Yaklaşık 30 yıldır PKK sorunuyla boğuşan Türkiye, Ak Parti iktidarı ile son yıllarda farklı bir sürece girdi. PKK’nin Kürtler üzerindeki etkisini artırdığına dair iddialara rağmen, silahların susmuş olması takdirle karşılandı.
Çerçevesi belirsizliğini korusa da “çözüm süreci”, Kürtlerin seçimlere bakışına da yansıdı.
Euronews muhabiri Bora Bayraktar, Diyarbakır’da halka mikrofon uzattı ve seçimlerle ilgili beklentilerinin olup olmadığını sordu:
“Tabi ki de var. Kaç yıldır Kürtlerin bir beklentisi var,Hiçbir zaman böyle olmamıştı. Artık ne diyelim. Finale doğru yaklaşıyoruz.”
Elbette bu tabloda karşımıza çıkan ilk soru Kürt seçmenin tercihini hangi adaydan yana kullanacağına dair. Bugüne kadarki seçimlerde daha çok Kürt kimliğini ön plana çıkaran adaylara oy verdiler. Ve görünürde Kürt seçmenin Cumhurbaşkanı adayı Selehattin Demirtaş.
Ancak uzmanlara göre, barış sürecinin devam etmesi için Kürt seçmen bu kez tercihini değiştirebilir ve ‘etnik kimliğini’ ikinci plana koyabilir:
Mehmet Emin Aktar (Diyarbakır Barosu eski Başkanı):
“Elbette çözüm süreci olmasaydı, çözüm sürecinin toplum için ne kadar hayati olduğu toplum için tartışılmamış olsaydı inanıyorum ki Kürt seçmenden Başbakan Erdoğan daha düşük oy alacaktı. Şimdi İhsanoğlu’nun performansı geçmiş kimliği ve kampanya süresince ‘hem Kürt meselesi açısından hem de Ortadoğu’daki sorunlarla ilgili belli bir tutumum yok’ tavrı Kürtlerde belli bir cazibe merkezi oluşturmuyor. Yani İhsanoğlu’na Kürtlerden fazla oy çıkmayacak. Görünen o. Önemli bir kesimi başbakan kazanmazsa seçimi çözüm süreci sekteye uğrayabilir, yeniden çatışma ortamına geri dönülebilir ve bu çatışmaların derinleşmesiyle toplum daha büyük acılar yaşayabilir kaygısını taşıyor. Bu önemli ölçüde motive edici olacaktır başbakana oy verme yönünde. Başbakan bunu kampanyasında kullanıyor. Bu bir etken.”
Halkların Demokrasi Partisi (HDP), dolayısıyla Selehattin Demirtaş kemikleşmiş bir tabana sahip. Şartlar ne olursa olsun oyunu Demirtaş‘a verecek bir kitle mevcut. Fakat ikinci tur şansı için Demirtaş‘ın daha önce AK Parti’ye oy vermiş muhafazakar Kürtlerin de desteğine ihtiyacı var. Seçim kampanyası boyunca kapsayıcı bir dil kullanan Selahattin Demirtaş‘ın bunu başarıp başaramayacağı ise belirsiz::
Mehmet Emin Aktar:
“Eğer kampanyasını Kürtlerin birliğini sağlamak üzerine kurarsa, sandıkta bu birliği sağlayalım derse Ak Parti’nin bir kısmından da oy alabilir diye düşünüyorum. Ama görünen o ki onun üzerinden kurulmayacak. Onun yüklendiği kesim Türkiye’de dışlanmış, ötekileştirilmiş farklı kesimlere yoğunlaşmış. Azınlıklar, Aleviler, CHP tabanında İhsanoğlu’nun adaylığına karşı çıkanlara yöneldi. Bu başarılı olur mu? 30 Mart seçimlerine bakarak bunun başarılı olmayacağını düşünüyorum. Çok fazla Demirtaş‘a oy getirmeyeceğini düşünüyorum.”
Başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu olamak üzere, Kürt oylarının ağırlıkta olduğu bölgelerde AK Parti yüzde 50 bandında görülüyor. HDP yüzde 40 ile ağırlığını korurken, diğer partilerin kayda değer bir desteği bulunmuyor. Bu şartlarda, Kürt oylarının blok halinde hareket etmeleri durumunda seçim sonuçlarına etki etme olasılıkları çok güçlü.
Kaynak:euronews
