Bir kadın, hiçbir şey için öldürülebiliyorsa, her şey için savaşabilir

‘Benimkisi, oradaki insanların hayatından daha önemli değildi’

ABD merkezli Vice News’a konuşan Palani, IŞİD’e karşı savaşmak için tüm riskleri göze alarak ülkesini terk etmeye karar verdiğini belirterek şunları söyledi: “Televizyonlarda acı çeken insanların görüntülerini görüyordum. Artık benim için dayanılmaz bir hal aldı, orada yaşanan acılar. Farkındaydım, gidersem hayatımı kaybedebilirdim, ancak benimkisi, oradaki insanların hayatından daha önemli değildi. Evet, dünyanın en iyi ülkelerinden birinde yaşıyordum ama o masum insanların acı içerisinde kıvranmasına da razı gelemezdim. Ve bir gün mücadeleye katılmaya karar verdim. Danimarka’dan uçakla Kurdistan\'a (Irak) geçtim.”

Ailesi, genç kadının savaşa gitme kararına önce karşı çıkmış, fakat çok fazla direnemeden bu karara saygı duymuş. Palani o süreci şöyle anlattı: “IŞİD, Avrupa ülkelerine de saldırabilirdi. Ve ben en iyisi onları burada değil de orada karşılamalıydım. Büyükbabamın kökleri Irak\'a dayanıyor. Iraklı bir Kürt olarak o da bir zamanlar Peşmerge saflarında bulunmuş. Bu yüzden kararımı yadırgamadılar.”

Palani, Irak’tan sonra Suriye’ye geçmiş…

Kaç IŞİD teröristi öldürdüğüne dair soruyuysa dolaylı yoldan yanıtladı: “Bir kadın, hiçbir şey için öldürülebiliyorsa, her şey için savaşabilir. Toplumsal özgürlük ancak kadınların özgürleşmesiyle gerçekleşebilir.”

Pek çok acı ve vahşete tanıklık ettiğini söyleyen genç kadın yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bir kadın savaşçı olmama rağmen 10 yaşındaki kız çocuğunun, tecavüz sonrası kan kaybından hayatını kaybettiğini öğrendiğim an benim için her şey daha da zordu. Korkuyu en derinde hissettiğim ansa IŞİD’e karşı operasyona katılmak amacıyla Musul yakınlarındaki bir köye götürüldüğüm zamandı. Musul’da bulunduğum sırada, daha önceden IŞİD tarafından hapishane olarak kullanılan bir binaya girdim. Orada, genç kızlara tecavüz ediyorlarmış.”

IŞİD teröristleri tarafından tecavüz edilen kızların neredeyse hepsinin 16 yaşından küçük olduğunu söyleyen Palani, yaşadığı acı dolu bir olayı şu sözlerle aktardı: “11 yaşında, Suriyeli bir Hristiyan kızdı. Hastaneye biz getirmiştik. İkizlere hamileydi ve küçük yüzünde şişlikler bulunuyordu. Ellerimi tutarak öldü.”

Tanık olduğu vahşet görüntülerine daha fazla dayanamayan Palani, sonunda ülkesine geri dönmeye karar vermiş.

Ülkesine sağ salim dönebildiği için şükrettiğini söyleyen Palani, Kopenhag’a ayak basar basmaz sosisli sandviç ve bira satın almış.

Ancak döndükten sonraki süreç de sancısız olmamış. Danimarka devleti tarafından, ‘savaşa gittiği’ için potansiyel tehdit olarak görüldüğünü söyleyen Palani’nin pasaportuna el konmuş. Yargı süreci devam ediyor.