Peşinen belirtmekte yarar var: Her ne sebeple olursa olsun, gösteri adı altında insanlara saldırmak, cana kıymak, siyasi partilerin bürolarına saldırmak, kamu ve halkın malına zarar vermek meşru eylemler olarak değerlendirilemez, kabul edilemez.
Çok iyi biliyoruz ki, Bağdat Yönetimi ve Kürt düşmanı Arap partileri ile bölgesel destekçileri Kürdistan Bölgesi'nde var olan federe devlet kazanımlarını yok etmek için durmaksızın plan ve projeler üretmekte, saldırılar düzenlemekte, açık ve gizli ablukalar uygulamaktadırlar. Bağdat Yönetimi, Anayasal bir hak olan Kürdistan Bütçesini neredeyse tümden keserek Kürdistan halkını mağdur etmektedir. Ekonomik sorunların esas sorumlusu Bağdat Yönetimi’dir. Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin kendi bütçesini sorunsuz bir şekilde Bağdat’tan alabilmesi için uluslar arası platformlarda daha yoğun bir çaba gösterilmelidir.
Bu süreçte yapılması gereken iç kavga değil, Güney Kürdistan'daki kazanımlara sahip çıkmak, korumak , milli birlik ve dayanışmayı güçlendirmek ve giderek bağımsız bir devlet ile taçlandırmaktır. Bu, başta Kürdistan Federe Devletinin tüm yönetim organları olmak üzere, bir bütün olarak Kürdistan halkının başlıca görevidir.
Güney Kürdistan Federe Yönetimi’nin de, Güney Kürdistan halkının ciddi maddi sıkıntılar içinde olduğu bilinmektedir. Güney Kürdistan halkının ekonomik sorunlarını çözmek, sosyal adalete dayalı bir sistemi yaşama geçirmek, yeni ekonomik kaynaklar temin etmek, Kürdistan Bölge Parlamentosu, Hükümeti ve Başkanlığı'nın en başta gelen görevlerinden biridir. Fakat bu sorunların temel çözüm yolu mevcut kazanımlara zarar verecek yol ve yöntemler değildir. Sosyal adaletin sağlanması , yeniden yapılanma ve reform çabaları, yönetimi ve halkıyla birlikte bir bütün olarak Kürdistan halkının, kendisini bu açmazda tutan egemen güçlerden kurtulma ya da bu egemenlik ve bağımlılık ilişkisini zayıflatmanın yolunu güçlendirme, federal kazanımları pekiştirme çabalarıyla birlikte yürütülmelidir.
Güney Kürdistan halkının ekonomik, sosyal, demokratik hak ve özgürlük taleplerini içeren şiddetten, terörden uzak gösteriler meşrudur ve Kürdistan Hükümetin güvenlik güçlerinin şiddet ve terör içermeyen gösterilere, şiddeti, terörü teşvik etmeyen, desteklemeyen basın-yayın organlarına müsamaha göstermelidir. Kürdistan Federe Yönetimi'nin 29 yıldır tüm eksikliklere rağmen Ortadoğu’da yarattığı bu demokrasi ve özgürlük adasını, her uygulama ve adımı ile geliştirip güçlendirmesi kendisine en yakışan tutum olacaktır.
Ama, duyarlı , yurtsever Kürdistan halkı da, derin tecrübelerinin rehberliğinde, her türlü provokasyona karşı uyanık olmalı, meşru hak ve taleplerini dile getirirken, son günlerde Süleymaniye, Çemçemal ve Halepçe’de görüldüğü gibi provokatörlerin şiddet ve terör eylemleri ile meşru taleplerin amacından saptırılmasına yol vermemeyi milli bir görev olarak addetmelidir.
Son olaylarda 10 sivil insan ve provokatörlerin saldırısı sonucu bir peşmerge yaşamını yitirdi, çok sayıda da yaralı var. Yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.
09.12.2020
PAK Basın ve İletişim Bürosu
