Fransız gazeteci François Lovat, gazeteciliğin yanında tam 50 yıldır fotoğraf da çekiyor. Kürt özgürlük mücadelesinin bir kısmını resimleriyle ölümsüzleştirmiş yakından takip etmiş.
Lovat, Kürt siyasi taraflara, Melle Mustafa Barzani’nin uğruna ömrünü verdiği mücadelenin ürününü elde etmesi için şu dönemin tam da vakti olduğunu hatırlatıyor.
“Kürtler, bağımsızlıklarına hiçbir zaman bu kadar yaklaşmamıştı” diyen Lovat, önerilerini de sıralarken şu ifadeleri kullanıyor: “Kürtler şu an bağımsızlıklarının ilanını gerçekleştirebilmek için gerekli bütün olanaklara sahip. Ne yazık ki Kürtler sürekli kendine düşmanlık besledi ve çevresindeki ülkeler de Kürtleri hep kendi emelleri çerçevesinde kullandı. Dolayısıyla Kürtler, hedeflerini gerçekleştirebilmek için birlik olmalı.”
Yukarıda gördüğünüz kare, Tecrübeli gazeteci François Lovat’ın kendi kamerasıyla 1963 yılının Kasım ayında çektiği ilk Melle Mustafa Barzani resmi olma özelliğini taşıyor. Beş ay boyunca Melle Mustafa Barzani ve peşmerge yoldaşlarına eşlik eden ve dostane ilişkiler kuran Lovat, çektiği resmi daha sonra Barzani’ye ulaştırabilmek için 10 gün boyunca izini aramış.
Peşmergelerin her türlü hareketliliğini kayda alan ve ölümsüzleştiren Lovat, Barzani’nin çok mütevazı bir karaktere sahip olduğunu, komutan olmasına rağmen kendini hiçbir peşmergeden ayrı görmediğini ve sürekli peşmegeleriyle birlikte hareket ettiğini kaydetti.
François Lovat, yayımladığı fotoğraf kitaplarından birinde, Melle Mustafa Barzani’yi, milleti uğruna sergiledikleri çabalarıyla 20. yüzyıla damgasını vuran en etkili ve akıllı altı şahsın arasında gösteriyor.
K24 mikrofona tüm içtenliğiyle konuşan Lovat, Barzani’nin kişiliğine ilişkin ise şu sözleri kullanıyor: “Barzani, çok anlayışlı ve vicdanlı biriydi. Bana sunduğu imkanlar sayesinde işlerimi başarılı bir şekilde yürüttüm. Bana çok kıymet veriyordu. Kime nasıl davranacağını çok iyi biliyordu. O, birçok ülkede yaşam sürdürmüş ve siyasette kendini çok iyi geliştirmişti.”
Beş fotoğraf kitabı yayımlanan Lovat, yukarıda gördüğünüz resmin filmini 40 yıldır yanından hiç ayırmıyor.
Lovrat, sözlerinin sonunda, “Peşmerge güçlerinin Kürdistan Bölgesi topraklarını korumak adına IŞİD’e karşı büyük bir mücadele verdiği bir zamanda, konsolosluklara giderek ‘Artık ayrılma vaktimiz gelmedi mi?’ diye sormayın çünkü kendi kararını tayin hakkı sadece Kürt halkının elindedir.” diyerek Kürt siyasi iradesine önemli bir öneride bulunuyor.