Eski AK Parti Milletvekili Abdurrahman Kurt, HAK-PAR Genel Başkanı Düzgün Kaplan, DEVA Partisi Milletvekili Mehmet Emin Ekmen ve PSK eski Genel Sekreteri Mesut Tek PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mesajını değerlendirildi.
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mesajı, Rûdaw TV’de özel bir programda değerlendirildi. Programa konuk olan Eski Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Milletvekili Abdurrahman Kurt, Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Düzgün Kaplan, DEVA Partisi Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen ve Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) eski Genel Sekreteri Mesut Tek, sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Abdurrahman Kurt: Kürt halkının sandıktaki gücü çok yüksek
Eski AK Parti Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt, konuşmasının başında Başkan Mesud Barzani’nin sürecin başından itibaren verdiği desteği övdü ve Kürt sorununa demokratik yollarla çözüm bulunması konusundaki kararlılığını vurguladı.
Kurt, ayrıca Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Başkanı Bafıl Talabani’nin de sürece olumlu yaklaştığını, Türkiye'deki süreçlerin kan ve gözyaşı olmadan bitmesini ama bu süreçte yine Kürtlerin meşru haklarına, sivil demokratik süreçlerle ulaşmasına ilişkin desteklerini hatırlattı.
Abdurrahman Kurt, “Bu anlamda onların derdimizle dertlendiğini biliyoruz. Biz de onların dertleriyle hep dertlendik. Bugünden sonra da böyle devam edecek” dedi.
Abdurrahman Kurt, güncel siyasi gelişmeler üzerine yaptığı açıklamada, Türkiye'de uzun yıllardır süren güvenlik politikalarının ünlendiğini ve artık yeni bir sürece girildiğini söyledi.
Kurt, "Bugün tarihi bir gün yaşadık. Özellikle Türkiye'de 40 yılı aşkın süredir devam eden güvenlik politikaları, düşmanlıkları artırdı ve empati boşluğu oluşturdu. Artık bu alandan kurtulma zamanı geldi" dedi.
Kürt halkının sandıktaki gücünün çok yüksek olduğuna dikkat çeken Kurt, "Silahın gölgesinden kurtulunduğu zaman, Kürtlerin ortak taleplerinin birleşmesiyle sivil siyasete yansıyan gücün çok daha büyük olacağını görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin büyük bir devlet haline geldiğini belirten Kurt, "Bugün Türkiye, Rusya ve ABD'yi aynı masaya oturtabilecek güce sahip. Ukrayna krizinde moderasyon rolü üstlendi, Afrika'da mazlum coğrafyaların aradığı bir ülke konumuna geldi. Böyle bir ülkenin kendi Kürt sorununa duyarsız kalması beklenemez" dedi.
Kurt, yeni dönemde insan haklarına ve demokratik süreçlere daha fazla odaklanılması gerektığini belirterek, "Bugün, demokrasi eksiklikleri için bir bahane kalmadı. Taleplerimiz daha güçlü ve daha anlaşılır hale gelmeli. Daha önce ifade ettiğimiz hak talepleri, terörize edilerek ve kriminalize edilerek anlaşılmasının önüne geçiliyordu. Artık bu engel ortadan kalktı. Bunu iyi değerlendirmeliyiz" dedi.
Bediüzzaman Said-i Kürdi'nin "Müsbet hareket edin" sözünü hatırlatan Kurt, "Silah ve şiddetin gölgesinden kurtulduğumuz bu dönemde, karşımızdakine kendini bizim yerimize koyması için daha iyi bir alan oluşturduk. Bunu güclü değerlendirmek gerekir" ifadelerini kullandı.
Düzgün Kaplan: Türkiye genel af ilan etmeli
HAK Par lideri Düzgün Kaplan da PKK’nin silah bırakma sürecini desteklediğini söyledi.
Kaplan, "Kürdistan’a zarar gelmemesi için Öcalan’ın mesajını destekliyorum. Öcalan’ın mesajı çok önemli bir adımdır ve Türkiye’nin barış sürecinde ara bir adım atmasını sağlar" dedi.
Düzgün Kaplan, sürecin ilerlemesi ve güven ortamının oluşması için Türkiye’nin somut adımlar atması gerektiğini belirtti.
HAK Par lideri, "Örneğin, Türkiye’nin gerillalara genel af ilan etmesi ve siyasi mahkumları serbest bırakması gerekir. Ayrıca İran da iş birliği yapmalı ve Kandil’in silah bırakmasını sağlamalıdır. Silah bırakma sonrasında toplumsal barış güçlenir ve Türkiye de barış sürecini ilerletmek zorunda kalır” ifadelerini kullandı.
Mesud Tek: Kürdistan Bölgesi 1991’den beri silahların susmasını istiyor
Kürt siyasetçi Mesud Tek de Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısını desteklediğini belirtti.
Mesud Tek, “Bu konu PKK için yeni olabilir, ancak Kürt meselesi açısından yeni bir konu değil. PKK dışında kalan Kürt partileri, 25 yılı aşkın süredir bu talebi dile getirdi ve bu süreçte sürekli olarak tekrar etti” dedi.
Tek, “Her zaman PKK’nin silahlı mücadelesinin Kürtlere zarar verdiğini vurguladık. Geçmişte PKK farklı aşamalarda ateşkes ilan ettiğinde, toplumsal destek kazandı. Hatta Kürdistan Bölgesi Hükümeti 1991’den bu yana Kürt halkının mücadelesinin silahla değil, demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini savundu” ifadelerini kullandı.
