Suriye’de Kürtlerin özerk yönetim ilan ettiği Rojava’yı ilk kez ziyaret eden İnsan Hakları İzleme (HRW), bölgeyi ‘ülkenin en güvenli ve istikrarlı yeri’ diye tanımlarken Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) liderliğ.
Ziyaretinizin amacı neydi?
Kendilerine şu mesajı vermek istedik: Bu ‘de facto’ bir yönetim olsa da beraberinde legal sorumlulukları da getirir. Uymakla yükümlü olduğunuz uluslararası normlar var.
Peki, Rojava’daki yönetimin faaliyetlerini nasıl buldunuz?
Hem olumlu hem olumsuz izlenimlerimiz var. En sevindirici olan, Suriye’nin geri kalan kesimlerine göre bu bölgenin daha güvenli ve istikrarlı olması. İnsan hakları ile ilgili bazı sıkıntıların olduğunu gördük. Bu sorunlar arasında siyasal çoğulculuk, ifade özgürlüğüne saygı ve siyasi faaliyet özgürlüğü konuları bulunuyor. Bence PYD ve TEV-DEM’in en çok zorlanacakları nokta bir muhalefet partisinden, silahlı bir direniş grubundan, tüm kesimleri temsil edecekleri bir hükümete dönüşmeleri sureci olacaktır. Bütün görüşlere saygı, siyasal faaliyetlere ve farklı düşünen kuruluşlara izin verme gerekliliği. Bu noktada sıkıntıların olduğunu görüyoruz. Farklı siyasal faaliyetlere karşı bir tahammülsüzlük olduğunu söyleyebilirim. Güvenlik sebebiyle Kobani ve Afrin’e gidemedik ama Cezire’de siyasi tutukluluk ile ilgili şikâyet yoktu. Bu iyi bir şey. Ancak Afrin’de bazı tutuklulukların olabileceğine dair duyumlarımız oldu.
Adli sebeplerden tutuklananların olaya siyasi boyut kazandırmaya çalıştığına dair iddialar var. Böylesi durumlarla karşılaştınız mı?
Evet haklısınız. Bakın, politik nedenlerden ötürü saldırıya maruz kaldığınızı söyleyip, bunu da siyasi amaçlar için kullanmak kolay. Burada sorun yasaların doğru bir şekilde uygulanıp uygulanmadığı meselesidir. Yerel makamlar yasaları değiştirmeye çalışıyor. ‘Sosyal Sözleşme’ dedikleri anayasa belgesi ciddi bir kafa karışıklığına yol açmış. Bu büyük bir sorun çünkü yasalar yeterince açık değilse beraberinde keyfiliği getirir. Önerimiz şu oldu: Suriye yasalarının yüzde 90-95’i fena değil. Bunlar Fransız Ceza Yasası’ndan alınma. Simdi yasal reformlar yapma zamanı değil.
Peki buna karşı tutumları nasıldı?
Tepkileri hem olumlu hem olumsuz. Şunu belirteyim ki, iki cezaevini ziyaret ettik. Oraların kapılarını bizlere açtıklarından ötürü övgüyü hak ettiklerini düşünüyorum. Genel olarak cezaevlerinin durumu iyiydi. Tutuklular iyi muamele gördüklerini söylediler. Fakat insanların tutuklanırken şiddete maruz kaldıklarını öğrendik. Şiddet yöntemiyle suçu itiraf ettirme Suriye’de yaygın bir yöntem. Yetkililere direk olarak bu sorunu aktardık ve inkâr etmediler. Şu an bir geçiş döneminde olduklarını ve bu tür sorunları ortadan kaldıracaklarını söylediler. Bir diğer mesele çocuk asker kullanımı. Hem YPG hem de Asayiş’ın (Polis) yönetmeliklerinde 18 yaşından küçük çocukların askere alınmaları yasak.
Cenevre Konvansiyonu’na imza atmamışlar mıydı?
Hayır. YPG, Cenevre Çağrısı ile görüşme halinde. YPG, 18 yaş altı savaşçı alımını yasakladığını bildirdi. Önceleri kontrol noktalarında 12 yaşında çocuklara rastlamak mümkündü. O talimattan sonra bu tür durumların kalmadığını düşünüyoruz ama yine de 16-17 yaşında çocukların hala kullanıldığına dair belgeler mevcut.
Nasıl bir açıklama getiriyorlar?
‘Bu çocuklar davalarına katkı sunmak istiyor ve eve gitmelerini söylesek de gitmiyorlar’ diyorlar. Aslında doğru söylüyorlar. Çocukların birinin annesiyle konuştuk. Çocuğunu geri getirmiş ama tekrar kaçmış.
Buna benzer başka sorunlar dikkatinizi çekti mi?
Gözlemlediğimiz iki şey daha var. Birincisi terörist grupların saldırıları. İkincisi sınır ihlalleri. Irak’la Yarubiya Kapısı’nın açılması yönündeki anlaşma iyi bir haber . Türkiye ’nin sınırlarını kapalı tuttuğunu biliyoruz. İlginçtir Türkiye’nin Dirbesiye (Şenyurt) Kapısı’nı ayda bir açtığını duyduk. Bu yetersiz. Fişhabur (Semelka) Kapısı’nda da tuhaf bir durum var. Federal Kurdistan Yönetimi yardımların rahatça geçmesi için daha fazlasını yapabilir. Bazı yardımların geçişine izin veriliyor ancak yetersiz. Türkiye ve Federal Kurdistan siyaseti bir kenara bırakıp insanlara yardımcı olmalı. Sınırı kapatmak durumu daha da kötüleştiriyor.
Kadınların durumu nasıldı?
Cinsel eşitlik projesi hoşnut edici bir konsept. Sanırım bu yansıtıldığı kadar derin bir proje değil. Evet bir kadın ve bir erkekten oluşan eşbaşkanlık sistemi hakim ve kurumlarda kadın kotası yüzde 40. Ancak halen karar verici otorite erkek egemen. İlerlemenin olduğunu inkâr etmiyorum, sadece söyledikleri kadar eşitliğin sağlandığını düşünmüyorum.
Azınlıkların durumu nasıl peki?
Diğer azınlıkları ziyaret etmeye yeterli zamanımız olmadı. Ancak oradaki oluşum diğer grupları ve partileri de yönetime dahil ederek çoğulculuk anlamında güçlü bir irade ortaya koyuyor.Yine de PYD’nin hakim bir güç olduğu kanaatindeyiz.
Esad güçlerinin Qamışlo’daki varlığı ile ilgili durum nedir?
Esad güçleri esas olarak Qamışlo’da üç yerde bulunuyor: ‘Güvenlik Meydanı’ adı verilen merkez mahallede, Türkiye ile olan sınır kapısında ve havaalanında. Esad güçleri ile Asayiş arasında bir çatışmasızlık anlaşması söz konusu. Sokakta birbirleriyle karşılaşıyorlar ancak iki taraf da çatışmadan kaçınıyor. Her iki kesimde de karşılıklı bir tolerans var ve birbirlerinin varlığına göz yumma konusunda anlaşmış gibiler.
Böylesi bir anlaşmanın nedeni ne?
Çatışma her iki tarafın da çıkarına değil. Çatışma ancak ortak düşmanların (İslamcıların) işine yarar.
Radikal