PDK Parti Meclisi Üyesi Ali Awni, Hür Bakış haber sitesi editörlerinden Şehadet Evin Fırat\'ın sorularını yanıtladı. Awni, PKK, İran ve Bağımsız referandumu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Ali Awni\'nin hurbakis.net sitesinde yayımlanan söyleşisi su şekilde;
Kürdistan Bölgesel Yönetimi\'nin en önemli gelir kaynağı petrol gelirleri. Petrol boru hatlarına son aylarda sabotajlar düzenlendi. Kimler, neden yapıyor bu saldırıları?
Maalesef PKK... PKK, Kürdistan toprakları için çok tehlikeli bir silah haline geldi. Bir bölümü Alevicilik yaparak İran\'ın eline düşmüş, bir bölümü derin Türk devleti ve Ergenekon\'un elinde esir durumda. 3. ve en küçük bölümü bağımsızlıkçı olmasına rağmen ses etmeye korkanlardan oluşuyor. Kürt Milleti, bağımsızlığına düşkün bir millettir. Lakin bu iradeyi reddeden, işgalci demokrasisini savunan,halkların kardeşliği çığırtkanlığında bulunup, kanton tarzı yerleşkeler kurmak isteyenlerin eline düşmüştür. 4 tarafımız Kürdistan\'ın gelişimine engel oluşturma çabası içerisinde iken PKK bu ülkelere maşalık yapıyor. Bu da Irak ve İran\'ın programıdır. Sabotajın sebebini sorduğumuzda Türkiye\'ye göz dağı vermek amaçlı olduğunu ve Türk ekonomisinin kalkınmasına engel olmak istediklerini söylediler. Kürdistan\'ın tek geçim kaynağı Petroldür. Bu açıklamanın gerekçe sayılabilmesi için Türkiye\'ye giren tüm boru hatlarını aynı mumeleye tabi tutması gerekiyor. Örnek olarak Rusya, İran ve Azerbaycan boru hatları. Maalesef bu doğru bir tutum değildir. PKK kullanılmıştır. Bağımsızlığı konuşmamız gerekirken böylesi sorunlar üzerinde vakit harcıyoruz.
Kürdistan halkının Referanduma bakışı nasıl?
Kürtlerin binbir sorun ve sıkıntıları mevcut. Kürtler giderek parçalanıp şekillenen Ortadoğu\'nun bu durumunu kendine fırsat haline getirip Lozan ve Sykes-Picot\'u telafi etmelidir. Kimse devleti bize altın tepside sunmayacak. Bunu elde etmek için çabalamalıyız. Öte yandan Kürdistan hükümeti olarak kendi içimizde, bizim de sorunlarımız var. 2\'ye bölünmüş durumdayız. Bir taraf Kürt kimliğine sahip olmanın, muhtariyetlerimizin bulunmasının, kendi okul ve Belediyelerimizin olmasını ve birkaç başkent tarafından tanınmamız durumunda devlete gerek olmadığını savunuyorken; diğer taraf biz KDP ve bizim gibi düşünenler olarak Başkanlık ve dil sorunumuzun olmadığını savunuyoruz. Çünkü zaten dil konusunda işgalcilerimizce dilimiz yasaklanmasına rağmen onu korumuş durumdayız. Bizim sorunumuz coğrafi bir sorundur, bizim sorunumumuz boyunduruk sorunudur. birkaç belediye yönetmek ile olabilecek birşey değildir bu. Kürt halkıda bu düşünceyi savunuyor. Düşünce referandumda kendisini gösterecektir.
Peşmergenin elinde bulunan şehirler Kürdistan\'ın gerçek sınırları mıdır? Ne kadarı Peşmergenin elinde?
Hali hazırda 140. maddede geçen Kürt sınırlarının % 97\'si Peşmerge güçlerinin elindedir. % 3\'lük kısmı Irak ve DAİŞ\'in elindedir. Ama yakın bir zamanda o bölgeler de alınacak.
Kürdistan Bölgesi\'nde yaşayan Araplar\'ın durumu ile ilgili bilgi verir misiniz? Kürdistan Hükümeti\'nin Sünni ve Şii Araplarla ilgili yaklaşımı nedir?
Kürt milleti olarak Arapların, şahsına yönelik bir sorunumuz yok. 2 komşu olarak birbirimize saygı göstermeliyiz. Bizim sorunumuz yönetimde olup hakkımızı ihlal edenlerle. Kürdistan\'da önceden beri yaşayan Arapların hak ve hukuku güvencemiz altındadır. lakın Saddam\'ın yerleştirdiği Arapların bulunduğu köyleri boşaltıp zaten gönderdik. Bizim Sünni Araplarla coğrafya, Şii Araplarla ilgili de egemenlik sorunumuz vardır.
İran\'ın Kürdistan\'daki rolü nedir?
Maalesef İran ve Kürdistan hükümetindeki 2 parti, PKK ve Irak hükümetini kullanarak kargaşa yaratmak ve bağımsızlığa engel olmak istiyor. Ve Suriye\'ye erişip Şii hattını muhafaza etmek için koridor açmaya çalışıyor. Dünya üzerindeki Uluslarası şartlar İran\'ın bizimle tek başına savaşmasına müsait değil. Ve bunun için Goran, Komela İslami ve PKK ile bunu sağlamaya çalışıyor.
