DSG'ye bağlı Deyrezzor Askeri Konseyi, Suriye rejim güçleri ve rejim güçlerine bağlı silahlı milislerin topçu ateşiyle öldürülen ed-Dahle ve Cedide el-Bekara katliamı kurbanlarının ‘intikamını almak’ için dün şafak vakti Fırat Nehri'nin batı yakasında rejim güçleri ve müttefik milislere karşı bir saldırı başlattığını duyurdu. Konsey tarafından yapılan açıklamada, Fırat Nehri'nin batı yakasında Suriye hükümet güçleri ve müttefik milislerine ait üç noktanın hedef alındığı, ‘geniş çaplı bir intikam operasyonu’ gerçekleştirildiği, 18 rejim gücü mensubunun öldürüldüğü ve birçok yaralının olduğu, ayrıca keskin nişancı operasyonunda iki kişinin öldürüldüğü ve bir miktar askeri teçhizatın ele geçirildiği belirtildi.
Açıklamada operasyon sırasında rejim güçlerinin DSG bölgelerine saldırı düzenlediği noktalara, yani üç kasabaya eş zamanlı baskın düzenlendiği belirtildi. Fırat Nehri'nin batı yakasında yer alan el-Keşme, el-Bulil ve et-Tub kasabalarına eş zamanlı baskınlar düzenleyerek ‘hedeflere tam olarak ulaşıldığı’ ifade edildi.
Deyrezzor Askeri Konseyi, söz konusu operasyonun rejim güçleri ve destekçi milisler için bir uyarı niteliği taşıdığını belirtirken, DSG'ye karşı saldırıların başlatıldığı tüm askeri noktalara ulaşma kabiliyetine vurgu yaptı.
DSG, Suriye'nin doğu ve kuzeyindeki nüfuz alanlarının bölündüğü 2017'den bu yana ilk kez Suriye rejim güçlerine karşı bu ölçekte bir operasyon düzenlediğini duyurdu.
Suriye medyasının sosyal medyadaki sayfaları, dün şafak vakti el-Keşme’de DSG pususunda öldürülen Ceble kırsalından Yüzbaşı Hayrullah Bilal'in yasını tuttu.
Şam ve Tahran destekli aşiret güçleri ile bir yanda rejim güçleri, diğer yanda Washington destekli DSG arasındaki çatışmalar, ölü ve yaralı sayısının arttığı ve sivillerin yerlerinden edilmeye devam ettiği altıncı gününde de devam etti.
İngiltere menşeli Arapça yayın yapan haber sitesi Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan aktardığına göre DSG'nin elindeki Ebu Hamam, el-Keşkiye ve el-Basira köyleri pazar gecesi ve dün Fırat'ın her iki yakasında dört saatten fazla ağır topçu ateşine tutuldu. Bombardımanın nehrin her iki yakasındaki el-Basira, es-Sebha, el-Meyadin, Cedid Akidat ve Muhasan gibi diğer köy ve kasabalara yayılmasıyla, bölge yeni katliamlardan korkan insanların göçüne sahne oldu.
Deyrezzor Askeri Konseyi daha önce yaptığı açıklamada, rejim güçleri ve Ulusal Savunma Güçleri’nin ağır topçu ateşi altında Fırat Nehri’nin her iki yakasında DSG kontrolündeki bölgelere kara saldırısı ve sızma girişimleri başlattığını duyurmuştu. Çatışmalarda aralarında komutanların da bulunduğu 25 kişi öldü, 10 kişi yaralandı. Tarama operasyonları sırasında ise 2 DSG üyesi hayatını kaybetti, 10 kişi de yaralandı.
SOHR, Deyrezzor'daki bölgelerin günlerdir ciddi gerilime tanık olduğunu, kara bombardımanı ve çatışmaların askerler ve siviller arasında çok sayıda ölüme ve yaralanmaya yol açtığını, çatışma bölgelerine askeri takviye yapıldığını ve sivillerin bombardıman ve çatışma bölgelerinden büyük bir göç dalgasıyla birlikte aşırı bir terör durumunda yaşadığını bildirdi.
SOHR, çatışmaların yoğunlaştığı ilk dört gün boyunca 7'si çocuk, 16 sivilin hayatını kaybettiğini, DSG'den 2 kişinin ve İran'a bağlı yerel gruplardan 8 kişinin öldürüldüğünü, 35 sivilin ve 7 askeri personelin ise yaralandığını belgeledi.
Başta İbrahim el-Hifil liderliğindeki el-Akidat olmak üzere Arap aşiretlerinden savaşçıların yer aldığı aşiret güçleri, 7 Ağustos'ta Tahran destekli milisler ve rejim güçlerinin desteğiyle Suriye'nin doğusunda Fırat Nehri'nin kuzeyinde DSG'nin elindeki mevzilere ve kasabalara geniş çaplı bir saldırı başlattı. DSG bu saldırıya Haseke ve Qamışlo'daki Şam'a bağlı güvenlik noktalarını kuşatarak ve buralara erişimi keserek karşılık verdi.
