ABD’nin Suriye’den çekilme kararını bir başına ABD Başkanı Donald Trump\'ın vermediğini belirten Aldar Xelil, \'Bu karar bilinçli bir şekilde, küresel karar merkezleri tarafından alındı ve Trump sadece onların sözcülüğünü yaptı\' şeklinde görüş belirtti
Anha\'da yer alan haberde,Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Diploması Komitesi Sorumlusu Aldar Xelil, ABD\'nin Rojava ve Suriye’den neden çekilme kararı aldığını değerlendirdi.
Suriye’den çekilme kararı Trump\'ın değil küresel merkezin kararı
ABD’nin Suriye’den çekilme kararına ilişkin Xelil şunları söyledi: “Trump’ın açıkladığı bu son kararı sadece Trump vermedi. Bu karar bilinçli bir şekilde, küresel karar merkezleri tarafından alındı ve Trump sadece onların sözcülüğünü yaptı. Dediğimiz gibi, amaçları siyasi ve ekonomik çıkarları için Suriye krizinin ömrünü ve savaşı uzatmaktır.
Amerika ve dünya güçleri bölgede siyasetlerini hayata geçirmek için Erdoğan’ın Kürt fobisinden yararlanmak istediğini dile getiren Xelil, şunları dile getirdi:
\"Erdoğan’ın bu kararda bir etkisi yok, Amerika anlaşma olmaması durumunda Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye girmesi durumunda eski planlarının hepsinin boşa çıkacağını biliyor. Amerika IŞİD’in yok edilmesi, İran’ın bölgeden çıkarılması için Suriye’ye geldiğini söylüyor. Eğer plansız bir şekilde çıkar ve Türkiye’ye bırakırsa, bu İran’ın Suriye’de güçleneceği ve İsrail’e tehditlerinin artacağı anlamına geliyor. Sonuç olarak da bölge Rusya kontrolüne geçer. Ayrıca IŞİD hala Suriye’de bitmiş değil.\"
Suriye’ye müdahale eden uluslararası güçler krizin sona ermesini istemiyor
Uluslararası güçlerin Suriye ve bölgeye yönelik siyasetine ilişkin ise Xelil şunları söyledi:
“Dünya güçleri ve BM eğer Suriye krizinin çözümünü istiyor olsalardı, bir günde bunu yapabilirlerdi. Dikkat edersek, şimdiye dek Suriye’de barış için onlardan hiç ses çıkmadı, aksine bu topraklarda Üçüncü Dünya Savaşı yürüttüklerini görüyoruz. Durumun sakinleşeceğini gördükleri anda başka bir sorun çıkarıp karmaşa yaratıyorlar ve Suriye krizinin ömrünü uzatıyorlar. Amaçları sorunlarını halkımız üzerinden çözmek ve diğer yandan da bölgenin kaynakları üzerinden kendilerini yaşatmak. Bu nedenle Amerika, Rusya ve Avrupa devletlerinin gerçeklere gözlerini kapadıklarını ve insan haklarını, meşru talepleri görmezden geldiklerini görüyoruz. Onlar için öncelikli olan kendi çıkarlarıdır. Bu nedenle de Suriye krizinde köklü çözüm istemediklerini, Suriye’ye bir çare geliştirmediklerini görmeliyiz. Eğer Suriye’nin kaderini onların eline bırakırsak kriz sonuna kadar devam eder.”