Tek, 2013 yılındaki ateşkesi hatırlatarak, “O dönem sayın Mesud Barzani ve Kürdistan Bölgesi’ndeki taraflar bu süreci destekledi. Hatta Mesud Barzani, Kürt Ulusal Kongresi’nin kurulması için öncülük etti ve tüm sorunların çözülmesi için hazır olduğunu belirtti. Ancak ne yazık ki tüm bu çağrılara rağmen PKK bunlara kulak asmadı. Şimdi ise PKK, bizim yıllardır talep ettiğimiz noktaya gelmiş gibi görünüyor. Umarım gerçekten anlamışlardır ki silahlı mücadele dönemi sona ermiştir ve medeni, demokratik siyasete yönelme zamanı gelmiştir. PKK, Öcalan’ın çağrısını yerine getirmelidir” dedi.
PKK’nin Abdullah Öcalan’ın çağrısına bağlı kalması gerektiğini vurgulayan Tek, kongrede silah bırakma ve geri çekilme kararının alınmasının önemine değindi.
Tek, PKK’nin anlaması gerekenin, silahlı mücadelenin Türkiye, Kürdistan Bölgesi ve hatta Rojava’da da zarar verdiği olduğunu söyledi.
Emin Ekmen: PKK'nin silah bırakması için işaretler var
DEVA Partisi Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen de PKK'nin silah bırakmasına ilişkin yaptığı açıklamada, son dönemde gelen mesajların bu yönde olduğuna dikkat çekti. Ekmen, sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda ise hukuki düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Mehmet Emin Ekmen, son 15 gün içinde PKK yürütme kurulu adına yapılan açıklamalar ile bazı yöneticilerin beyanlarının, silah bırakma sürecine yönelik olumlu sinyaller verdiğini söyledi.
Ekmen, "Bunu büyük bir heyecan ve umutla bekliyoruz. Ancak geçmiş deneyimler, PKK'nin Öcalan'ın talimatlarını farklı yorumladığını gösteriyor. Ancak bu kez çok net bir talimat var ve buna uyacaklarını ilan edeceklerini düşünüyorum" dedi.
Ekmen, silah bırakmanın sadece bir beyanla gerçekleşmeyeceğini, bunun belirli bir prosedür gerektirdiğini vurguladı.
"Kanuni Düzenlemeler Gerekli"
Mevcut kanunların silah bırakan bir PKK üyelerinin topluma kazandırılması için yeterli olmadığını belirten Ekmen, “Bugün bir PKK'li, silahını bırakıp Öcalan'ın çağrısına uyduğunu söylese, mevcut yasalar ona 'Hadi evine git' demeye yetmez. Özel bir kanuni düzenleme gerekir. Geçmişe baktığımızda, eylemlere karışmamış PKK'liler, eylemde bulunmuş olanlar ve yöneticiler farklı kategorilere ayrılabilir. Devlet, dünya örneklerinde olduğu gibi, bu gruplara eşit yaklaşmayabilir” dedi.
2014 yılında devletin bir heyet göndererek, eve dönüş süreci için bir rapor hazırladığını hatırlatan Ekmen, "O rapor bugün de geçerlidir. PKK çağrıya uyar ve silahları bırakmanın herkes için makul bir yöntemi bulunursa, devlet de normalleşme ve topluma kazandırma konusunda gerekli adımları atmalıdır. Bu, Türkiye için çok kritik bir eşik olacaktır" ifadelerini kullandı.
Ekmen, Kürt meselesinin çözümünde bugüne kadar eksik ve yarım adımlar atıldığını vurgulayarak, "Ya Kürtler hiç tanınmadı ya da atılacak adımlar PKK'nın bazı eylemlerine bağlandı. Bu da yanlıştı. Veya Kürtlerle ilgili atılacak adımlar, devlet psikolojisinde bir yenilgi olarak kabul edildi. Eğer PKK bu kez gerçekten silah bırakırsa, siyasetçilerin artık adım atmamak için bir bahanesi kalmaz” dedi.
"Anayasa ve yasalar değiştirilmeli"
Ekmen, Kürtlerin anayasal taleplerinin üç başlıkta toplanabileceğini belirtti:
Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi: "Bu değişiklik, kanunla da yapılabilir, anayasaya gerek kalmadan da olabilir."
Anadilde Eğitim: "Anayasada bu konuda bir yasak var. 2013'te devlet, özel okullarda Kürtçe eğitime izin vermişti, ancak bu okullar uzun ömürlü olmadı. Bu yasağın kaldırılması gerekiyor."
Vatandaşlık Tanımı: "Kürt ve Türk referansları yerine daha kapsayıcı bir hukuki düzenleme gereklidir."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin birçok kez Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni adres gösterdiğini belirten Ekmen, "Ben şu an parlamentodayım ve meclise henüz bir bilgilendirme yapılmadı. Gelen bir yasa ya da anayasa teklifi yok. Öncelikle silah bırakmanın gerçekten gerçekleşip gerçekleşmeyeceği tespit edilmek isteniyor. Ancak devlet, Kürtlerle ilgili yasal ve anayasal adımları PKK'nin eylemlerine bağlamamalıdır. Devlet olmanın gereği olarak bütün haklar tanınmalıdır," ifadelerini kullandı.(Kaynak)