İran’ın zayıflığından faydalanmak: Körfez için tarihi bir fırsat

Ortadoğu’nun yeni haritasını pekiştirmek için tarihi bir fırsat var

08.07.2025, Sal - 15:37

İran’ın zayıflığından faydalanmak: Körfez için tarihi bir fırsat
Haberi Paylaş

İran, son yılların en zayıf stratejik dönemini yaşıyor. İsrail’in Hamas, Hizbullah ve İran’ın nükleer programına karşı yürüttüğü başarılı operasyonlar, Tahran’ı ciddi şekilde zayıflattı. Bu durum, Körfez Arap ülkeleri için iki önemli fırsat sunuyor:

1.Gazze’de çözüm için liderlik: Suudi Arabistan ve BAE öncülüğünde, kalıcı bir siyasi çözüm için kapsamlı bir Arap planı geliştirmek.

2.İran’a karşı caydırıcılık: Körfez savunma sistemlerini entegre ederek, ileri teknolojiler ve yapay zekâyla desteklenen güçlü bir caydırıcılık kapasitesi inşa etmek.

Bu fırsat geçicidir; İran toparlanmak için çalışacaktır. Körfez ülkeleri hızlı ve kararlı adımlar atarak bölgedeki güç dengesini kendi lehlerine çevirebilir.

ABD Donanması’ndan emekli Koramiral Kevin Donegan’ın, Al Majalla için kaleme aldığı analiz şöyle:

Zaman Körfez için Daralıyor

Onlarca yıldır bölgenin istikrarını bozan İran, bugün artık eli kolu bağlı ve son yılların en zayıf stratejik dönemini yaşıyor. Ortadoğu’nun yeni haritasını kalıcı bir gerçeklik haline getirmek için tarihi bir fırsat doğmuş durumda. Ancak İsrail’in İran’a karşı ezici askeri üstünlüğü, Hizbullah’ı zayıflatması, Hamas’ı yok etmesi, Husileri köşeye sıkıştırması ve Suriye’yi stratejik müttefik olarak geri çekmesi, Tahran’ı nükleer silahlanmayı kaçınılmaz bir seçenek olarak görmeye itti.

Bu nedenle İran’ın, Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), Kudüs Gücü ve vekil ağını yeniden yapılandırmaya çalışacağı ve uranyum zenginleştirme faaliyetlerini gizlice yeniden başlatacağı beklentisi son derece gerçekçi. Körfez’in ötesinde, Arap ülkeleri için 7 Ekim 2023 öncesinde hayal dahi edilemeyen bir fırsat kapısı aralandı.

7 Ekim Sonrası: Güç Dengesi Nasıl Değişti?

7 Ekim 2023’ten sonra yaşanan gelişmeler Ortadoğu’nun görünümünü kökünden değiştirdi. İsrail, Hamas’ın askeri yeteneklerini tamamen etkisiz hale getirirken, Hizbullah’ın komuta yapısına ağır darbeler indirdi ve füze cephaneliğini kullanılamaz hale getirdi.

İsrail’in operasyonları, Hizbullah saflarında görülmemiş bir istihbarat sızıntısı ile dikkat çekti; üst düzey liderler ortadan kaldırıldı, lojistik ve iletişim ağları yok edildi ve İran’a bağlı bu vekil güç 12 günlük savaş boyunca İsrail’e tek bir füze dahi fırlatamadı.

Suriyeli muhalif gruplar, Beşar Esad rejimini devirerek 50 yıllık aile yönetimine son verirken; ABD, Husilerin Kızıldeniz saldırılarını durdurmak için başarılı bir askeri harekât yürüttü.

İran’ın cephesinde ise, İsrail istihbaratı ve gelişmiş teknolojilerle yürütülen hassas operasyonlar sonucu, İran ordusunun komuta ve kontrol sistemleri felç oldu. Hava savunma sistemleri imha edildi; Mossad, İran topraklarının derinliklerinden saldırılar düzenleyerek stratejik üstünlük sağladı.

Nükleer program ise daha da ağır darbeler aldı: bilim insanlarının tasfiyesi, uranyum zenginleştirme tesislerinin ve ikmal ağlarının çökertilmesi, Fordo’ya yönelik ABD destekli stratejik saldırı gibi gelişmeler sonucunda İran’ın nükleer altyapısı neredeyse tamamen tahrip edildi.

Körfez’in Önündeki İki Tarihi Görev

Körfez Arap ülkeleri için şu anda iki büyük görev var:

1. Gazze Sorununa Çözüm Getirmek

Filistin meselesine kapsamlı bir siyasi çözüm için Suudi Arabistan ve BAE’nin kararlı bir liderlik üstlenmesi gerekiyor. İsrail’in ateşkes sonrası vizyon eksikliği, İran destekli milislerin yeniden canlanmasına zemin hazırlayabilir. ABD’nin İsrail’i operasyonları durdurmaya ikna etme kapasitesi olsa da, siyasi çözüm için Arap girişimleri belirleyici olacak.

2. İran’a Karşı Caydırıcı Güç Oluşturmak

Körfez ülkeleri, mevcut askeri sistemlerini entegre ederek ve yenileyerek İran’ın olası tehditlerine karşı bir caydırıcılık sistemi inşa etmeli. İsrail’in 2023’te Gazze’de uyguladığı ve Ukrayna’nın Karadeniz’de Rusya’ya karşı geliştirdiği yenilikçi taktiklerden dersler alınmalı.

Yapay zekâ, otonom sistemler, istihbarat, uzay teknolojileri ve gelişmiş savunma sistemlerinin entegre kullanımı, Körfez için maliyeti düşük ama etkili bir caydırıcılık sağlayabilir. Zafer artık en büyük orduların değil, teknolojik ve dijital üstünlüğün elinde.

Riskler ve Fırsatlar

İsrail’in İran’a karşı üstünlüğüne rağmen, İran’ın Arap ülkelerini hedef alabilecek binlerce füze ve İHA’sı hâlâ mevcut. Son yıllarda Katar, Suudi Arabistan, BAE, Irak ve Suriye’ye düzenlenen İran saldırıları, bölgedeki kırılganlığı açıkça ortaya koyuyor.

Ancak İran’ın şu anki zayıflığı, Körfez’in lehine çevrilebilecek eşsiz bir fırsat sunuyor. Gazze’de çözüm, Arap caydırıcılığının inşası ve bölgesel konumun güçlendirilmesi için bugünkü konjonktür uzun sürmeyecek. İran toparlanacak, sırlarını daha iyi koruyacak ve kayıplarını hızla telafi etmeye çalışacaktır.

Sonuç: Zaman Daralıyor

Suudi Arabistan ve BAE öncülüğünde Körfez Arap ülkeleri, bu kısa zaman diliminde:

• Gazze’de savaş sonrası için bir Arap planı geliştirmek,

• İran’a karşı etkili bir caydırıcılık oluşturmak,

• İsrail’in ve Ukrayna’nın savaş deneyimlerinden dersler almak,

• Yapay zekâ ve ileri teknolojilere dayalı bir savunma reformu yapmak

zorundadır.

Mevcut fırsatı değerlendirmek için zaman çok sınırlı; ancak doğru stratejilerle, bölgedeki güç dengesi Arapların lehine kalıcı biçimde değiştirilebilir.

Bu haber toplam: 1550 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:22:04:57
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x