Irak Parlamentosu Başkan Yardımcısı Dr. Beşir Hedad Dubis'e bağlı Çexmaxe köyünde katledilen 4 vatandaşa ilişkin yaptığı açıklamada, Irak güvenlik güçlerinin Kürdistan idaresi dışında kalan Kürdistani bölgeleri kontrol edemediğini, bu nedenle bu bölgelerin Peşmerge ve ordu'dan oluşan ortak bir güçle kontrol edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Medya mensupları ile buluşan Dr. Hedad şunları dile getirdi: "Hayatını kaybeden 4 vatandaşımızın cenaze törenlerine katılmak amacıyla geldik ve yaralanan vatandaşlarımızı ziyaret ettik. Irak Meclisi adına hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına, olayı bütün ayrıntıları ile inceleyeceğimizi belirtmek isterim. Bunun için Parlamento Savunma ve Asayiş Komisyonuna gerekli talimatları verdik."
Dr. Beşar Hedad açıklamalarının devamında şunlara değindi: "Bildiğiniz gibi benzer bir olay bir kaç gün önce Xurmatu'da ve daha öncesinde başka yerlerde de yaşandı. Ve görünen o ki burada yaşanan olay son olmayacak. Çünkü bu ve benzer olayların olması için ortam mevcut. Parlamento Meclisi olarak konuya ilişkin en ince ayrıntısına kadar araştırmalar yaparak sonuçlarını hükümete bildireceğiz. Bununla bağlantılı olarak, Savunma ve İçişleri Bakanlığı'nın daha fazla sorumluluk almasını talep edeceğiz."
Irak Parlamento Başkan Yardımcısı Dr. Beşar Hedad açıklamalarının sonunda şunlara vurgu yaptı: "Bahsettiğim her iki bakanlık ortak bir çalışma yürüterek, benzer olayların tekrarlanmaması için gerekli çalışmaları yapmak zorundadırlar. Bu konuda şunu da belirtmekte fayda var, Irak güvenlik güçlerinin Kerkük ve çevresi gibi problemli bölgelerde tek başına güvenliği sağlayamadığı aşikar. Ve bu durum burada yaşayan halk üzerinde her geçen gün daha fazla tehlike oluşturmakta. Çünkü son dönemlerde bu ve benzeri bir çok olay peş peşe yaşanmakta. Bu nedenle bizim bu konuda ki düşüncemiz, problemli olan sahalarda ordu, güvenlik güçleri ve Peşmerge'den oluşan ortak bir güç oluşturulmalı ve burada yaşayan halkın canı, malı bu ortak güç tarafından güvence altına alınmalı. Bu şekilde olduğu taktirde burada yaşayan halk yaşam garantileri konusunda daha fazla güven duyar hale gelecektir."
