Ali Buran: Rojava’ya nasıl bakmalıyız

Suriye’de bir yılı aşkın bir süredir,BAASÇI diktatör ESAD ile çoğunluğu siyasi şeriatçı El-Kaide (El-Nusra )den oluşan ÖSO arasında çatışmalarla birlikte, büyük devletlerin Suriye’ye müdahale edip etmeyeceği tartışmaları sürmekteydi.Nihayet dünyanın .

09.04.2014, Çar - 06:27

Ali Buran: Rojava’ya nasıl bakmalıyız
Haberi Paylaş
Suriye’de bir yılı aşkın bir süredir,BAASÇI diktatör ESAD ile çoğunluğu siyasi şeriatçı El-Kaide (El-Nusra )den oluşan ÖSO arasında çatışmalarla birlikte, büyük devletlerin Suriye’ye müdahale edip etmeyeceği tartışmaları sürmekteydi.Nihayet dünyanın patronu ABD kısmi bir operasyona sınyal vermiş bulunuyor. ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye\"ye askeri müdahale konusunda anlaştıkları ifade ediliyor.Ancak unutulmamalıdır ki, savaşta veya saldırıda hiç kimse peşinen sınır koyamaz. Sınırlı müdahale olur ama sonunda sınırlı kalmak zordur.Yani diyelim ki ABD Suriye’nin stratejik, hava alanları ve askeri üslerini vurunca bu böyle kalır mı? Oldu bittiye getirilirilebilir mi? Örneğin böylesi bir durumda İran veya Hizbullah misilleme olarak İsrail’e saldırmaz mı? Özellikle bölgede ABD , Batı ile Sünni devletler İran’ın nüfuzunu kırmak için ellerindeki tüm kozları kullanmaz mı? İran’ın mezhep eksenli Şii Pers siyasallaşmasıyla, bölgede yayılması çok kötü sonuçlar doğurabilir.

Görünen o ki Suriye müdahalesi barut fıçısına dönen bölgede kontrol edilemez sonuçlar da doğurabilir. Kaos ve kargaşa durumunda bölgesel savaş riski artacaktır..Diğer yandan eğer askeri operasyon rejim değişikliği için yapılmayacaksa bu uzun süreli kaos yaratmaz mı? Aslında ABD Başkanı en baştan Ortadoğu’ya bulaşmak istemiyordu . Eğer ki kongreden karar çıkarsa, operasyonu yapacaksa elinde ciddi delil var demektir..ABD Ortadoğuda giriştiğ her eylemde hep sonsuza gitmiştir.

Gel gelelim ki başta Türkiye olmak üzere bir çok ülke kısmı müdahaleden hiçte hoşnut değiller.Özellikle Türkiye ESAD’ın tamamen ortadan kaldırmasını istiyor.

Bu amaçla Türkiye Rojava’ya girerse, başta PKK/PYD dahil hem Kuzeyden hem Güneyden hiç kimse 900km2 lık sınırı ile Batı Kürdistan’ın işgaline seyirci kalamaz. Kürtler güçlü oldukları bu dönemde kimselerin payandası ve gücü olmamalıdırlar. Kürtlerin özgürlüklerini savunmadan/desteklemeden, sadece din uğruna veya sol- sosyalizm uğruna savaşanlar, bizden yana da değiller.

Peki gerçekten bu denli Suriye saldırısından yana olmakta, Türkiye’nin çıkarı nedir?

Birincisi,Erdoğan’ın amacı Rojava’ya girip Güney ve Kuzey Kürdistan arasında bir tampon bölge oluşturmaktır. Bu durumda Kürtler arası dayanışma, ilişki,bağlar koparılmak istenecektir.Yani ilerisi için birleşik Kürdistanin önünü kesmek.

İkincisi- Suriye’nin yer altı kaynakları Rojava’dadır. Bu demektir Türkiye,Irak gibi Kürdistani servetlere el koyacaktır.

