Antep Bölge İdare Mahkemesi 3’üncü İdari Dava Dairesi, Diyarbakır'da 2017 yılında gerçekleşen Newroz kutlamaları sırasında polisler tarafından katledilen üniversite öğrencisi Kemal Kurkut'un ailesinin, “Hizmet kusuru” gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı hakkında açtığı davada verilen 256 bin TL maddi ve manevi tazminat kararını bozdu. İstinaf mahkemesinin kararında, Kurkut’un “Saldırgan bir eylemci” olduğu ve öldürülmesinde polisin silah kullanma koşullarının oluştuğu iddiasında bulundu.
Verilen karara dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulunan Kurkut’un ağabeyi Ercan Kurkut, kardeşinin kamuoyunun gözleri önünde katledildiğini hatırlattı.Kardeşinin polisler tarafından katledilmesinin ardından Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan ve 3 yıl süren dava sürecine değinen Kurkut, “Bu dava sürecinde sunmuş olduğumuz yüzlerce delile rağmen öldüren polis beraat etti. O polis görevine devam ediyor. Devamında biz birçok kurumuma da dava açtık ve hiçbirinden sonuç alamadık.Sadece ‘Hizmet kusuru’ gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı hakkında açtığımız davada 256 bin TL maddi ve manevi tazminat kararı çıktı. Fakat istinaf mahkemesi bu kararı da bozdu.Mahkeme Kemal’i ‘kusurlu’ buldu” diye konuştu.
İdarenin Kusuru Yok!
İstinafın, olayda idarenin güvenlik hizmetinde “Kusuru bulunmadığı” yönünde verdiği karara dikkat çeken Kurkut, “Kemal öldürüldükten sonra, polislerin çevrede bulunan gazetecilerin görüntülerine el koyması bir kusur sayılmadı. Sonrasında Diyarbakır Valiliği’nin ‘Alana girmeye çalışan bir canlı bomba eylemcisinin etkisiz hale getirildi’ açıklaması kusur sayılmadı. Malatya Battalgazi Belediyesi’nin cenazeye işkence yapması; taziye çadırı, tabut, mezar yeri vermemesi bir kusur sayılmadı. Bunlara maruz kalan Kemal ‘kusurlu’ sayıldı. Devlet verilen bu kararla şunu dile getiriyor: Bu ülkede kusur Kürt olmaktır! Eğer Kürt isen kusurlusundur!” ifadelerini kullandı.
‘Katillerinin Ceza Almasi İçin…’
Adalet sağlanana kadar davanın takipçisi olacaklarını ifade eden ağabey Kurkut, şunları söyledi: “Biz aile olarak bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz. Biz ne yaparsak yapalım, Kemal’i geri getirmeyeceğiz. Derdimiz başka Kemallerin katledilmemesi. Artık sokak ortasından ya da herhangi bir yerde suçsuz, günahsız insanların polisler tarafından katledilmemesi için mücadele edeceğiz. Artık bu tür davalarda katillerinin ceza alması için çaba sarf edeceğiz. Bu davanın sonuna kadar takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bu süreçte yanımızda olan bütün avukatlara, milletvekillerine ve değerli Kürt halkına teşekkür ediyoruz. Mücadelemiz adaleti bulana kadar devam edecek.”
