyle bir şeyin tekrarlanmasına asla izin vermeyeceğiz ve sadece bir devlete güvenmeyeceğiz. Her şeyden önce halkımızın güvenine yaslanacağız.”
“Mahkemeye gitmeye hazırım”
Röportajın bir diğer bölümünde Kürdistan’da 90’lı yılların başında gerçekleşen içsavaşa değinen Barzani, ‘birakujî’nin (kardeş katli) çok üzüntü verici, kara bir leke olduğunu belirtti. Barzani, “Kürdistan’ın bir mahkemesinde, bununla ilgili bir dava açılırsa, ben her zaman ifade vermeye hazırım. Ve itiraf etmeye de hazırım: Biz hiçbir zaman bu savaşı istemedik. O olayların nasıl geliştiğine dair çok fazla detaya girmek istemiyorum. Çünkü aramızdaki o savaş, gerçekten çok anlamsız sebeplerden dolayı çıktı. Birakujî, birkaç partinin anlaşmazlıkları nedeniyle başladı ve genişleyerek başka bir boyut kazandı. Kesinlikle önceden planlanmış bir şey değildi. Ben bütün gücümle bu kanlı savaşı durdurmaya çalıştım. Zaten Kürdistan Bölgesi başkanlığı için adaylığımın teşvik edilmesi içsavaşın sonuçlarıyla ortaya çıktı. Neyse ki içsavaş geride kaldı ve bir daha tekrarlanmaması için bütün Kürdistan halkına acı bir ders oldu” diye konuştu.