Ali Babacan'ın liderliğindeki DEVA Partisi, 1. Olağan Kongresi'ni bugün Atatürk Spor Salonu’nda gerçekleştirdi. Pandemi koşulları nedeniyle hafta içinde yapılan kongreye sadece parti yöneticileri ve delegeler katılım sağladı.
Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan kongrede yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ekonomik meselelerine değinerek hükumeti eleştirdi.
Babacan’ın konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Hazine'nin borcu son iki yılda tam ikiye katladı. Yazık günah değil mi? Bu kadar mı kıymetli bu koltuk? Beka beka diyorlar. Bir kişinin bekası bu. Memleketinin bekasını düşünen iki yılda bu borcu böyle katlamaz. 13 yıl bakanlık yaptım. Bir tane örnek verebilirler mi hangi akrabamı hangi pozisyona getirmişim. Bir tane örnek veremezler.
Ülkemizde maalesef hukukun üstünlüğü yerine bir insanın keyfi kararlarının üstünlüğüne biat ediliyor. İnsan hak ve özgürlükleri her gün çiğneniyor. Geçmişte ezilenler, başkalarını ezmeye başladı. Ezilmenin ne demek olduğunu ezilen bilir. Ezilmenin ne olduğunu bilen başkasını ezmez. Kimse ezilmesin diye DEVA geliyor.
Kayyumlar ülkesi olduk. Belediyelere teker teker kayyum atanıyor. Şimdi bir kanun çıkardılar derneklere de kayyum atamanın yolunu açtılar. Utanmasalar bir kanun daha çıkarıp siyasi partilere de bari kayyum atayalım da bitirelim şu muhalefeti diyecekler. Utanmasalar bunu da yapacaklar.
''Kalplerden kalplere köprü inşa ediyoruz''
Kayyumlar ülkesi olduk. Şirketlere kayyum, belediyelere kayyum, derneklere . Burası 84 milyonluk bir ülke. Bu ülke büyük bir ülke. Bu ülkeyi kayyumlarla yönetemezsiniz. Bu ülkeyi yönetmenin yolu bu ülkenin kalbini kazanmaktır. Biz işte bunu yapıyoruz. Kalplerden kalplere köprü inşa ediyoruz.
''Bir daha kimse bu yasağı getirmeye cüret edemez''
28 Şubat döneminde ODTÜ’de okuyan kız kardeşim başını örttüğü için üç defa okuldan uzaklaştırma cezası aldı. Benim siyasete girmemin nedeni bütün bu yaşananlara karşı bir isyandı. Bir daha kimse bu yasağı getirmeye cüret edemez.
''Rant uğruna şehirlerimizi katlediyorlar''
Halkın iradesini yok sayıyorlar sivil toplum kuruluşlarına baskı kuruyorlar koskoca devlet hukuka sadakat yerine tek bir kişiye sadakat kıstasıyla yönetiliyor. Rant uğruna şehirlerimizi katlediyorlar. Ülkenin doğal kaynaklarını yok ediyorlar koskoca ülkenin dış ilişkilerini bir zamanlar itibarlı olan bir ülkenin Dışişleri Bakanı olmanın gururunu yaşadım. O itibarla ülkenin o itibarlı ülkenin maalesef uluslararası camiada ya da itibarlı güvenini yerle bir ettiler.
''Bu ülke tek bir karar merci ile yönetilemez''
Bir dış ilişkileri bir kişinin şahsını merkezine alan dürtülerle yönetiyorlar. Ülkemizin dünyadaki itibarini yerlerde süründüremezsiniz 84 milyonluk bu büyük ülke liyakatsız dar bir kadro ve tek bir karar merci ile yönetilemez.
''Sefalet ücretleri reva görülüyor''
İşçiye, emekçiye onurunu aşağılayan sefalet ücretleri reva görülüyor. Şu açıklanan asgari ücrete bakın bunların çarşı pazardan, gerçek hayattan haberleri yok artık, yazık günah. Çaresiz esnafımızın yanındayız. Borçlarla uğraşan çiftçimizin yanındayız. Emeklilerimizin yanındayız. Etnik kimliği nedeniyle hor görülen tüm vatandaşlarımızın yanındayız. Çığlığını tüm dünyaya duyurmaya çalışan kadınlarımızın yanındayız. Sınavlarda yüksek not almasına rağmen mülakatlarda haksızlığa uğrayan gençlerimizin yanındayız.
''Döviz rezervini eksi 49 milyar dolara indirdiler''
Ülkeyi yönetenlerin bizzat kendileri artık güvenlik riski oluşturuyor. Ekonomik güvenliğimiz, sağlık güvenliğimiz risk altında. Taraflı Cumhurbaşkanı, akraba bakan el ele verdiler yıllardır biriktirilen döviz rezervini eksi 49 milyar dolara indirdiler.”