Cumhuriyet’ten Emine Kaplan’ın haberine göre bir AK Parti yöneticisi, Erdoğan’ın hafıza kaydındaki konulardan birinin 7 Haziran seçimlerinin ardından Davutoğlu’nun koalisyon hükümeti kurmak için gerçekleştirdiği görüşmeler olduğunu öne sürdü. Aynı yöneticinin, “O süreçte CHP ile koalisyon kurmak istedi. Böylece lider kendisi olacaktı. ‘Erdoğan Köşk’te oturur biz de ülkeyi yönetiriz’ planları yaptı. Erdoğan’ı etkisiz hale getirerek devre dışı bırakmak istedi” iddiasında bulunduğu ileri sürüldü.
Davutoğlu’nun şimdi de parti kurarak aynısını yapmaya çalıştığını öne süren AK Parti yöneticileri, “Bir üst akıl var. Bu akıl, bazen parti kurarak, bazen o partiler arasında ittifak yaptırarak Erdoğan’ı yüzde 50’nin altına düşürmek istiyor. Bazı güçler, organik bir çalışma içinde” iddiaları dillendirildi.
24 Haziran seçimlerinde cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması için büyük çaba sarf edildiğine, Saadet Partisi’nin (SP) yüzde 2.5 oranında oy almasının hedeflendiğine, ancak bunun gerçekleşmediğine dikkat çeken AK Parti yöneticileri, “Şimdi o boşluğu doldurmak için varlar. Sadece bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ın yüzde 50’nin altına düşürülerek seçimin ikinci tura kalması için yeni partilerin kurulması isteniyor. Sadece yüzde 2.5 için” görüşü savunuldu.
"Yeni Partiler İşimizi Kolaylaştırır"
Yeni partilerin kurulmasının AK Parti’nin işini kolaylaştıracağını savunan AK Partililer, “Bremen mızıkacıları gibi farklı bileşenler bir araya geldikçe hata yapma olasılığı artar, dezavantaja dönüşür ve deşifre olurlar” tezini ileri sürüyor.
AK Parti kulislerinde, Davutoğlu ve Babacan’ın kuracağı partilerin İYİ Parti ile ittifak yapacağı beklentisi dile getirilirken, burada da “AKP’nin yerine kurulan milli ve yerli, demokrat ve reformist partiyiz” söyleminin kullanılacağı yorumu yapılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, partinin yetkili kurullarında 23 Haziran İstanbul seçiminden önce yeni parti hazırlığı yapan isimlerle ilgili “Seçimden sonra gereğini yapacağız” sözleri, Davutoğlu ve Babacan ekibinde yer alan isimlerin ihraç süreçlerinin başlatılacağı biçiminde yorumlanmıştı. Ancak AK Partikulislerinde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı açıkça hedef alan ya da ha-karet içeren söz ve ifadeler olmadığı sürece bir disiplin sürecinin başlatılmayacağı dile getiriliyor.