Üçüncüsü, İran , Irak ,kısmen Körfez ülkeleri Lübnan ve Suriye’de, bir Alevi/Şii koridorunu önlemektir.Diğer yandan da Katar,Mısır , Suudi ve Türkiye Sünni ilişkilerini pekiştirmektir.

Önemle belirtelim ki, Suriye gerçekten Ortadoğu’nun merkezi konumunda ve etnik, dini ve mezhepsel olarak da çok renkli bir ülkedir.Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Rusya\"da yayın yapan İzvestia gazetesiyle yaptığı röportajında, ‘’kimyasal silah saldırısının arkasında kendilerinin olduğunun gülünç bir iddia’’ olduğunu söyledi. Esad ‘’Rusya,Çin ve İran’ın dost ülkeler olduğunu’’ belirtti. Ancak Rusya ‘’başkaları için savaşa girmeyiz’’ demişti.ESAD,’’bize düşmanca davranan Suudi,Türkiye ,ABD ve İsrail’dir’’ diyor . Esad,’’Türkiye’nin terörist koridoru görevini yapıtığını’’ ifade etti. Gözlemcilere göre Türkiye bir çılgınlık yapıp Suriye’ye girmeye çalışırsa,Suriye hava güçlerinin saldırısı karşısında kesinlikle çok kayıp verecektir.Veya mesela ÖSO, El Nusra iktidarı ele geçise,işte o zaman Suriye kıran kırana bir iç savaş alanı olacaktır. Böylesi durumda bütün Kürtler sadece ülkeleri Rojavayi korumalıdırlar. Rojava Kürtlerinin Suriye’de denge unsuru olarak önemleri giderek artmaktadır.Burada Rojava Kürtleri, Suriyeli Kürtler azınlıkların arasında tek müslüman grup.Kürdistan’daki mücadele tarihini incelediğimizde görülüyor ki özellikle tarihsel süreç içinde Suriye Kürtleri en zor koşullarda Türkiyeli yurtsever aydın kardeşlerine sahip çıkmışlardır. Örneğin, dönemsel olarak, Botan Beyleri, Cemil Paşazadeleri(özellikle Ekrem Cemil) Dr. Nuri Dersimi, Büyük şairimiz Cegerxwin, Osman Sabri ve Mala Haco ve Milli İbrahim Paşanın çocukları gibi.Bunlar ayni zamanda 1927 de kurulan XOYBUN’un da kurucuları ve üyeleridir.Yine yakın tarihimizde 1970 ve özellikle de 1980 ve sonrasında bir çok Kürt aydın ve yurtseverine ev sahipliği yapmışlardır. Ancak Suriye hep ince politika ile bu yaklaşımları komşuları ile çelişkileri için kendi çıkarlarına uygun bir şekilde kullanmıştır. En önemlisi Irak’ta yaşanmakta olan Kürt özgürlük baharı ve Sayın Barzani ve Talabani’nin yaklaşımları Suriyeli Kürtlere güç ve moral kaynağı olmuştur.Bu anlamda hem Suriye muhalefeti, hem Esad Kürtlerin güçlerinin farkındadırlar.

İlginçtir,geçmişte P.K.K./APO’YA ev sahipliği yapmış olan Suriye yönetimi, kendi vatandaşı 400 bine yakın Kürtü EJNEBİ olarak tanımlamış,vatandaşlık statüsü vermemişti.

Geçmişte Suriye’nin Baas partisi yönetimi Suriyeli Kürtlere karşı tamamen güç kullanarak, zindanlara atarak çok zalimane yöntemler uygulamışlardı. Kürtlerin yaşadıkları, Suriye için zenginlik kaynağı olan toprak Araplaştırılmıştır. . Essad son zamanlarda zorlanınca bir değişiklik yaparak Kürtleri yanına almak istemiştir.Kürtler, kim gelirse gelsin herkesin kardeşçe birlikte yaşayabilecek bir federasyon veya en azında özerklik bir statüye kavuşmalıdırlar. Özetle, Irak’ın kuzeyinden, Kürtlerin merkezi olarak bu bölgeden Halep’e kadar uzanan ve Kuzey Kürdistan’ı kapsayan bir Kürt bölgesi bulunmakta. Dikkat edilirse Güney, Rojava ve Kuzeyden bir boydan bir boya geçmekte.Bu hat tüm Kürdistan’ın can damarıdır.

