ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu Başkan Yardımcısı Nadine Maenza, Afrin ve Suriye’nin kuzeyinden çekilmesi için ABD yönetiminden Türkiye’ye baskı uygulamasını önerdiklerini söyledi.
Nadine Maenza, Rojava’nın Afrin kentinin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) tarafından kontrol edilmesinin üçüncü yıl dönümü vesilesiyle görüntülü bir mesaj yayınladı.
Maenza, mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Barışsever Afrin’e saldırının üçüncü yıldönümünde yüreğim bölge halkının, vahşice saldırılarda ailesi ve yakınlarını kaybedenlerin, toprak ve toplumlarından koparılanların yanında.
18 Mart 2018 günü Türkiye ve Özgür Suriye Ordusu, Suriye’nin kuzeyindeki Afrin’e saldırarak yüzlerce sivili öldürdü, etnik ve dini azınlıklara karşı vahşice uygulamalar gerçekleştirdi ve yüzbinlerce kişinin göç zorla etmesine neden oldu.
Komisyonumuz, ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu, cinayet, cinsel saldırı, kaçırma ve ibadet yerlerinin yıkılması gibi ihlalleri belgelemiştir. Hristiyan ve diğer etnik ve dini yapıya mensup insanların tutuklanmasını üzüntü ile karşılıyoruz.
Türkiye ve muhalefet, Özerk Yönetim’den farklı bir hüküm sürüyor. Hatırlamalıyız ki Özerk Yönetim döneminde herkes din ve düşüncesinde özgürdü.
Uluslararası Af Örgütü (Amnisty International), İnsan Hakları Gözlemevi ve hatta Birleşmiş Milletler gibi bağımsız kuruluşlar da raporlarında, Afrin’de yaşananların “Savaş ve İnsanlık Suçu” kapsamına girdiğine vurgu yapıyor.
Komisyonumuz, Afrin ve Suriye’nin kuzeyinden çekilmesi için ABD yönetiminden Türkiye’ye baskı uygulamasını önermiştir.
Türkiye’ye Suriye’nin kuzeyinden çekilmesi çağrısında bulunduğu ve soykırımla suçladığı için Avrupa Birliği’ne teşekkür ediyorum.
Bugün önemli bir gün. Uluslararası toplum Özgür Afrin’i destekliyor ve işlenen suçlardan Türkiye’yi sorumlu tutuyor.”
HRW: Afrin’de 7 Bin 243 Kişi Kaçırıldı
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’nun (SMO - eski adı ÖSO) Rojava’nın Afrin kentine yönelik “Zeytin Dalı” operasyonunun üzerinden 3 yıl geçti.
Afrin kenti 18 Mart 2018’de OSÖ’nun öncülüğündeki Suriye Geçici Hükümeti’nin kontrolü altına girdi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) raporuna göre, Afrin’de 604 sivil öldürüldü, 7 bin 243 kişi kaçırıldı, 300 bin kişi göç etti.
HRW’nin raporuna göre, Afrin’de 604 sivil öldürüldü, 7 bin 243 kişi kaçırıldı, 300 bin kişi göç etti, 314 bin 400 zeytin ağacı söküldü, 28 eski yapı tahrip edildi ve 14 kutsal mekan yıkıldı.
Soylu: 184 Bin Kişi Afrin’e Göç Etti
Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçen yıl Mart ayında yaptığı açıklamada, İdlib’de yaşanan savaş nedeniyle 1 Aralık 2019’dan bu yana 184 bin 547 kişinin Rojava’nın Afrin kentine göç ettiğini söyledi.
Degografik Yapı Değiştirildi
İnsan hakları örgütlerinin raporlarına göre, Afrin’in demografik yapısı 3 yıllık süreçte tamamen değiştirildi.
Kente Suriye’nin değişik bölgelerinden getirilen on binlerce Arap ve Türkmen yerleştirildi. Operasyon öncesi nüfus oranı yüzde 92 olan Kürtlerin Afrin’deki oranı yüzde 35’lere geriledi.
Afrin operasyonu sırasında binlerce Kürt evlerini ve topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Geriya kalanlar ise 3 yıllık süreçte sayısız insan hakları ihlallerine maruz kaldı. Uluslararası kuruluşlar, Afrin’de gasp, talan, adam kaçırma, bir çok insan hakları ihlalinin hayatın doğal bir parçası olduğunu rapor ediyor.
Suriye rejimi ve Kürtlere karşı savaşan Arap selefi grupların aileleri İdlib ve diğer bölgelerden Afrin’e taşındı. Kürtlere ait mülk ve evlere yerleştirildi. Suriye Milli Ordusu’na (SMO) bağlı silahlı gruplar Arin’in sembolü haline gelmiş zeytin bahçelerinin bir çoğunu yerlerinden söktü ya da halktan alarak el koydu.
Suriye Geçici Hükümeti, Afrin’de Kürtçe’yi eğitim programından çıkardı.