Bu arada anlaşmanın pratik adımları atılmaya başlandı. Hafta içinde Goran ve YNK anlaşmaya diğer partileri de dahil etme planı kapsamında ortak bir heyetle İslami Birlik (Komel) Partisi yetkilileri ile görüştü. Ancak görüşmenin ardından Komel’den bu davete sıcak bakmadıkları açıklaması geldi.
YNK ve Goran’ın bu yakınlaşmasının Kürdistan Bölgesi’nde iki başlı yönetime neden olacağı endişelerini doğururken, YNK’li Kerkük Valisi Necmeddin Kerim’in “Kerkük bağımsız bir bölge olacak” açıklamaları, “YNK’nin bağımsızlık referandumunu siyasi müzayede konusu yapmak istiyor” şeklinde yorumlanıyor.
KBY’de bir yandan Goran - YNK anlaşması nedeniyle boy veren siyasi belirsizlik sürerken bir yandan da bağımsızlık referandumu için etkinlikler sürüyor. Hafta içinde Duhok ve Erbil’e bağlı Soran ilçesinde \"Referanduma Destek Karnavalı\" düzenlendi. Karnavallara yoğun ilgi gösteren Kürdistan halkı, bağımsızlık referandumuna hazır olduğu mesajı veriyor. Bağımsızlık referandumu konusunda KBY’li yetkililerden de somut açıklamalar gelmeye devam ediyor. KDP Dış İlişkiler Sorumlusu Hemin Hewrami, Bağdat’taki durumlar normale döndükten sonra, referandum hazırlıkları başlatılmadan önce KBY’den bir heyetin, Iraklı yetkililerle referandum konusunu müzakere etmek için Bağdat’a gideceğini açıkladı.
Akademisyenler ve siyasetçiler hafta içinde yaşanan gelişmeleri BasHaber’e değerlendirdi.
Akademisyen Nakşibendi: YNK referandumu siyasi müzayede konusu haline getiriyor
YNK ile Goran Hareketi arasında imzalanan anlaşmayı ve Kerkük Valisi Necmedin Kerim’in açıklamalarını BasHaber’e değerlendiren akademisyen Hardawan Mahmud Kakaşêx, Goran Hareketi’nin hükümette iken hayata geçiremediği projelerini bu anlaşma yoluyla gerçekleştirmeye çalıştığını söyledi. Kerim’in açıklamalarını da siyasi müzayede olarak değerlendiren Kakaşêx, “Goran ve YNK arasında imzalanan anlaşmanın içeriğine bakıldığında, Goran Hareketi’nin daha önce Parlamento ve Hükümette gerçekleştirmek istediği planların tümünü içerdiğini görüyoruz. Bütün maddeler Goran’ın projelerine hizmet ediyor. KBY’deki siyasi sistemin Parlamenter sistem olması önerisi, KBY Başkanlığı yetkilerinin kısıtlanması ve seçim sisteminin düzenlenmesi gibi projeler Goran Hareketi’nin dayattığı ve KDP’nin kabul etmediği ve siyasi krize neden olan projelerdi” ifadelerini kullandı. Kakaşêx, Necmeddin Kerim’in Kerkük’ün statüsüne ilişkin yaptığı değerlendirmeyi de hatırlatarak sözlerine şu cümleler ile son verdi: “Bu anlaşmanın referandum kararına nasıl yansıyacağı merak ediliyordu. İşte hafta içinde Kerkük Valisi Necmeddin Kerim, “Kerkük Kürdistan Bölgesi’nden ayrı bağımsız bir bölge olacak” şeklinde bir açıklamada bulundu. Bu da gösteriyor ki, YNK ve Goran referandumu bir siyasi müzayede konusu yapmak istiyor.”
Qurbani: KBY bu krizi aşabilecek güçte
Güney Kürdistan’ın geleceği hakkında hayati öneme sahip olan bağımsızlık referandumunun gündemde olduğu bir dönemde, KBY’de yaşanan siyasi krizi “talihsizlik” olarak değerlendiren akademisyen Arif Qurbani ise, “Gerekmeyen bir siyasi bir kriz türetildi ki sanırım krize neden olanlar da sonuçların bu şekilde olmasını istemiyordu. Bu kriz nedeniyle hükümet ve parlamento işlemez duruma gelmiş bulunuyor. Yani bu kriz meşru kurum ve kuruluşlarımızı da etkisiz hale getirmiş bulunuyor. Bir yıl önce ulusal birlik, ekonomik bağımsızlık tartışılıyordu. Şimdi ise parçacılık tehlikesi üzerine konuşuyoruz. KDP, bağımsızlık referandumunun gündemde olduğu bir dönemde tüm partilerin bir çatı altında toplanması ve tarafların bunun dışında bir dayatmasının olmamasını istiyor. Goran Hareketi ise, KBY’de değişiklik yapmakta ısrarlı. Bence Goran Hareketi ne kadar kendi tavırlarında aceleci ise, KDP’de faaliyetleri ile o kadar aceleci davranıyor ve bu durum krizin derinleşmesine neden oluyor. Unutmamak gerekir ki iç savaş döneminde bile sorunlar ve kriz bu günkünden daha derin ve kötüydü. Bugünkü kriz aşılabilir. Yeter ki taraflar birbirlerini anlamaya çalışsın” değerlendirmesinde bulundu.
Peşmerge Komutanı Kerkuki: Kerkük Kürdistan kentidir öyle de kalacak
Kerkük Valisi Necmedin Kerim’in açıklamalarını BasHaber’e değerlendiren Batı Kerkük Cephesi Sorumlusu Dr. Kemal Kerkuki de, Peşmerge’nin kendi kanı ile kurtardığı toprakların KBY idaresi dışında hiç bir idareye bağlanmasının kabul edilmeyeceğini söyledi. Kerkuki şöyle konuştu: “Peşmerge Güçleri IŞİD’in işgal ettiği tüm Kürdistan topraklarını özgürleştirmekte kararlıdır. Buna Kerkük’ün tüm bölgeleri de dâhildir. Peşmerge’nin kendi kanıyla kurtardığı ve bedel ödediği tüm toprakların KBY idaresi dışında farklı bir idareye bağlanması kabul edilemez. Kerkük konumu en hassas bölgedir. Kerkük Kürdistan kentidir öyle de kalacak. Önümüzde bir referandum var. Kerkük’ün geleceği hakkında söz sahibi olan tek merci de halktır.”
Abdullah: Peşmerge’nin kurtardığı alanlar pazarlık konusu olmayacak
Kerkük Valisi Necmedin Kerim’in açıklamalarına atıfta bulunan Irak Parlamentosu Güvenlik ve Savunma Komisyonu Üyesi Şaxewan Abdullah da, Kerkük’ün Peşmerge kanı ile kurtarıldığını ve pazarlık konusu olamayacağını söyledi. Abdullah, “Daha önce de Haşdi Şabi güçlerinin Kerkük’e yerleştirilmelerini eleştirmiştik. Kerkük konumu en hassas olan Kürdistan kentidir. Geçmişte Irak’taki iktidarların “Kerkük’ü Kürdsüzleştirme” politikaları çerçevesinde demografik yapısı değiştirilmeye çalışılmıştır. Buna karşın Kürd halkı Kerkük için büyük bedeller ödemiştir. Unutulmamalı ki Peşmerge Güçleri olmasaydı bugün bu kent de IŞİD’in işgali altında olacaktı. Dolayısıyla, Peşmerge kanı ile kurtarılan Kerkük ve diğer Kürdistan bölgeleri pazarlık konusu olamaz” şeklinde konuştu.