Kürdistan Dış İlişkiler Sorumlusu Felah Mustafa, Fransız Le Monde Gazetesi için kaleme aldığı makalesinde, Baas rejiminin 2003 yılında devrilmesiyle kurulan sistemin Bağdat’ın mezhepçi uygulamaları nedeniyle çöktüğünü ve Irak için tek çıkar yolun konfederal sisteme geçmek olduğunu yazdı.
2003 yılından sonraki süreçte Bağdat’ın verdiği birçok sözü yerine getirmediğini, uzlaşı ve yetkilerin paylaşımı temellerinden uzaklaşıp mezhepçiliğe evrildiğini belirten Felah Mustafa, “Biz Kürdistan’da Pazar ekonomisi oluşturduk. Dünyanın farklı devletleriyle iletişim yolları kurmak için demokrasimizi güçlendirdik. Ama Irak’ın diğer bölgelerinde yaygın olan mezhepçilikten ötürü çabalarımızı bu bölgelere ulaştıramadık. Bağdat da bizim başarımızı gölgeledi.” ifadelerine yer verdi.
Erbil ile Bağdat arasındaki ilişkilerin başarısız olmasının Kürdistan’ı başka yolları keşfetmeye ittiğini ve Kürdistan’da birlikte yaşam kültürünü geliştirdiklerinin altını çizen Felah Mustafa şunları yazdı: “Irak’la birlikte yaşayacaksak şuan yaşanılan olağanüstü durumun biran önce kalkması lazım. Bağımsızlık hakkını inkar ettiğimizde Kürdistan’ın geleceği ne olacak? Hiçbir alternatifi istemediğimizde yeni bir ittifakla yaşamamız mümkün olabilir mi? Bu gerçekçi bir siyaset midir? Çifte standart mı, yoksa sadece nifak mıdır? Sorunlar orada durmaz. Siyasi boşluklar ve farklı çıkar grupları arasındaki uygunsuz rekabetler istikrarsızlığa neden olmuş ve terörün ortaya çıkmasına yol açmıştır. Irak federal hükümeti ve uluslararası toplum, daha fazla kaosu önlemek için mevcut durumu daha ciddiye almalıdır.
Bağdat bölgedeki kaynak ve gelir eksikliğinin sorumlusudur. Ekonomik yaptırımlar, uluslararası uçuşların yasaklanması ve Kürdistan'ı dış dünyayla tüm ilişkilerin kesme girişimleri Kürdistan’ın ekonomisine darbe vurmuştur. Bu durumun olumsuz sonuçları sadece Kürdistan halkını etkilemiyor. Aynı şekilde Kürdistan’a sığınan 1.5 milyon mülteci ve yerinden edilmiş insanı da etkiliyor. Bu, güç ve zenginliğin paylaşımına Irak'ta yer olmadığını gösteriyor.
Uluslararası toplum Irak'ı bir bütün olarak destekleme sorumluluğunu üstlendiği gibi Irak'ı Kürdistan pahasına destekleyemez. Güvenli, istikrarlı ve müreffeh bir Kürdistan'ın varlığı güçlü ve barışçıl bir Irak'ın ortaya çıkmasına olumlu katkıda bulunacaktır.
Irak'taki Kürtler, Şiiler ve Sünniler, onları birleştiren bağların yapısal olarak yeniden düzenlenmesine ihtiyaç duymaktadır. Mevcut durum sadece farklı gruplar arasındaki gerilimi daha da arttıracaktır. Farklı gruplar arasındaki mevcut problemleri acil bir şekilde çözebilmesinin tek yolu konfederasyon sisteminde politik çözümdür.
Aksi halde, Irak’ın mevcut durumu göz önüne alındığında ülke istikrarsız kalacak ve her zaman kaos içinde boğulmaya devam edecektir. Bu da kimsenin çıkarına değildir.”