Wall Street Journal, ABD ve Türk yetkililerine dayanarak verdiği haberinde, Mayıs ayında “ABD’li ve Türk subayları ile Suriye Demokratik Güçleri temsilcilerinin katılımıyla” İncirlik Üssü’nde düzenlenen “gizli” toplantıda ABD’nin verdiği güvencelerin karşılığında Türkiye’nin \"aylarca bloke ettiği\" Menbiç operasyonuna itirazlarını kaldırdığını iddia etti.
Wall Street Journal, “ABD’nin taahhütleri, Türkiye’nin Kürtlerin liderliğindeki taarruza desteğini sağladı” başlığıyla verdiği geniş habere göre operasyonda ABD özel kuvvetleri ve yerel Araplara başlıca rollerin verilmesi, Ankara’nın Suriye’deki bir İŞİD kalesine saldırıya desteğinin sağlanması açısından belirleyici oldu.
Wall Street Journal’deki habere göre Menbic operasyonu, Türk ve ABD’li yetkililer ile Suriyeli Kürt ve Arap liderlerin kentin kontrolünün Araplara bırakılması konusunda anlaşmaya varmasından sonra başladı.
Suriye’nin kuzeyindeki Kürtlerin, bir yılı aşkın bir süre boyunca birçok bölgeyi IŞİD’in kontrolünden çıkarmayı ve Kobani ile Cezire kantonlarını birleştirmeyi başardığına dikkat çekilen haberde, Fırat’ın batısına geçip Menbic’e doğru hareket etmek istediklerinde Türkiye’nin saldırı uyarısıyla karşı karşıya kaldıklarına, ama buna rağmen bir süre sonra süratle Fırat’ın batısına geçip civardaki 100’den fazla köyü ele geçirdikleri belirtiliyor.
Gazeteye açıklamada bulunan Türk, İngiliz ve Amerikalı yetkililerin söylediğine göre Amerikalılar, Kürtleri dizginleyecek taktiksel ve siyasi bir anlaşma ile Türkiye’nin Menbic’in kurtarılmasına onay vermesini sağladılar:
Operasyonlarda Amerikalıların bulunması, çatışmalarda asli rolün yerel Arap güçlerine verilmesi, kurtarıldıktan sonra Menbic’in kontrolünün Araplardan oluşan yerel meclise bırakılması bu durumu sağlayan şartlar arasında yer alıyordu.
Türk ve Amerikalı yetkililerin söylediğine göre Menbic operasyonunun başlaması için yapılan bu açılım, uzun bir sürecin sonucu oldu.
Birinci aşamada ABD Başkanı Barack Obama ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın diyalogu başladı. Ondan sonra mayıs ayında Amerikalı ve Türk yetkililer ile Menbic operasyonuna katılacak güçlerin temsilcileri, İncirlik üssünde gizli görüşmeler yaptı ve sonuca vardı.
Menbiç’in geri alınmasına ilişkin taktik planın benimsendiği İncirlik toplantısına üyeleri çoğu Arap olan Menbiç Askeri Konseyi temsilcilerinin üsse ABD uçaklarınca taşındığı bilgisi verildikten sonra ABD’nin Nisan ayında oluşturulmasına yardımcı olduğu Konsey’in Menbiç kentini yönetmesi konusunda Türkiye ile anlaştığına da yer verildi.
Batılı yetkililerin dediğine göre Türkiye bu anlaşmadan önce Kürt güçlerinin Menbic’e yaklaşmaları halinde onları hedef alacağı uyarısında bulunmuştu. Bugün onlar Menbic’in merkezine bir kilometre mesafede bulunuyor.
Amerikalı yetkililer, Menbic’in kurtarılması sürecinin iyi bir şekilde devam etmesi halinde, bu durumun Rakka kentinin kurtarılması için Arapların Suriye Demokratik Güçleri’ne daha fazla katılım göstermesiyle sonuçlanabileceğini söylüyor. Amerikalılar, mayıs ayında İncirlik üssünde yapılan gizli toplantıya Suriye Demokratik Güçleri temsilcilerinin de katıldığını açıkladı.
Türkiye ve Amerika arasında yapılan anlaşmaya göre Menbic kurtarıldıktan sonra kenti Menbic İdare Meclisi idare edecek. En azından meclisteki bir Kürt üye, İncirlik’teki gizli toplantıda Menbic’in kurtarılmasından sonra kentin yönetiminin Araplara bırakılacağı sözünü verdi.
Yapılan anlaşmadaki bir diğer madde ise Kürtlerin Menbic’i ilan ettikleri özerk bölgenin bir parçası olarak görmemesi ve burayı onun içerisine katmaması.
Amerikalı yetkililerin söylediğine göre Menbic’in kurtarılması operasyonundaki formül şu esasa göre oluşturuldu. Kürtlere bağlı YPG, operasyonda taarruz gücü, Amerikalı ve Arap güçler ise lojistik ve operasyonel destek rolü üstlendi.
Türk yetkililer ise Menbic operasyonuna onay vermelerinin Türkiye’nin de IŞİD’i kendi vatandaşlarına yönelik bir tehdit olarak gördüğünü gösterdiğini söyledi.
Menbic operasyonunun Türkiye, Amerika ve Suriyeli Kürtler arasında İncirlik’te yapılan gizli bir toplantının ardından başlatıldığı yönündeki iddialar, daha önce de Lübnan’da yayımlanan es-Sefir gazetesi tarafından da dile getirilmişti.
