CHP Kadın Kolları 1 Eylül Dünya Barış Günü açıklamasını sular altında bırakılmaya çalışılan Hasankeyf'te yaptı. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse'nin de katıldığı açıklamada,"Hiçbir parasal menfaat, asla yok edilen tarihi geri getiremez. Devam etmekte ısrarla olanlara seslenmek istiyorum; çocuklarınıza bırakacağınız tek şey, utanç olacaktır. Bunun hiçbir haklı ve meşru bir açıklamasının o
CHP Kadın Kolları, Ilısu Barajı altında bırakılmaya çalışılan ve 8 Ekim'de giriş çıkışların kapatılacağı belirtilen Hasankeyf'e ziyarette bulundu.
"Çocuklarınıza bırakacağınız tek şey, utanç olacaktır"
Burada yapılan açıklamada şu ifadelerde bulunuldu:
"12 bin yıllık bir medeniyet olan Hasankeyf'e sahip çıkmak için buradayız. Hiçbir parasal menfaat, hiçbir değer, asla yok edilen tarihi geri getiremez. Devam etmekte ısrarla olanlara seslenmek istiyorum; çocuklarınıza bırakacağınız tek şey, utanç olacaktır. Çünkü Hasankeyf, binlerce yıldır kesintisiz olarak insan yaşamı için mekan olmuş, Dicle nehri kıyısında 20'den fazla medeniyete beşiklik etmiş, insanlık için çok derin bir hafıza oluşturmuş, insanlığın ortak kültürel ve doğal mirasıdır.
"Hiçbir haklı ve meşru bir açıklamanın olmayacağına inanıyoruz"
12 bin yıllık bir uygarlık yok edilme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bunun hiçbir haklı ve meşru bir açıklamasının olamayacağına inanıyoruz. Buna 'dur' demek bütun insanlığın görevidir. Hala geç değil. Buradan yetkililere seslenmek istiyoruz; gelin bu yıkıma, bugüne kadar yapılanlar bir tarafa bırakarak bir an önce son verin."
"Hasankeyf’te yapmak bizim için çok önemli"
CHP Kadın Kolları tarafından sosyal medyadan yapılan paylaşımda da şu ifadelere yer verildi:
"1 Eylül Dünya Barış Günü'nnde basın açıklamamızı Hasankeyf’te gerçekleştirdik.
Bu açıklamayı Hasankeyf’te yapmak bizim için çok önemli, çünkü mücadelemiz adalet, demokrasi ve barış mücadelesi. Daha önce 200’e yakın esnafın olduğu, tarihi Hasankeyf çarşısında neredeyse hiç esnaf kalmamış. Kepenk kapatacak duruma gelen esnaf, 12 bin yıllık tarihe sahip bir bölgenin yok edilmeye çalışılmasına çok üzüldükleri ve Hasankeyf’ten ayrılmak istemediklerini dile getiriyor."