1994\'te, 21 yaşında bir üniversite öğrencisiyken tutuklanan ve hakkındaki hüküm bozulmasına rağmen 21 yıldır tutuklu yargılanarak bütün bir gençliği hapisle cezalandırılan İlhan Çomak bugün yeniden hakim karşısında.
Hakkında bir hüküm olmamasına rağmen, yani “anayasal” olarak 10 yıl ile sınırlanmış ‘tutukluluk’ haliyle 21 yıldır hapis yatan İlhan Çomak, Radikal’de, “Benim yargılanmam niye tutuksuz olacak şekilde yapılmıyor? Ben tutuklu muyum yoksa hükümlü mü” diye sorduğu kendi yazısıyla da yer aldı; avukatının tüm o süreci tane tane anlattığı yazılarla da, hakkında yazılmış haberlerle de…
Hukukun Sınırları Aşıldı
Radikal’den Hakkı Özdağ imzalı haberde, İlhan Çomak, bugün bir kez daha hakim karşısında olacak. Onun yokluğuyla cezalandırılan ailesi; annesi, babası, ağabeyi ve sevenleri, sayısız kez hüsrana uğramış buruk bir umutla onun tahliye edilmesini bekleyecek. Hukukun, mevzuatın hatta anayasal zorunlulukların sınırlarını çoktan aşmış bir uygulamayla özgürlüğüne izin verilmeyen İlhan, bu uzun yıllar boyunca ‘en kötüsü’ne alışmış ve belki kendisini buna hazırlamış olarak; ama ufuk çizgisinin de göründüğü bir gökyüzüne yeniden bakabilmek için, “hakkı olanı” alabilmek için kararı bekleyecek.
Gencecik, 21 yaşında bir edebiyat fakültesi öğrencisiyken girdiği hapiste 21 yıldır yatıyor ve onunla ilgili konu artık ‘bir haksızlığa dikkat çekme’ konusu değil... Ömrünün yarısını, o ömrün baharını, 20’li ve 30’lu yaşlarının tamamını “belki de beraat ile sonuçlanacak” bir yargılama eşliğinde tutuklu geçiren İlhan Çomak hakkında söylenebilecek şey ne olabilir? Biz “dışarıdakiler”, bu çalınmış ömrün arkasından ne söyleyerek –hala bir damlası varsa– adaleti yardıma çağırabiliriz?
Bu Gün 10.00\'da Duruşması Var
Bu soruların yanıtını, usanmadan, iğneyle kuyu kazar gibi, sesinin ulaşabildiği her kuytuya bu davayı duyurmaya çalışan ağabeyi, çaresizlik içinde yasaları hatırlatan avukatları da bilemiyor olmalı.
O halde kısa bir hatırlatma yapalım ve bu sabah 10.00’da İstanbul Adliyesi’nde görülecek davayı bekleyelim. Ve 21 yıldır hapis yatan bir şairin özgürlüğü, bu karanlık günleri, bir an için, bir ateş böceği gibi ışıtsın diye, annesinin dualarına eşlik edelim…
Ne Olmuştu?
1973 doğumlu İlhan Çomak, 1994’te, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü’nde öğrenciyken, İstanbul’da gözaltına alındı. 16 gün süren işkenceli bir sorgunun ardından imzaladığı polis fezlekelerini reddetse de bunlara dayanak tutuklandı. “PKK adına orman yakmak” ve “bölücülük”le suçlanıyordu.
Çomak hakkındaki ilk karar, 6 yıl sonra İstanbul DGM tarafından duyuruldu: “Devletin hakimiyeti altındaki topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya matuf eylemlerde bulunmak”tan idam cezasına çarptırıldı! Bu ceza, “iyi hali” dikkate alınarak müebbet hapse çevrildi. ‘Orman yakmak’ suçlamasından ise beraat etti.
Yargıtay bu cezayı aynı yıl (2000) onadı. Çomak, 2001’de, “adil yargılanma hakkının ihlal edildiği” gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi\'ne (AİHM) başvurdu. AİHM, 2006’da İlhan Çomak’ı haklı buldu ve yeniden yargılanmasına karar verdi, Türkiye’yi tazminata mahkûm etti.
Çomak, ‘yeniden yargılanması’ için ‘bağlayıcı’ karar çıktığında zaten 11 yıldır tutukluydu. Ama Türkiye\'deki mahkemelerin bu ‘bağlayıcı’ karara uyması için de 8 yıl beklemesi gerekecekti!
20 Yıl Sonra Gelen Karar
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, İlhan Çomak tutuklandıktan yaklaşık 20 yıl sonra yeniden yargılanmasına karar verdi ve 19 Aralık 2013’te yeniden hakim karşısına çıktı… Ama tahliye talebi reddedildi. Yeniden yargılanacak, ama 20 yıl önce işlediği varsayılan suçların delillerini karartabileceği şüphesiyle ‘tutuklu’ kalacaktı!
11 Mart 2014, 5 Eylül 2014 ve 1 Temmuz 2015’te üç kez daha duruşmaya çıktı ve her defasında tahliye talebi reddedildi.
Bugün, 22 Aralık 2015’te, İlhan ve çalınmış gençliği yeniden hakim karşısındayken; saçı sakalı beyazlamış bu genç adamı umutla bekleyenler de orada olacak…