Şimdi kısaca birde İsrail’den söz edelim. İsrailler tarihte, tıpkı Kürt halkı gibi dünyanın en çok zulüm görmüş mazlum bir halkıdır. İkinci dünya savaşında milyonlarca Yahudi Almanya’da Naziler tarafından katledilmişlerdir.Moğol ve Arap baskınları sonucunda yüz binlerce Yahudi yok edilmiştir.Belirtelim k,i tarihte İsrail Kürtlere düşman olmamışlar.

Yahudilerle Araplar Sami ırktan olmalarına rağmen, tarihten günümüze kadar ne dini nede etnik olarak örtüşmemişlerdir.

Kürtlerle Yahudilerin yakınlaşması ise, Ulusal Önder Büyük Barzani ile başlamıştı. tarihten bir çok örnekler vardır. Kürt Peygamber Zerdeştin kitabi Avesta’nın, Yahudi kitabi Tevrat’ın üzerinde ciddi etkisi olduğu söyleniyor.İsrail de Musevi Kürtler gururla Kürt olduklarını söylemekte ve Kültürlerini yaşamaktadırlar. Siyasi fanatik İslamcıların iddia ettikleri gibi , Hz. İbrahim’in Urfalı olmasından dolayı İsrail’in vaat edilmiş torakları talepleri yoktur. Saddam’ın 1988 de Kürtlere karşı kullandığı Kimyasal silahlara ilk ciddi tepki İsrail’den gelmişti.

Kürtlerin Ortadoğu’da Yahudilere karşı düşmanlık hissi beslemelerinin hiçbir anlamı ,yararı yoktur. Kürtler Yahudi toplumu ile daha sıcak ilişkiler kurmalıdırlar. İsrail’in Demokratik kurumlarını görmemezlikten gelemeyiz.Gelecekte , Yahudilerin Ortadoğu\"da Kürtlerin doğal müttefikleri olma ihtimali çok güçlüdür. Çünkü İsrail, kurulacak Kürt devletini kendisinin tek stratejik ortağı olarak görebilir.Unutulmamalıdır uluslar arası ilişkide dostluklar karşılıklı çıkarlara dayalıdır.

Örneğin, geçmişte ABD Kürt lobisi, Musevi Kürtler tarafından yürütülmüştür. Senatör Henry JACKSON ve dış savunma komitesinden Yardımcısı Richard PERLE ile diğer bir Kürt lobisi ekibi Pellgalberdh tarafından Amerika’nın sesi Kürtçe radyosunun propagandası yürütülmektedir.Bu radyo benimle Kürtler konusunda iki defa Kürtçe söyleşi yaptı.

Kurulacak Kürdistan Arapların üzerinde ciddi bir baskı aracı olacak diye, İsrail genelde bir Kürt devletinin kurulmasını hep istemiştir . Erdoğan’ın Gezi Parkı ile Mısırdaki darbeyi Yahudi/İsrail’in parmağı ile tanımlamakta, İsrail’i açıkça düşman göstermektedir. Türk Milliyetçileri, dincileri ve sözde solcuları Kürtlere yakın olan herkesi düşman olarak belliyor.. Oysaki Kürtler ve Yahudiler birer ayrı Ulus/Irktır. İsrail’deki Kürtler için en doğru deyim ise Kürt Musevileri ifadesi kullanmaktır/kullanmalıyız…….

.Ali BURAN

Nerina Azad
Bu haber toplam: 8476 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:11:01:49
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x