Kobani halkına teşekkür ettiklerini belirten Rahip Zani, “Halkımız burada bulaşacak” dedi. Efrin’deki çatışmaların ardından görevini bırakmak zorunda kalan Rahip, “Afrin yok edildi ama Allah’ın yardımı ve Kobani’deki idarenin izniyle kiliseyi yeniden açtık” ifadelerini kullandı.
Kilisenin açılışını destekleyen proje yöneticisi Farzad ise, K24’te yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Kobani’deki son kilise, 30 yıl önce yok edildi ve son Hristiyan toplantısı 55 yıl önceydi. Geçtiğimiz 3 yıl içinde de Kobani’deki Hristiyanlar ibadetlerini evlerinde yapmak zorunda kaldı.”
Kobane’de eskiden kiliselerin olduğunu ve Müslümanlaştırılan Ermenilerin birçoğunun da Kobani’de yaşadığını belirten Farzad, DAİŞ saldırılarına da değinerek, “2014’teki saldırıların ardından bazı Hristiyan Kürtler Müslümanlaştırıldı” dedi.
Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) üyesi Ahmed Şeyho, radikal grupların bölgedeki dini birlikteliği yok ettiğini belirtti.
Şeyho, “Bugün, Kobani’de kiliseyi açtık, demokratik ulusun prensibini izleyerek, her dinin, etnik grubun ve ulusal grubun birlikte var olmasını, birlikte dua etmesini istiyoruz ve onlara yardım edeceğiz” dedi.
Avrupa’daki bazı Süryani örgütleri, özerk yönetimin Hristiyan okullarını kapattıklarını ve Hristiyanlara ayrımcılık yapıldığını iddia etseler de yerel yetkililer özerk yönetimin dinler ve etnik gruplar arasında herhangi bir ayrım yapmadığını belirtiyor.
Suriye Demokratik Konseyi'nin Washington Bürosu Temsilcisi Bassam İshak, “Özerk yönetim tüm dinleri ve etnik grupları desteklemektedir. Şam rejimi ise bundan hoşlanmamaktadır ” dedi.
