Gazetevatan yazarı Okay Gönensin ‘İkisinin de tercihi Kürtler’ başlığıyla yayımlanan yazısında, ABD ve Rusya’nın 2 taraflı Kürt anlaşması yaptığını belirterek bu anlaşmanın maddelerini şöyle açıkladı:
“. Birincisi Kuzey Irak’ta bağımsız Kürdistan için adım atılmasıdır. İkincisi de Suriye Kürtlerinin fiilen özerk pozisyona geçmeleri, askeri olarak da yakın müttefik olması.”
Türkiye’nin ‘ya ben ya o’ diye rest çekmesinin riskli olduğunu ve Obama ve Trump’ın da buna karşılık Kürtleri seçtiğini belirten Gönensin her ne kadar bazı uyumsuzluklar olsada ABD ve Rusya’nın Ortadoğunun yeni hali için anlaştıklarıın belirtti.
Okay Gönensin’in yazısı şöyle:
“Ya ben ya o” diye rest çekmek her zaman risklidir.
Ankara’da bu resti çekti, Obama “onlar” dedi.
Obama gitti, Trump geldi, Trump da “onlar” dedi.
Amerika ve Rusya, bazı uyumsuzluklarına rağmen Ortadoğu’nun yeni hali için iki konuda anlaştılar.
Birinci anlaşma: Suriye’de Esad’ın gidişi öncelik değildir, öncelik DEAŞ’ın tam tasfiyesidir.
İkinci anlaşma: Ortadoğu’da ortaya çıkacak boşlukları dolduracak olan kuvvet Kürtlerdir.
Birinci anlaşmayı Ankara’da çeşitli platformlarda kabul etmiştir.
Amerika ile Rusya’nın Kürt anlaşmasının iki tarafı vardır. Birincisi Kuzey Irak’ta bağımsız Kürdistan için adım atılmasıdır.
İkincisi de Suriye Kürtlerinin fiilen özerk pozisyona geçmeleri, askeri olarak da yakın müttefik olması.
Ankara’nın bütün girişimlerine rağmen tercihin bu yönde olması Ankara’nın büyük ölçüde oyun dışına çıkarılmasıdır.
Irak ve Suriye’de yeni ve ileri pozisyonlara geçerken, ikisinin toplamından daha fazla daha fazla Kürt nüfusa sahip olan Türkiye sadece izleyici olacaktır.
Ankara için Kürt sorunu böylece bölgeyi de aşan uluslararası bir nitelik kazanmış olmaktadır.
Bu sürecin devamında büyük güçlerin Türkiye’nin Kürtleri konusunda daha müdahil ve aktif olmalarının yolları da açılmış olacaktır.
Türkiye’de Kürt meselesinin barışçı çözümü tartışılırken, meselenin uluslararası bir nitelik kazanmaması gerektiği üzerinde de durulmuştu.
Türkler ve Kürtler kendi meselelerini barışçı bir şekilde çözemeyince büyük güçlerin kararlarının izleyicisi olmaları da kaçınılmaz oldu.
Türkiye’de şu anda en dip ve karanlık noktada görülse de Kürt meselesi halen birinci maddedir.
Bunu konuşmamak veya Suriye üzerinden, Irak üzerinden dolaylı olarak konuşmanın bir faydası yoktur.
Ankara yüzyıllık politikaları değiştirmek için önemli adımlar attı. Eskiye dönüşün sonuçlarını halen yaşıyoruz.
Yanı başımızda olanlardan uzak tutulmamız da bu sonuçlardan biridir.