12 Mayıs’ta gerçekleşen Irak parlamento seçimlerinde, Kürdistan Demokrat Partisi (PDK) Irak genelinde dördüncü, Kürdistan’da ise birinci parti olmayı başardı.
Irak genelinde Mukteda es sadr liderliğindeki Sairun (Devrimciler) Koalisyonu birinci, Hadi Amiri’nin başkanlığındaki Fetih Koalisyonu ikinci, Haydar Abadi’nin Nasr (Zafer) Koalisyonu ise üçüncü oldu.
Londra merkezli Şark ül Avsat gazetesi, Irak seçimlerinde Mukteda es Sard’ın listesinin başarısının, siyasi çekişme ve ittifaklarda, özellikle Irak Hükümeti ve parlamentosundaki koalisyonlarda, komşu ülkelerle ilişkilerinde ve Erbil-Bağdat arasındaki sorunların çözümünün mantığında köklü bir değişikliği yol açacağı yorumunu yaptı.
Gazeteye konuşan Selahaddin Üniversitesi Öğretim Üyesi Rebwar Babeki, PDK’nin seçimlerdeki başarısında 25 Eylül 2017’de gerçekleşen bağımsızlık referandumundaki tavrının etkili olduğu görüşünde.
Seçmenlerin PDK’ye güven duyduğunu belirten Rebwar Babeki, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Seçmenlerin büyük kısmı ulusal ve vatansever prensipler temelinde oyunu kullanmıştır. Bu nedenle en fazla PDK’ye güven duydular. Özellikle Kürdistan Bölgesi’ne karşı devrede olan planların boşa çıkarılması ve peşmergenin Kürdistan’a karşı saldırılardaki başarısı PDK’nin oylarını arttırmıştır.”
PDK’nin kontrolündeki bölgelerdeki idaredeki tecrübesi ve halka sunduğu hizmetlerin de oylara olumlu yansıdığını belirten Rebwar Babeki, “Duhok ve Erbil’de siyasi istikrar, toplumsal güvenlik ve istikrarın hakim olması PDK’nin başarı kazanmasının en önemli sebeplerinden bir tanesidir” ifadelerini kullanıyor.
PDK’nin bu seçimlerde elde ettiği başarının 30 Eylül’de gerçekleşecek Kürdistan seçimlerine de etkisi olacağını belirten Selahaddin Üniversitesi Öğretim Üyesi Rebwar Babeki, “Bölgedeki tüm kentlerde güvenlik ve istikrarı güçlendirdikçe Kürdistan Bölgesi’ndeki taraftarlar arasındaki gücünü arttıracak ve birinci parti olma konumunu koruyacaktır” değerlendirmesinde bulundu.