Sakız cezaevinde idam edilen Kürt mahkum Mustafa Selimi’nin oğlu ile son görüşmede, kendisinin Penciwin Asayişi tarafından İran’a teslim edildiğini söyledi.
Rojhılat’ın Sakız kentindeki cezaevinden 27 Mart'ta firar ettikten sonra yakalandıktan sonra 11 Nisan’da idam edilen Kürt tutsak Mustafa Selimi’nin Süleymaniye Asayişi tarafından İran’a iade edildiği iddiaları Kürt partiler ve kamuoyunun tepkisine yol açmıştı.
Mustafa Selimi’nin idam edildiği bilgisi, afiş ve ilanlarla Sakız kentinin değişik yerlerine asıldı. Ancak Selimi’nin taziyesine katılım yasaklandı.
“Güney Kürdistan’a sığınmak istedi”
Sakız cezaevinde tutuklu bulunan, 27 Mart'ta Covid-19 salgını nedeniyle isyan çıkarmış, 65 mahkum kaçmayı başardı. Firarilerden Mustafa Selimi’nin Kürdistan Bölgesi’ne geçtiği, Süleymaniye’nin Penciwin ilçesinde asayiş güçleri tarafından tutuklandığı iddia edildi.
Kürdistan İnsan Hakları Ağı yöneticilerinden Kawa Kirmaşani, Selimi’nin oğlunun idam edilmeden önce kendisi ile görüştüğünü belirterek şu bilgiyi paylaştı:
“Selimi’nin ailesi ile bağlantılı bir kaynak, bize bu konuda bilgi verdi. Mustafa Selimi’nin idam edilmeden bir gün önce Sakız cezaevinde oğlu ile gerçekleştirdiği görüşmede, ‘zindandan kaçtıktan sonra Güney Kürdistan’a geçmek istedim. Fakat Penciwin’de asayiş güçleri tarafından tutuklandım ve İran’a iade edildim’ demiş.”
Mustafa Selimi’nin iade edildiğine dair iddiaların ardından Kürdistan Bölgesi Hükümeti, iddiaların araştırılması için bir komisyon kurulacağını açıkladı.
Süleymaniye Genel Asayiş Müdürlüğü de iddiaları net bir dille kabul etmediğini duyurdu.
Yasalar bu şekilde iadeye karşı çıkıyor
Rojhılatlı avukat Hüseyin Ahmedniyaz da uluslararası yasalara göre herhangi bir tutuklunun bir ülkeden diğer bir ülkeye iade edilmesinin daha uzun bir prosedüre bağlı olduğunu söyledi.
Ahmedniyaz, “İade işlemi ya iki ülke hükümetleri arasında imzalanan anlaşmaya veya interpolle aranmış olması şartı ile iade edilmesine bağlı. Her iki durumda da yakalanan kişi için uygulanan hukuki prosedür uzun sürer” dedi.
Hüseyin Ahmedniyaz, “Bir kişi ölüm tehdidi, idam ile karşı karşıya ise veya işkenceye maruz kalma ihtimali varsa bir başka ülke tarafından iadesi hiçbir şekilde uluslararası hukuka uymaz. Hatta interpol polisi bile böyle bir durumda iade etme yetkisine sahip değildir” ifadelerini kullandı.
Kürdistan Bölgesi hükümeti, Selimi’nin iade edilmesinden haberdar olmadığını açıklamıştı. Şimdi gözler hükümetin kuracağı komisyonun yapacağı soruşturmanın sonuçlarına çevrilmiş durumda.
