HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, hakkında tahliye kararı verilen Selahattin Demirtaş'la ilgili belirsizliğin sürmesine tepki gösterdi.
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, geçtiğimiz günlerde tutuklu yargılandığı davada hakkında tahliye kararı verilen ancak, kesinleşmiş cezası nedeniyle tahliye edilmeyen HDP'nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'la ilgili bir açıklama yaptı. Demirtaş'ın tahliye kararına savcılık tarafından itirazı edilmesini 'zaman kazanma' çabası olarak niteleyen eş başkanlar, başvurunun acilen karara bağlamasını ve Demirtaş'ın tahliye edilmesini istedi.
Buldan ve Temelli'nin 'Yargıya sesleniyoruz: Geciken adalet adalet değildir' başlığıyla yayımladığı açıklama şöyle:
"Tutuklu olduğu dosyanın görüldüğü duruşmada, hakkında oybirliğiyle tahliye kararı verilen Selahattin Demirtaş kararındaki belirsizlik ne yazık ki sürüyor. Demirtaş'ın bir an evvel salınması gerekirken, şimdi de savcının bir üst mahkemeye yaptığı itiraz ile zaman kazanılmaya çalışılmaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) aylar önce verdiği karara göre de tutuklu olmaması gereken Demirtaş, hukuksuz bir şekilde 3 yıla yakın bir zamandır cezaevinde rehin tutulmaktadır. AİHM kararını uygulamamak için, yedekte tutulan bir yargılamada hakkında verilen hükmü hızla onamayı bilen yargı mensupları, konu tahliye olunca ipe un sermekten imtina etmiyorlar.
Ortada AİHM kararı vardır. Ortada mahkemenin çok geç de olsa oybirliğiyle verdiği tahliye kararı vardır. Savcının yaptığı itirazın bir üst mahkemede zaman geçirilmeden karara bağlanması gereklidir.
4 Kasım 2016'dan bu yana her gün vurguladığımız gibi, seçilmişlerin tutuklanması hem uluslararası hukuka, hem de demokratik hukuk ilkelerine ve teamüllere aykırıdır. Bu bağlamda bir kez daha ifade ediyoruz ki, tamamen siyasi nedenlerle ve hukuksuz yere rehin tutulan diğer vekil ve seçilmişlerin bir an evvel serbest bırakılmaları gereklidir.
Türkiye köklü bir yargı alanı düzenlemesi ihtiyacını açıkça hissetmektedir. İnfaz Kanunu'ndaki eşitsizliklerin ve hukuksuzlukların giderilmesi; adil yargılanma hakkının eksiksiz ve evrensel ilkelere uygun kullanılması; düşünce ve ifade özgürlüğünü engelleyen TMK'nın ya tümden kaldırılması veya köklü değişikliklerin yapılması acil bir ihtiyaç olarak önümüzde durmaktadır.
Temel hedef yargıyı bağımlı ve taraflı olmaktan kurtarmak olmalıdır. Yargının siyasal baskılarla ve tereddütlerle hareket etmesine son vermek amaçlanmalıdır.
Bir kez daha hatırlatalım ki, üst mahkeme Demirtaş'ın tahliye kararına savcının itiraz başvurusunu acilen karara bağlamalı, hukuksuzlukların daha fazla sürdürülmemesi için gerekli adımların atılmasının önünü açmalıdır."