Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın talebi üzerine Anayasa Mahkemesi tarafında PAK hakkında 24.01.2019 günü temelli kapatma davası açılmıştı.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, iddianamesinde ‘’PAK’ın adı, PAK’ın programında Kürtlerden, Kürdistan’dan, Kürtçe ana dille eğitimden, Kürt milletinin geleceğini belirleme hakkından bahsetmesi ırkçılıktır; Anayasaya ve Partiler yasasına aykırıdır. PAK’ın parti adını ve programını değiştirmesi için yapmış olduğumuz tüm ihtarlar parti tarafından kabul görmemiştir. Bu nedenle de PAK’ın temelli kapatılması davası açılsın diyoruz’’ demekteydi.
PAK bu iddianameye istinaden, siyasi ve hukuki savunmasını 24.04.2019 günü Anayasa Mahkemesi’ne teslim etti.
PAK’ın 24.04.2019 günü yapmış olduğu bu savunmadan sonra, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, alelacele, 08.05.2019 günü, Anayasa Mahkemesi’ne,PAK’ın temelli kapatılması için esas hakkındaki mütalaasını sundu. Anayasa Mahkemesi, 14.05.2019 günü yapmış olduğu tebliğle PAK’a, esas hakkındaki mütalaaya dair savunmasını hazırlamak için 30 günlük bir süre verdi.
PAK, 12.06.2019 günü Anayasa Mahkemesi’ne esas hakkındaki mütalaaya dair hem Kürtçe hem de Türkçe siyasi ve hukuki savunmasını yazılı olarak Anayasa Mahkemesi’ne elden teslim etti.
PAK, Anayasa Mahkemesi’ne sunmuş olduğu Kürtçe ve Türkçe savunmasında, özet olarak şunu bir kez daha belirtti:
‘’Partimizin ismini ve programını değiştirmeyeceğiz. Eğer bir değişim ihtiyacı söz konusu ise, Kürtlerin millet olarak varlığını ve bundan ileri gelen en temel haklarını inkar eden ve bunu tek taraflı olarak çıkardığı yasalarla güvence altına almaya çalışan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Anayasa ve ilgili diğer yasalarda değişikliğe gitmesidir. Kürt milleti ve Kürdistan adı ve varlığı;ana dille eğitim talebi; Kürt milletinin kendi geleceğini belirleme hakkı, meşru talep ve tespitlerdir. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. Maddesi’ne ve uluslar arası hukuka göre, PAK, hiç bir engele ve yasaklamaya maruz kalmaksızın, yasal bir bir parti olarak kurulabilir, varlığını sürdürebilir.”
PAK savunmasında dile getirmiş olduğu bu görüşler temelinde, Anayasa Mahkemesi’nden PAK’ın temelli kapatılması davasını reddetmesini talep etti.
PAK’ı kapatma girişimi, 96 yıldır devam eden imha, inkar ve yasaklama siyasetinin tekerrürüdür. Açıktır ki, bugüne kadar olduğu gibi, bundan böyle de, hiçbir yasak ve engel Kürdistan özgürlük mücadelesini durduramayacaktır. PAK’ı yasal olarak kapatmak,bizler için PAK’ın varlığına, meşruluğuna son verilmesi anlamına gelmeyecektir. PAK meşruluğunu haklı özgürlük davamızdan almaktadır ve var olmaya devam edecektir."
