Sözcü gazetesine konuşan emekli Türk generaller, Başkan Barzani’nin Irak ve Suriye’de büyük Kürdistan kurmak istediğini ve ABD’nin Fırat’ın doğusunu Başkan Barzani’ye bıraktığını belirtti.
Söz konusu haberde görüşlerine yer verilen İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, 2017’de Başkan Mesud Barzani’nin başta Türkiye olmak üzere çok sayıda ülkenin karşı çıkmasına rağmen bağımsızlık referandumu yaptığını anımsattı.
ABD’nin de referanduma değil ama zamanlamasına karşı çıktığını anımsatan Babüroğlu, Başkan Barzani’nin buna rağmen belirlediği tarihte referandumu yaptığını ve cebine koyduğunu dile getirdi.
Başkan Barzani’nin hedefinin bağımsız bir Kürdistan devleti kurmak olduğunu ve son gelişmelerin de lehine olduğunu vurgulayan Babüroğlu, “Suriye’deki olaylar, ABD’nin Irak’ı işgali, ABD’nin İran’a yaptıkları, İsrail’in 100 yılın anlaşması denilen projesi, Arap baharı ve BOP gibi konular Barzani’nin lehinde bazı gelişmeler sağladı. Irak hükümetinin başbakanı değişti. Mustafa el-Kazımi oldu. Bu ABD’nin de istediği bir aktör” dedi.
“Barzani Suriye’deki gruplara önderlik etti”
Babüroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Barzani’nin hedefi şu, ABD geçen ay attığı önemli bir adımla, Suriye’deki PYD ile diğer Kürt grupları şemsiye altında topladı, bir araya getirdi. Bunlar Barzani önderliğinde Fırat’ın doğusunda Suriye coğrafyasının yüzde 30’unu kapsayan bir alanı işgal eden PYD ile anlaştı. Bu şu demek, bu anlaşma ile ABD, PYD’yi meşrulaştırıyor. ABD, Kürt grupları ile PYD’yi başka bir isim altında sunacak ve ‘burada artık terör örgütü yok’ diyecek.”
Sonraki adımın ise Kürdistan Bölgesi ile Rojava’nın bütünleşmesine yönelik olacağına vurgu yapan Emekli Tuğgeneral Babüroğlu, şunları söyledi:
“İşte bu nokta Barzani’nin hayal ettiği bir nokta. Tırnak içinde söylüyorum Güney Kürdistan ve Batı Kürdistan bütünleşecek onların deyimiyle. Bütünleşince Barzani güdümünde olacağı için onun coğrafyası büyüyecek. Barzani bunu çok istiyor. ABD ve İsrail çok istiyor. Parçalanmış bir Suriye, ABD ve İsrail’e tehdit olmayan Suriye, tehdit olmayan bir Irak. ABD’nin kontrolünde bir bağımsız Kürdistan bölgesi. Daha ileriki safhada da 10-20 yıl sonra tarih sayfalarının nereye evrileceğini tahmin edebiliriz. Doğu Akdeniz’e açılan bir Kürt devleti.
İsrail’in 100 yılın anlaşması denilen anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle 2017 referandum kartını masaya koyacaktır. ABD’nin desteğiyle koyacaktır. İşte o zaman Türkiye için daha da büyük tehlike oluşur. Onun için Türkiye, bu kartı masaya koymadan, İsrail’in anlaşması devreye girmeden adımlar atmalı. Çünkü bu bütünleşme Türkiye’nin coğrafi bütünlüğüne kast eder. Bu yapı daha sonra tırnak içinde söylüyorum, Kuzey Kürdistan dedikleri Türkiye’nin bir parçası ve Doğu Kürdistan dedikleri İran’ın bir parçasını da içine alan hayali haritanın hedefine ulaşması için çalışacaktır.”
Ahmet Yavuz: ABD, Fırat’ın Doğusu'ndaki işi Barzani'ye verdi
Öte yandan, emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz da, Suriye’deki koşulların giderek Başkan Barzani’nin lehine döndüğünü ve Başkan Barzani’nin de bunu gördüğü için ona uygun adımlar attığını vurguladı.
Referandum döneminde koşulların Başkan Barzani için uygun olmadığını dile getiren Yavuz, “Bugün yapsaydı daha farklı durum oraya çıkardı. Hatasını gördü ve uygun zaman geldi diye düşünüyor. ABD Fırat’ın doğusunda bir devlet oluşturmaya çalışıyor ve bunu Barzani’nin patronajına verdi” dedi.
Yavuz, “Suriye’yi parçalarsanız başka bir devlet çıkar. Suriye’deki devletçik yarın Irak’taki devletçikle birleşir. Bu coğrafyanın getirdiği konudur, birleşmesini istemiyorsanız, bölgedeki devletlerin statükosunu sağlamanız gerekir” ifadelerinde bulundu.