Çavuşoğlu ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Christophe Lutundula Apala, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde ortak basın toplantısı düzenledi.
“ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisince yayınlanan yönetmelikle Rojava ve Suriye'nin batısında rejim kontrolünde olmayan bazı bölgelerdeki ekonomik faaliyetlerin ABD'nin Sezar Yasası yaptırımlarından muaf tutulmasına” ilişkin Çavuşoğlu, "Bu seçici, ayrımcı bir yaklaşım ve belli bölgeler için bu Sezar Yaptırımı konusunda bir esneklik getirmişler" dedi.
Objektif bir kriter olmadığı için "seçici" dediğini ifade eden Çavuşoğlu, "Rejimin kontrol ettiği bölgelere bunu esnetmek istemiyorlar ama rejimin kontrol etmediği, şu andaki bölgeler konusunda ayrımcılık yapıyorlar. Özellikle PKK/YPG'nin ağırlıklı olduğu yerlerde bunu esnetiyorlar. Örneğin terörden arındırdığımız, IŞİD'den ve arındırdığımız bölgeyi kapsıyor ama YPG'den arındırdığımız Afrin gibi bölgeyi kapsamıyor" diye konuştu.
Çavuşoğlu, Sezar Yasası'nın ya da yaptırımların esnetilmesi, uluslararası toplumun en çok destek vermesi gereken yerin İdlib olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Neden? Milyonlarca yerinden edilmiş insan var. Biz oradaki Suriyeliler için briket evler yapıyoruz. Birçoğu evlerine taşındı. Devam ediyor, 100 bin briket ev yapılacak. Uluslararası toplumun buna destek vermesi gerekiyor. Bu bölgeye destek vermenin önünü açacak, bu Sezar Kanunu'nda esnekliği, bu bölgede gösteriyorlar mı? Hayır. Gerekçe ne, sebep ne? Niye burası dışarıda tutuluyor?"
İnsanların Afrin bölgesine de döndüğünü, Türkiye'nin terörden arındırdığı bölgelere Türkiye'den 500 bin civarında Suriyelinin gittiğini belirten Çavuşoğlu, "Oysa bu tür destekler olsa daha fazla dönecek. Burada PKK'yı, YPG'yi meşrulaştırma çabası görüyoruz. Kimseyle istişare etmeden ve belli saiklerle alınmış bir karardır" ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, özellikle sınır ötesi insani yardımların Birleşmiş Milletler (BM) ile beraber Türkiye üzerinden ulaştığını, büyük bölümünün İdlib bölgesine ve oradan da Suriye'nin diğer bölgelerine gittiğini belirterek, "Hal böyleyken bu bölgenin hariç tutulması anlamlıdır, sebebi de bellidir" dedi.